|
|
|
|
'Bin El Kaideli Türk kim?'
CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, İstanbul Emniyet Müdür Yardımcısı'nın ''Bin El Kaideli Türk'ü izlemeye aldık'' açıklamasının basında yer aldığını kaydederek, ''Kimmiş bu Türkler, nerede yetişmiş, kim yetiştirmiş bunları" dedi.
Baykal, terör olaylarına da değinerek, bir süre önce kaçırılan Türk askerinin ardından dün de AK Partili bir belediye başkanının kaçırıldığına dikkat çekti. Terörün çok ciddi bir biçimde tırmanmaya başladığını kaydeden Baykal, ''Terör konusunda demeç vererek, giderek içeriği sertleşen açıklamalar yaparak sonuç
alma imkanı yoktur. Çok somut, çok net uygulamalara ihtiyaç vardır. Ne yazık ki hükümet uygulama yapmakta giderek sıkıntıya girmiştir. Fakat, açığı demeçleri sıklaştırarak kapatma gayreti içindedir. Demeçle değil, uygulamayla sonuç alabilirsiniz'' dedi.
Hükümetin terör kavramını, tehdidini zihninde tam olarak değerlendiremediğini savunan Baykal, ''Terörle mücadele konusunda vizyondan yoksun bir anlayışla bu mücadelenin başarıya ulaştırılması çok güç görünmektedir'' diye konuştu. Baykal, İstanbul Emniyet Müdür Yardımcısı'nın ''Bin El Kaideli Türk'ü izlemeye aldık'' açıklamasının basında yer aldığını kaydederek, sözlerini şöyle sürdürdü:
''Kimmiş bu Türkler, nerede yetişmiş, kim yetiştirmiş bunları. Biz bir süre önce Hizbullah terörünü yaşadık. Bin tane adam birdenbire mi El Kaideli oldu. Bunlar El Kaide'ye dönüşmüş Hizbullah terörüdür. Sayın Başbakan'a biz hala Hizbullah terörü sözünü söyletemedik. Domuz bağı kavramını Türkiye'ye bunlar öğrettiler. Yer altında beton mezarları bunlar gösterdiler. Yüzlerce insanı bunlar öldürdüler. Bunlar, nerelerde, hangi kurumlarda yetişti? Kanuni eğitim kurumlarında mı? Daha kısa bir süre önce bu hükümet, kanunsuz eğitim kurumlarını himayesine alıp bunlara ceza verilmemesi için önlem almış bir hükümettir. Şimdi bu kanunsuz eğitim kurumlarının çarkından geçmiş bin tane El Kaideli potansiyel terör taşıyıcısının Türkiye'de izlemeye alındığını öğreniyoruz. Acı bir tablo. Türkiye'de terörün Hizbullah çizgisi var, PKK çizgisi var. Her ikisine karşı da etkin önlem alınması lazım.''
PROTOKOLÜN İMZALANMASININ KKTC'YE ETKİLERİ
Ankara Anlaşması Ek Protokolü'nün imzalanmasının, ''Güney Kıbrıs Rum Yönetimi'ni Kıbrıs Devleti olarak tanıma doğrultusunda çok hızlı gelişmelerin ortaya çıkmasını kaçınılmaz kılacağını'' söyledi.
Deniz Baykal, CHP Parti Meclisi (PM) toplantısı öncesinde gazetecilere açıklamalarda bulundu. Baykal, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın İngiltere gezisi sırasında, ''Ankara Anlaşması'nın Ek Protokolü'nün imzalanacağının ve Ek Protokol'den sonra yayınlanacak deklarasyonun AB üyeleri ve Güney Kıbrıs Rum Yönetimi'ni tedirgin etmeyecek şekilde, yumuşak bir şekilde yapılmasının güvence altına alındığını'' savundu.
İmzalanacak Ek Protokol'ün çok ağır sonuçları olacağını ifade eden Baykal, ''Bu sonuçların bir kısmı derhal yürürlüğe girecektir. Ekonomik sonuçlar olarak ortaya çıkacaktır. Bir kısmı da zaman içinde ortaya çıkacaktır. Atılacak olan protokol imzası bundan sonra Kıbrıs konusunda Güney Kıbrıs Rum Yönetimi'ni Kıbrıs Devleti olarak tanıma doğrultusunda çok hızlı gelişmelerin ortaya çıkmasını kaçınılmaz kılacaktır'' dedi.
''BU İMZA KKTC EKONOMİSİNİ ÇÖKERTECEK''
Baykal, protokolün imzalanmasıyla Güney Kıbrıs Rum Yönetimi'nden Türkiye'ye doğrudan doğruya ve imtiyazlı olarak ihracatın başlayacağını, buna karşılık KKTC'den aynı şekilde onlara avantaj sağlayarak ürün ve mal alma hakkının kullanılamayacağını anlattı.
Bu durumda, KKTC ekonomisinin çok ağır bir darbe yiyeceğini kaydeden Deniz Baykal, ''Bu imza KKTC ekonomisini çökertecek, onları Rum Yönetimi'ne bağımlı hale getirecek ve KKTC'nin ekonomik, ticari etkisini, gücünü çok ciddi şekilde zaafa uğratacaktır'' diye konuştu.
Deniz Baykal, Ek Protokol'ün imzalanmasın ''tanıma'' anlamına gelip gelmeyeceği tartışmalarıyla Türkiye'nin meşgul edilmek istendiğini belirterek, sözlerini şöyle sürdürdü: ''Artık, tanıma doğrultusunda bir süreç başlamıştır. Süreç, tamamlanmamıştır. Ama o süreci tamamlama noktasına bir aşamaya geleceğimiz artık kaçınılmazdır. Güney Kıbrıs Rum Yönetimi ticari muhatap kabul edilmiştir. Güney Kıbrıs Rum Yönetimi sözü artık kalkmıştır. Türk yöneticiler artık bunu telaffuz edemez hale gelecektir. Biz kurulmuş olan Rum yönetimini Kıbrıs devleti olarak kabul etmiş olacağız. Tanıma sonra gelecek. Kabul ettiğimizde tanımamak mümkün değil. Bugün ticari, ekonomik olarak muhatap kabul edeceksiniz, yarın sosyal, siyasi olarak.'' Ek Protokol'ün imzasının 15 yıl sürecek olan Türkiye'nin AB üyelik sürecinde somut bir güvence alınmadan verilen ilk ödün olacağını ve devamının geleceğini savunan Baykal, şöyle konuştu:
''AKP bu kararıyla tarihi, çok ağır bir sorumluluk üstlenmiştir. 40 yıllık Kıbrıs davasına çok ağır bir darbe vurulmasını kabul etmiştir. Bu başlayan süreç tanımayla sonuçlanır. Tanıma ortaya çıktığı zaman Türkiye ve orada yaşayan Türklerin haklarına uluslararası bir temel oluşturan Londra ve Zürih hukuk düzeni çok ağır bir darbe alacaktır. Son bir kez CHP adına uyarıda bulunmak istiyorum.Herkes, aklını başına alsın, yeni bir durum değerlendirmesi yapsın. Çok yanlış bir istikamete doğru gidiliyor. Ne için? 3 Ekim'de göstermelik olarak müzakereler başlayacak, tam üye olacakmışız gibi bir havayla yanıltılmayı bir süre daha kabul etmiş olacağız. Sadece bunun için.''
(AA)
|
|
|
|
|
|
|
|
|