kapat
   
SABAH Gazetesi
 
    Son Dakika
    Yazarlar
    Günün İçinden
    Ekonomi
  » Gündem
    Siyaset
    Dünya
    Spor
    Hava Durumu
    Sarı Sayfalar
    Ana Sayfa
    Dosyalar
    Arşiv
    Etkinlikler
    Günaydın
    Televizyon
    Astroloji
    Magazin
    Sağlık
    Cumartesi
    Aktüel Pazar
    Otomobil
    İşte İnsan
    Sinema
    Turizm Rehberi
    Çizerler
Bizimcity
Sizinkiler
emedya.sabah.com.tr
Google
Google Arama
 
'Operasyon hedefimiz değil'

Adalet Bakanı ve Hükümet Sözcüsü Cemil Çiçek, Bakanlar Kurulu toplantısının ardından, toplantıda ele alınan konular hakkında bilgi verdi..

Adalet Bakanı ve Hükümet Sözcüsü Cemil Çiçek, terörün bir insanlık suçu olduğunu ve bütün ülkeler, hak ve özgürlükler için tehdit oluşturduğu ifade ederek, teröre karşı bütün uluslararası camianın işbirliği yapması gerektiğini söyledi. Çiçek, yaptığı açıklamada, Bakanlar Kurulu toplantısında ele alınan ikinci konunun terör olduğunu söyledi.

Teröre maruz kalan ülkelerin tamamına, Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti adına geçmiş olsun dileklerini ileten Çiçek, şöyle konuştu: ''Ama şunu da açık olarak ifade ediyoruz ki, Türkiye de terörün her türlüsünden en çok çekmiş olan ve bunu da zamanında bütün dünyaya duyurmak için çok çaba sarf ettiği halde, gerekli ilgiyi ve desteği görmemiş olan bir ülkedir. Biz, her defasında ifade etmeye çalıştık ki, terör bir insanlık suçudur, bütün ülkeler için bir tehdittir, hak ve özgürlükler için bir tehdittir. Dolayısıyla buna karşı bütün uluslararası camianın işbirliği yapması gerekmektedir. Türkiye'nin bu anlamdaki çağrılarına, feryadına, anlatımına belli ölçüde destek veren ülkeler olduğu gibi, görmezden gelenler de olmuştur ya da bunun vahametini o günün şartlarında anlayamamış bazı ülkeler de olmuştur. Bugün geldiğimiz nokta itibariyle görüyoruz ki, terörün, bütün insanlık için bir tehdit olduğu, masum insanların acımasızca katledildiği bir dünya gerçeği olarak karşımızdadır.
Hiç şüphesiz, Türkiye olarak, geçmişte terörle mücadelesini çoğu zaman tek başına yürütmüş, bunda da belli başarıyı elde etmiş olan ülkeyiz. Terörle mücadelede en evvel, kendi imkanlarımıza, kendi gücümüze, devletimizin büyüklüğüne, vatandaşlarımızın sağduyusuna güveniyoruz. Bu, terörle mücadeledeki en önemli güç kaynağımızdır. Ancak şunu da kabul etmemiz gerekir ki, terör olgusu sınır aşan bir suç niteliğindedir ve dinamik bir yapısı vardır. Zaman içinde terörün hem uygulamaları, hem metotları, hem de hedefleri değişebilmektedir.''

