kapat
   
SABAH Gazetesi
 
    Son Dakika
  » Yazarlar
    Günün İçinden
    Ekonomi
    Gündem
    Siyaset
    Dünya
    Spor
    Hava Durumu
    Sarı Sayfalar
    Ana Sayfa
    Dosyalar
    Arşiv
    Etkinlikler
    Günaydın
    Televizyon
    Astroloji
    Magazin
    Sağlık
    Cumartesi
    Aktüel Pazar
    Otomobil
    Sinema
    Çizerler
Bizimcity
Sizinkiler
emedya.sabah.com.tr
Google
Google Arama
 
Ayse Ozyilmazel @ SABAH
 

Diyet tutkunlarının dikkatine!

Hanımlar dikkat! Diyet meselesi bitmiştir, büyütmeyelim, kendimizi yiyip bitirmeyelim!!! Diyet, kadının sağlığını ve hayat kalitesini düşürüyor! Diyet yapan kadınlar, yapmayanlara göre yüzde 200 daha fazla bulimiklik (yediklerini kusma) gibi yeme bozukluklarına yakalanıyor! O da yetmiyor diyetle kafayı bozan kadınlar özgüvenlerini yitiriyor ve depresyona giriyor! Bunu söyleyen Kaliforniya Üniversitesi'nde beslenme üzerine araştırmalar yapan grubun lideri, beslenme uzmanı Linda Bacon... Hem de 'Amerikan Diyetisyenler Birliği Dergisi'nin haziran sayısında, bangır bangır, diyetisyenlerin gözüne sokarak! Biz daha 'zayıflayacağız', 'sağlığımızı kazanacağız' nağmeleriyle açlıktan fenalıklar geçirelim, bir tabak makarnayı kendimize çok görelim, "Onu yemem, bunu yemem" diyerek kendimizi gerelim, kalorileri hesaplamaktan yediğimizin tadını bilmeyelim...

HADİ BAŞA DÖNELİM
Canımıza, keyfimize, ruhumuza yazıkmış da haberimiz yokmuş. Üstelik diyet hadisesinin sağlığımızı düzeltmekle, tansiyonu dengelemekle, kötü kolesterol seviyesini düşürmekle hiç mi hiç ilgisi yokmuş. Hadi başa dönelim, okuyucuyu tümden bilgilendirelim. Şimdi bu Kaliforniya Üniversitesi beslenme uzmanları iki yıllık bir araştırma yapıyorlar. Yaşları 30 ile 45 arasında değişen, şişman, 78 kadın deneği iki gruba ayırıyor. İlk grup diyetçiler. Bunlar geleneksel diyet ve kilo kaybı programına tabi tutuluyorlar (Yani şu bizim bir kibrit kutusu peynir, yağsız avuç içi kadar tavuk, bir kaşık zeytinyağıyla pişmiş bir kilo ot modeli). Kalori nasıl kısıtlanır, markette ürünlerin etiketleri nasıl okunur öğreniyorlar. Her türlü sosyal destek veriliyor, geleneksel kalori kısıtlama mantığı ve egzersizler diyetçilerin beynine işleniyor. Diğer grup ise diyet yapmayanlar. Bunlara da kısıtlamalı, kalori saymalı yemek yeme alışkanlığından nasıl kurtulacakları öğretiliyor. Asla tartılmıyorlar. Sağlıklı beslenme dersleri alıyorlar. En önemlisi kendi bedenlerini sevmeyi, görünüşlerini kabul etmeyi öğreniyorlar. Ve işte çok çarpıcı sonuç: Diyetçiler ilk etapta kilo veriyorlar ancak iki yılın sonunda hepsini geri almışlar. Diyet yapmayanlar ise iki yılın sonunda kilolarını muhafaza etmiş, bir gram dahi almamışlar. Her iki grubun da tansiyonları ilk başta düzelme gösteriyor. Ancak iki yılın sonunda diyetçiler eski tansiyon problemlerine geri dönüyor. O da yetmiyor, diyetçilerin normal ve LDL kolesterollerinde milim değişiklik olmazken, diyet yapmayanların kolesterol seviyeleri düşüyor. İşin bir de psikolojik boyutu var ki, o çok ciddi. Diyet yapmayanlar vücutlarının keyfini sürüp, depresyondan uzaklaşıyor, daha sağlıklı beslenip, daha az yemek tüketiyorlar ve daha az açlık hissediyorlar. Bu arada bizim diyetle cebelleşenlere ne oluyor dersiniz? Öz güvenleri azalıyor, vücut imgeleri bozuluyor ve depresyona giriyorlar.

