|
|
|
|
"Sabrımızın sınırı var"
Başbakan Tayyip Erdoğan, ABD'nin önlem almaması halinde PKK'ya karşı harekete geçilebileceğini söyleyerek, ''Sabrımızın sınırı var'' dedi.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, terörle mücadelede bütün ülkelerin yer almasını istedi. Türkiye'nin 1978 yılından bu yana terörle mücadelenin içinde olduğuna dikkati çeken Erdoğan, ''Bu mücadelede herkes yerini almalı, hiçbir devlet bu ortak mücadelenin dışında bırakılmamalı'' dedi.
İngiltere'ye dün yaptığı çalışma ziyareti sırasında The Times gazetesine konuşan Erdoğan, Türkiye'nin bu konudaki sorumluluğunu son derece ciddiye aldığını kaydetti. Erdoğan, ''Örneğin Türkiye, Afganistan'a sırf terörle mücadele için asker göndermiştir. Türkiye'nin bu ülkede 1500 askeri vardır ve Türkiye iki kez ISAF'ın komutasını almıştır. Türk askeri bu görevin ikincisini henüz tamamlamıştır. Türkiye terörle mücadelenin her aşamasında aktif rol oynamaya hazırdır'' diye konuştu.
Başbakan Erdoğan, Türkiye'nin aynı kararlı yaklaşımı müttefiklerinden de beklediğini ve terör örgütü PKK ile mücadelesine destek istediğini belirtti. Erdoğan, Türkiye'nin sınır ötesi operasyonla PKK teröristlerini Kuzey Irak'ta takip etmesine ilişkin tartışmalarla ilgili olarak da, ''Açıkça söylemek isterim ki, şu anda ABD'den bu mücadele konusunda beklediğimiz çabayı görmüyoruz. Bu görüşümüzü Amerikalı dostlarımıza da söyledik'' dedi.
Türkiye'nin bu konudaki anlayışının ve beklentisinin belli bir sınırı olduğunu kaydeden Erdoğan, PKK'nın Batı'da yasaklanmış ve terörist ilan edilmiş bir örgüt olduğunu ve ABD'nin terör örgütüyle ilgili istihbarat ve izleme çalışmalarını artırma sözü verdiğini hatırlattı.
ULUSLARARASI YASALARDAN DOĞAN HAK
Başbakan Erdoğan, kendisini terör saldırılarına karşı korumanın uluslararası hukuka göre Türkiye'nin hakkı olduğunu vurgularken, ''Bu yetkiyi uluslararası hukuk sağlamaktadır'' dedi.
The Times gazetesi, Başbakan Erdoğan'ın bunu söylerken ABD'nin 11 Eylül saldırılarından sonra Afganistan'da yaptığı faaliyetlere göndermede bulunduğunu savundu.
''Bir ülke, bir halk, bir millet tehdit altındaysa, bu ülke gerekeni uluslararası yasalara uygun olarak yapar'' diyen Başbakan Erdoğan, ''Ben ülke ismi telaffuz etmek istemiyorum, ama biz de herhangi bir diğer ülkenin hakkını kullanabileceği veya kullandığı gibi kullanabiliriz'' şeklinde konuştu.
Başbakan Erdoğan, İslam ve terör tartışmalarına ilişkin bir soru üzerine de, Türkiye'nin Avrupa ile sıkı bağlara sahip laik ve Müslüman bir ülke olarak bu konuda hayati bir rol oynayabileceğini vurguladı.
Türkiye'nin AB üyeliğinin gerçekleşmesinin bu dönemde her zamankinden büyük önem taşıdığını ifade eden Erdoğan, herhangi bir farklı yaklaşımın İslam ile Batı dünyası arasındaki ilişkilere çok daha büyük zarar vereceği uyarısında bulundu.
TIMES: ''TÜRKİYE'NİN YERİ AVRUPA''
The Times gazetesinin bugünkü sayısında yayımlanan başyazıda da, Türkiye'ye yardımcı olmanın ve kapıları açmanın önemine değinildi. Türkiye'ye yönelik terör saldırılarının dikkat çekici olduğu ve bunlardan PKK'nın sorumlu tutulduğu hatırlatılan yazıda, Türk hükümetinin, ABD başta olmak üzere bu konuda çaba gösterilmezse, Kuzey Irak'a yönelik operasyonlar düzenleyebileceği uyarısında bulunduğu kaydedildi.
Yazıda, Başbakan Erdoğan'ın gazeteye demecinde ''Sabrımızın bir sınırı var'' dediği hatırlatıldı. Gazetenin başyazısında, geçen yıllarda Türkiye'de pek çok reformun yapıldığına işaret edilirken, reformların son derece memnuniyet verici bir sonuç doğurduğu, PKK'nın radikal Kürtler arasında bile marjinal bir noktaya itildiği ve bu durumun örgütü yeniden şiddete yöneltmiş olabileceği görüşü dile getirildi.
PKK'nın yeniden şiddete yönelme taktiğinin başarılı olmasına izin verilmemesinin istendiği yazıda, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın bu noktada tehdidi ortadan kaldırmak için ABD ve Avrupa'nın desteğini hak ettiği belirtildi.
Gazetenin başyazarı, Başbakan Erdoğan'ın uluslararası koalisyonun dinci terörü yenmek için gösterdiği işbirliğini, bu konuda göstermediğinden ve bir çifte standart uygulandığından yakındığına dikkati çekti.
Türkiye'nin PKK terörüne ilişkin deneyiminden çıkarılacak dersin son derece açık olduğunu, bu dersin ''Amacı ne olursa olsun, terör terördür'' şeklinde özetlenebileceğini vurgulayan başyazar, bu dersin unutulmaması gerektiğini kaydetti.
Başyazar, AB'nin bu konuda belirlenen takvimi sıkı sıkıya uygulayarak Türkiye'ye desteğini gösterebileceğini belirtti.
Başbakan Erdoğan'ın Müslüman Türkiye ile Hıristiyan Avrupa arasındaki kültürel farkı görecek kadar gerçekçi olduğunu, ancak duruma ''medeniyetler ittifakı'' şeklinde baktığını ve bu yaklaşımın doğru olduğunu kaydeden başyazar, Başbakan Erdoğan ve Türkiye'nin ''samimi Müslüman'' olduğunu, Türkiye'nin yerinin Avrupa olduğunu vurguladı.
|
|
|
|
|
|
|
|
|