ULUSLARARASI İŞBİRLİĞİ

Terörle mücadelede dünya çapında bir başarının elde edilebilmesinin, uluslararası işbirliğine ihtiyaç gösterdiğini ifade eden Çiçek, şunları kaydetti:
''Ümit ederiz ki, İngiltere ve Mısır'da yaşanan, Türkiye'de yaşanan, başka ülkelerde yaşanan bu neviden acı olaylar, lanetlediğimiz bu olgu, bütün ülkelerin bu noktadaki işbirliğini tetikleyen bir faktör olur. Ülkelerin, bu konuda süratle işleyen bir mekanizmayı kurmalarına imkan verir. Aslında bu konunda yapılmış iki taraflı ya da çok taraflı anlaşmalar vardır. Bunların süratli işlemediği ya da terör açısından caydırıcı olmadığını Türkiye olarak görüyoruz.
Evvela terörün tanımında yeteri kadar netlik yok. Bizim 'terörist' olarak kabul ettiğimizi, başka bir ülke başka bir sıfatla, hatta bazen yücelterek kabullenebilmekte, onlara faaliyet imkanı verebilmekte ya da faaliyetlere anlayış gösterebilmekte, onların yaptığı bir kısım gayretleri demokratik hak ve özgürlük gibi algılayabilmektedir. Bu noktada, teröre maruz kalan ülkenin taleplerine yeteri kadar yardımcı olamamaktadır. Türkiye'de bununla ilgili pek çok misal belki vardır. Dünyadaki mevcut gelişmeler, ki son olmasını temenni ederiz, bunun öyle çok küçümsenemeyeceğini, şu veya bu şekilde taassup etmek yerine, terörün her türlüsünü lanetlemek ve işbirliği yapma noktasında, samimi uluslararası bir kararlılığa ihtiyaç olduğu ortadır.''

GÜVENLİK ZİRVELERİ

Çiçek, hükümet olarak içerde gerekli tedbirleri aldıklarını ifade ederek, başlamış olan yasal bazdaki düzenlemelerin kısa sürede sonuçlandırılacağını kaydetti. Mevcut imkanlar çerçevesinde alınabilecek tedbirlerin Bakanlar Kurulu'nda görüşüldüğünü anlatan Çiçek, İçişleri Bakanı'nın başkanlığında belli aralıklarda yapılan güvenlik zirveleri olduğunu söyledi.
Cemil Çiçek, ''Sanki hükümet bu işlerle ilgili hiçbir şey yapmıyor gibi, bazı siyaset adamlarının yanlış, çok da doğru olmayan, biraz da istismar kokan değerlendirmeleri var. Halbuki bu toplantılar belli aralıklarla ve düzenli olarak yapılmaktadır. Bunun her defasında kamu tarafından bilinmesine de gerek yok. Bu noktada, hükümetin kararlılığını, her türlü tedbiri almakta da hiçbir beis görmeyeceğini ifade etmek istiyorum'' diye konuştu.

Adalet Bakanı ve Hükümet Sözcüsü Cemil Çiçek, istihbarat, güvenlik birimlerinin bundan sonra Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın başkanlığında bir araya gelebileceğini belirterek, ''Terörle mücadelede ayrı bir kurul yerine mevcut mekanizmayı çalıştırmak şu an için daha kolaydır'' dedi. Çiçek, Bakanlar Kurulu toplantısına ilişkin açıklamalarının ardından gazetecilerin sorularını yanıtladı. Terörle mücadele kapsamında, askeri yetkililerin, ''mayına karşı yolların asfaltlanması talebinin'' gündeme gelip gelmediği sorusu üzerine Çiçek, ''Böyle bir talep gelmedi'' diye konuştu.
Bunun, terörle yapılacak mücadelenin ayrıntıları olduğunu belirten Çiçek, Bakanlar Kurulu'nun bu anlamda stratejik, siyasi kararlar alan bir kurul olduğunu, bu noktadaki kararlılığını ifade etmek istediğini söyledi. Çiçek, ''Alınması gereken tedbirler neyse bunların hepsi alınacaktır. Bunların bazıları bilenen, bazıları bilinmemesi gereken tedbirlerdir'' dedi.

''TERÖR ÇOK YÖNLÜ BİR OLGUDUR''