BEN DUR DERİM
Özetle, uzun vadede bu diyet meselesi yüzde 90-95 duvara çarpıyor sayın seyirciler. Diyetlerin psikolojik ıstırabını çekmiş, gençliğini bu yolda heder etmiş, yediğim yemekten suçluluk duymadan bir öğün bile geçiremeyen bir kadın olarak, ben bu işe "Dur" derim valla. Çünkü diyetle, sağlığımızı korumanın yakın uzak ilişkisi yok, verilen kilonun geri alınmayacağının garantisi hiç yok. Galiba yine şu mantığa dönüyoruz; canının çektiğini ye, kıvamında ye, sporunu ihmal etme, diyetle kendini heder etme! Cips reklamındaki teyzenin dediği gibi "Yiyin gari"...

YAZARIN ÖNCEKİ YAZILARI
 Ye, iç, dinlen, uyu işte sana Küçükkuyu   / 22-07-2005
 Cem Yılmaz'ın derdi, bizi niye gersin?   / 20-07-2005
 Böyle evliliği almasak, alana engel olmasak   / 18-07-2005
 Türkbükü güzelleri, siz tatilde misiniz yani?   / 15-07-2005
 Armut dalda asılsın, Selin Toktay nasılsın?   / 13-07-2005
 Ey erkekler; çantamıza dadanmayın yeter!   / 11-07-2005
 Bezelye çitlemek de nesi?   / 08-07-2005
 Dişi Deniz bitirmiş işi!   / 04-07-2005
 Çeşme'nin favorisi Sole Mare   / 29-06-2005
 Çağla Kubat da kimmiş?   / 27-06-2005
AYŞE ÖZYILMAZEL
Diyet tutkunlarının dikkatine!
Hanımlar dikkat! Diyet...
HAKAN & UTKU
Galatasaray'a transferde kelepir öneriler
Tanju Çolak:...
Prof. Dr. BENGİ SEMERCİ
Mesleği kim seçecek?
Üniversite sınav sonuçları belli...
AYŞE TÜTER
Lezzet Güneşi
Sebzeli yaz makarnası
Bol kaynar...
Evli bakireliğin baş nedeni tabular
Evli bakireliğin baş nedeni tabular
Toplumumuzda kadınlar cinsel açıdan kendilerini yeterince tanımıyor,...
Çocuklara iyotlu yetişkinlere iyotsuz tuz
Çocuklara iyotlu yetişkinlere iyotsuz tuz
Tiroit bezi, vücudun tüm dengesini alt üst edebiliyor. Çünkü tiroit...
Hamile değil kalmak istiyor
Hamile değil kalmak istiyor
Önceki hafta görkemli bir düğünle İbrahim Kutluay'la evlenen...
Keyifleri yerinde...
Keyifleri yerinde...
Milli binici Sencer Can'dan ayrılan Sevil Sabancı, iki ay önce...
 
    Günün İçinden | Yazarlar | Ekonomi | Gündem | Siyaset | Dünya | Televizyon | Hava Durumu
Spor | Günaydın | Kapak Güzeli | Astroloji | Magazin | Sağlık | Bizim City | Çizerler
Cumartesi | Aktüel Pazar | Sarı Sayfalar | Otomobil | Dosyalar
   
    Copyright © 2003, 2004 - Tüm hakları saklıdır.
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.