Bir gazetecinin, Başbakan Erdoğan'ın terörle mücadele birimi kurulması yönündeki sözlerini hatırlatarak, bu konudaki çalışmaların ele alınıp alınmadığını sorması üzerine Çiçek, şunları kaydetti: ''Türkiye'de her türlü icraattan sorumlu olan hükümettir. Sayın Başbakan, bir süre evvel güvenlik zirvesi adı altında bu toplantıyı yaptı, bundan sonra da bu toplantılar yapılacaktır. Esas itibariyle bunlar koordinasyon toplantılarıdır. Zaten devletin terörle mücadele dahil Türkiye'de huzurun ve barışın sağlanmasından sorumlu birden fazla kuruluşu var. Değişik istihbarat, güvenlik birimleri var. Bunlar zaman zaman bir araya geliyor. Bu toplantılar şimdiye kadar İçişleri Bakanlığı'nın koordinasyonunda yapılıyordu. Belki bundan sonra Başbakan'ın başkanlık edeceği bu değerlendirmeler yapılabilecektir. Onun için ayrı bir tüzel kişiliği, ayrı olan kurul yerine mevcut mekanizmayı çalıştırmak şu an için daha kolaydır.
Terör çok yönlü bir olgudur. İşin asayiş boyutu olduğu kadar dış politika da dahil pek çok boyutu vardır. Bütün bunlarla ilgili çok yönlü bir araştırma, varsa bunların güncelleştirilmesi gerekmektedir. Zaten 2 aydan erken bir zamandan beri, aldığımız bir karar gereği Türkiye'de böyle bir çalışma yapılmaktadır. Terörün daha çok dışa yansıyan yönü asayiş ve güvenlik boyutudur. Onun sebepleri, sonuçları, etkileri de dahil olmak üzere bilimsel araştırmaların yapılması gerekmektedir. Nitekim terörle ilgili değerlendirmeler yapılırken meselenin bir asayiş meselesi olmadığını, çok yönlü araştırmaların yapılması gerektiği ifade edilmektedir. Hükümet olarak biz de bunu benimsediğimiz için bu araştırmayı başlattık. Son günlerdeki gelişmeler sebebiyle değil çok daha evvel başlattık. Ama bu araştırmaların bir anket gibi bir hafta içinde sonuçlandırılması mümkün olmamaktadır. Bu, zaman almaktadır. Kısa süre içinde bunun biteceğini ümit ediyoruz. O takdirde mevcut tedbirlere ilaveten başka ne gibi tedbirlerin alınabileceğini böyle bir bilimsel zemine oturtmuş olacağız.''

''SINIR ÖTESİ OPERASYON HEDEFİMİZ DEĞİL''

Cemil Çiçek, ''Sınır ötesi operasyon konusunda hükümetin tavrı ne'' sorusuna, ''Başbakan ve Dışişleri Bakanı bu soruya cevap verdi. Dolayısıyla soru aynı, verilecek cevap da aynıdır'' karşılığını verdi. Bir gazetecinin, ''Irak Dışişleri Bakanı Zebari, Irak içişlerine herhangi bir bölgesel askeri müdahalenin güveni zedeleyici olacağını söyleyerek ileri adım attı. Bu konuda hükümetin görüşü nedir'' sorusu üzerine Cemil Çiçek, şunları söyledi:

''Türkiye olarak, kimsenin içişlerine karışmak, kendi hudutlarımızın ötesinde bir operasyon yapmak hedefimiz değil. Bizim maksadımız huzuru ve barışı sağlamak. Ama Türkiye'nin huzurunu ve barışını tehdit eden unsurlar başka bir ülkeden geliyorsa, tabiatıyla oradan bu tehdidin uzaklaştırılması lazım. ABD, PKK'yı dünyada terör örgütü olarak kabul eden en başta ülkelerden biridir. Türkiye'nin müttefikidir. PKK'yı terör örgütü olarak kabul etmiş olması nedeniyle sınırların ötesinde Irak'ta şu an büyük ölçüde hakimiyeti tesis etmek birinci derecede onlarla alakalı olduğu için arzumuz, temennimiz, beklentimiz; madem ki terör örgütüdür ve buradan Türkiye'ye sızmak suretiyle pek çok insanın hayatına mal olmaktadır, Türkiye'yi rahatsız etmektedir, buna karşı adım atılmasını, tavır konulmasını arzu ederiz. Bizim beklentimiz de budur. Zaten dost ve müttefikler arasında da olması gereken budur. Meseleye biz böyle bakıyoruz.''

Adalet Bakanı ve Hükümet Sözcüsü Cemil Çiçek, geçmişte Türkiye'nin terörle mücadele konusunda yaptığı düzenlemeler için ''insan hakları ihlali'' diyen Avrupa ülkelerinin, terörle karşı karşıya kalınca mevzuatlarını gözden geçirme gereği duyduklarını belirtti.
Türkiye'de Adalet Bakanlığı bünyesinde, üniversitelerden bilim adamlarının da bulunduğu 28 kişilik bir komisyonun, dünyadaki gelişmeleri de dikkate alarak çalışmalarını sürdürdüğünü bildiren Çiçek, terörle mücadele konusunda yeni bir teşkilatlanmaya gerek duyulmadığını ifade etti.
Çiçek, Bakanlar Kurulu toplantısının ardından gazetecilerin sorularını yanıtladı.
''Terörle mücadele konusunda yeni bir birim oluşturulmasına yönelik yapılanmanın gündemden kalkıp kalkmadığı'' sorusuna Çiçek, şu yanıtı verdi:
''Şu an için buna ihtiyaç var mı, onu söylemek istiyoruz. Olağanüstü Hal Valilikleri ihdas edildi. Ama bu ne kadar faydalı oldu, bu tecrübeleri de Türkiye yaşadı. Onun için Türkiye'nin şu anki ihtiyacı böyle bir kurumsal eksiklik midir, bu noktada bir eksiklik mi var, yoksa koordinasyonun daha hızlı ve sıkı bir şekilde yapılması mı? Şu an herhangi yeni bir teşkilatlanmaya gidilmeksizin, bu koordinasyonun bu safhada yapılabileceği kanaatindeyiz. Ama terör dünyada şekil değiştiriyor, hedef değiştiriyor, metotları değişiyor. İhtiyaçlar değiştikçe belki yapılanma da değişebilir, ama yeni bir teşkilatlanmaya, yeni bir model ihdasına bugün itibarıyla gerek görmüyoruz.''
Adalet Bakanlığı bünyesinde Terörle Mücadele Yasası'nda değişiklik yapılması için bir komisyon oluşturulduğu anımsatılarak, çalışmaların hangi aşamada olduğunun sorulması üzerine Çiçek, geçen yıl dünyadaki gelişmeleri de dikkate alarak söz konusu yasayı güncelleştirmek üzere merhum Sulhi Dönmezer başkanlığında bir çalışma başlattıklarını anlattı. Bu çalışmanın ceza kanunu ve ceza hukuku alanıyla ilgili birçok yasada düzenleme yapılmasını gerektirdiğini belirten Çiçek, Terörle Mücadele Yasası'nda yer alan bir kısım maddenin ceza kanununa aktarılması ihtiyacıyla karşı karşıya kalınınca önce ceza kanunu çıkarılmasını amaçladıklarını, bundan sonra gözden geçirmeyi gerektirecek bir husus varsa Terörle Mücadele Yasası'na dönmeyi istediklerini kaydetti.

''ATEŞ DÜŞTÜĞÜ YERİ YAKIYOR''

Türk Ceza Kanunu'nun yürürlüğe girdiğini anımsatan Çiçek, şunları söyledi:
''Son zamanlarda bir kısım Avrupa ülkelerinde de terörle mücadele konusunda yasal düzenleme ihtiyacı ortaya çıkmıştır. Bizim geçmişte terörle mücadele konusundaki bir kısım düzenlemelerimizi bu ülkeler insan hakları bakımından kısıtlayıcı düzenlemeler olarak görüyorlardı. Tabiri caizse, hariçten gazel okuyorlardı. Ateş düştüğü yeri yakıyor. Hiçbir yeri yakmasını arzu etmeyiz, bunu hep ifade ettik. 'Bunları neden yapıyorsunuz, bunlar hak ihlalidir' diyen birçok ülke kendi mevzuatını yeni baştan gözden geçirmeye başladı. Dolayısıyla bu çalışmayı dünyadaki gelişmeleri de dikkate alarak, Türkiye'deki uygulamaların ortaya koyduğu sonuçları da değerlendirmek suretiyle 28 kişilik bir komisyon yürütüyor. Bunun içinde üniversitelerden bilim adamlarımız var, ilgili birimlerden temsilciler var. Bu çalışmalar büyük bir süratle sürdürülüyor. Ümit ederim, Meclis açıldığı zaman bu çalışmalar belli bir noktaya gelmiş olur. O zaman kamuoyunun tartışmasına açarız. Bugün, 'bu çalışmalarda şunlar olacak, bunlar olacak' tarzında bir kısım ifadeler kullanırsak Komisyon'a emrivaki yapmış oluruz. Onlar teknik düzeyde çalışmalarını yapacaklar, neticede siyasi kararı da bunun akabinde biz vermiş olacağız.''

''BİLİMSEL VERİLERDEN YOLA ÇIKARAK''

Hükümetin yapacağı araştırmanın hangi konuda olacağının sorulması üzerine Çiçek, Türkiye'nin, politikalarını el yordamıyla değil, bilimsel verilerden yola çıkarak tespit edebilirse hedefe daha çok yaklaşabileceğini, tedbirlerin de daha gerçekçi ve kalıcı olacağını söyledi. Çiçek, bu araştırmaların belli aralıklarla yapılması gerektiğini düşündüklerini kaydetti. Çiçek, AK Parti milletvekillerinin Ordu'da havaya ateş açmalarını siyasi ve etik açıdan nasıl değerlendirdiğinin sorulması üzerine ise ''Herhalde yanlış bir işe doğru dememi beklemiyorsunuz. Keşke olmasaydı'' dedi. Cemil Çiçek, başka sorular üzerine, YÖK'ün yeniden yapılandırılması, güvenlik ve liderler zirveleri ile Telekom'un satışı konularının toplantıda gündeme gelmediğini söyledi.

İŞSİZLİK VE İSTİHDAM

Arka arkaya yaşanan büyük ekonomik krizler nedeniyle geçen dönemde birçok işyerinin kapandığını, birçok fabrikanın daha düşük kapasiteyle çalışmak zorunda kaldığını ve Türkiye'nin ekonomik anlamda bir darboğaza girdiği için istikrar programı uygulamak mecburiyetinde kalındığını anlatan Çiçek, ''Dolayısıyla bugün de yarın da önümüzdeki öngörülebilir süre içerisinde de işsizlik ve istihdam konusu her hükümetin en öncelikli konuları arasındadır'' diye konuştu. Hükümetlerinin de işbaşına geldiği günden beri bu konuya özel önem verdiğini kaydeden Çiçek, bununla ilgili pek çok yasa çıkarıldığını, kurumsal bir kısım düzenlemeler yapıldığını, bir kısım yasal ve kurumsal düzenlemelerin ise ya Meclis komisyonlarında olduğunu ya da tasarı olarak üzerinde çalışıldığını anlattı.

GENEL İŞSİZLİK ORANI

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Murat Başesgioğlu'nun, bugünkü toplantıda bu konuyla ilgili kapsamlı bir değerlendirme yaptığını kaydeden Çiçek, kurul üyesi bakanların da bu açıklamalar karşısında kendi fikirlerini ifade ettiklerini söyledi. Çiçek, şöyle devam etti:
''Yapılan değerlendirmeye göre 2005 yılı Mart, Nisan, Mayıs aylarına ait genel işsizlik oranı yüzde 10 olarak gerçekleşmiştir. Daha evvel bu ilk 3 ayda yüzde 10.9'du. Demek ki burada belli ölçüde bir azalma söz konusudur. Ancak bu yeterli değil. Şüphesiz işsizliğin makul bir seviyeye inebilmesi, en azından AB ülkelerinin rakamlarına yaklaşacak bir düzeye inebilmesi için Türkiye'nin bu konuda çok yönlü politikaları kararlılıkla sürdürmesi lazım. Bunların başında istikrarlı bir büyümeyi her halükarda gerçekleştirmesi gerekmektedir.
Daha kısa bir süre evvel Türkiye, eksi büyüme hızını idrak etmiş bir ülke iken, son 3 yıl içerisinde tespit ettiği hedefleri yakalamış, bunun da istihdam konusunda önemli yansımaları olmuştur. 2004 yılı büyüme oranı yüzde 9.9'dur. Bunun istihdama yansıması ise 963 bin kişinin yeni işe kavuşturulmuş olmasıdır. Demek ki Türkiye, 2004 yılını bu anlamda önemli bir başarıyı yakalamış olarak tamamlamış. Ümit ediyoruz 2005 yılında da hem büyüme hedefi gerçekleştirilmiş olacak, hem de istihdam noktasındaki hedefler her ölçüde gerçekleşmiş olacaktır.''

İSTİHDAM VE İŞSİZLİK YAKIN TAKİBE ALINACAK

Türkiye'nin nüfus artış hızı hesaba katıldığında her yıl 750 bin kişiye yeni iş imkanının bulunması gerektiğine işaret eden Çiçek, bu açıdan bakıldığında ''aslında işsizliğin bir sonuç'' olduğunu söyledi. Bunun pek çok sebebi olduğunu anlatan Çiçek, şöyle konuştu: ''Bununla ilgili alınmış pek çok tedbir var. Ancak bunların belli bir kararlılıkla ve belli bir koordinasyon içerisinde sürdürülmesi gerekmektedir.
Bugün hükümet olarak aldığımız bir kararla, belli aralıklarla Türkiye'deki istihdam ve işsizlik problemini yakın takibe almak suretiyle Ekonomik Koordinasyon Kurulu, ilgili bakan arkadaşlarımızın da katılımıyla bu konuda hangi gelişmeler oldu, aksayan yönler varsa nelerdir, doğrudan bunu gündem maddesine almak suretiyle aynen AB yasalarında veya gelişmelerinde olduğu gibi işsizlik ve istihdam konusunu da öyle bir yakın takibe almış olacağız. Bununla ilgili Koordinasyon Kurulu gündem belirlemiş olacaktır.''

1 2 3 4 5
 
DİĞER GÜNDEM HABERLERİ
 Anayasa Mahkemesi'ne ilk kadın başkan
 Silahlı kutlamaya soruşturma
 Telekom'da imzalar tamam
 Elçiden WP'ye mektup
 Modern Folk Üçlüsü yeniden sahnelerde
 Karakola bomba: 40 ölü
 'Brezilyalı Menezes esmer diye vuruldu'
 Zebari'den 'izin' yok
 Tahran'daki Rum elçisi kovuldu
 Eşini öldüren ölüm aylığı alamayacak
 Yine kendimizi yeme içmeye verdik
 Düzeltme
ERDAL ŞAFAK
En güçlü toplumsal silah
Din eğitimi toplum...
UMUR TALU
1.44 YTL ya da üç kuruşluk opera!
1 lira 44 kuruş ki...
MEHMET ALTAN
Demirel'in askeri kodları...
Süleyman Demirel'in...
ÖMER LÜTFİ METE
Eşkıya ile mücadelenin baba yasası
Sadettin Tantan...
500 kilo bomba ile vurmuşlar!
Ölü sayısının 90'ı bulduğu Mısır'daki saldırıların detayları ortaya...
'Erhan'ımı almadan dönmem'
Erhan Divlecen ve Sevil Gücük'ü tatilde bombalar ayırdı. Sevdiği...
Fener hazır değil
Fener hazır değil
Anelka, Appiah ve Servet'ten yoksun F.Bahçe, Bundesliga'nın yeni...
 
    Günün İçinden | Yazarlar | Ekonomi | Gündem | Siyaset | Dünya | Televizyon | Hava Durumu
Spor | Günaydın | Kapak Güzeli | Astroloji | Magazin | Sağlık | Bizim City | Çizerler
Cumartesi | Aktüel Pazar | Sarı Sayfalar | Otomobil | Dosyalar | Arşiv | Künye | Ana Sayfa
   
    Copyright © 2003, 2004 - Tüm hakları saklıdır.
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.
Üretim ve Tasarım   Merkez Bilgi Grubu