|
|
'Obsesyonlarda, psikoterapi kaçınılmaz'
Cinsel obsesyonlar, halk arasında sıradan takıntılar olarak bilinse de, aslında çok daha ciddi rahatsızlıkları işaret ediyor. Kısa süreli olabileceği gibi, süreğen de olabilen cinsel obsesyonlar, kişinin hayatını cehenneme çevirebiliyor. Uzmanlara göre, çözüm psikoterapi ve ilaç tedavisi
Acıbadem Cinsel İşlev Bozuklukları Merkezi'nden Psikiyatri Uzmanı Doç. Dr. Cem İncesu, cinsel takıntılarla ilgili soruları yanıtladı:
Cinsel obsesyonlar nelerdir? Obsesyon, halk arasında takıntılı düşünce olarak bilinir. Gerçekten de obsesyonlar, kişi için rahatsızlık verici, kontrol edilemeyen, tekrarlayıcı nitelikte zorlayıcı düşüncelerdir. Cinsel obsesyonlar çok çeşitli olmakla birlikte, en sık rastlananları eşcinsel ilgi duyma ya da ilişki kurma, anne ve baba gibi bir aile üyesiyle ilişki kurma, başta AIDS olmak üzere cinsel yolla bulaşan hastalık kapma, uygunsuz ya da sapkın cinsel davranışlar sergileme, kalabalık yerlerde cinsel ilişki kurma obsesyonlarıdır. Bu kişilerin, başta cinsel yaşamları olmak üzere, bazen tüm yaşamları olumsuz etkilenir. Örneğin AIDS olduğu obsesyonunu geliştiren bir kişi sık test yaptırır,temiz çıkan testlerden tatmin olmaz. Ya da eşcinsellik obsesyonu geliştiren bir kişinin, eşcinsel bir ilgi duyabileceği kaygısıyla aynı cinsten kişilerle aynı ortamda yalnız kalmadığını, kendi cinsinden kişilerle aynı iş ortamını paylaşmak istemediklerini biliyoruz. Cinsel obsesyonlar, kısa süreli olabileceği gibi, süreğen de olabilir. Ayrıca cinsel obsesyonlar sık sık nitelik değiştirebilir. Psikoterapi ve ilaç tedavisi kaçınılmazdır. Pornografi ve bağımlılığı, tüm hayatını geçirebiliyor. Porno izleyebilmek için tutanlar bile var..."
İLETİŞİM KOPUYOR Pornografi nedir? Pornografi, tek başına bir hastalık olarak nitelendirilemez. Tam tersine cinsel yaşamın bir parçasıdır. Cinsel terapilerde yardımcı unsur olarak da kullanılır. Pornografinin bir tutkuya ya da bağımlılığa dönüştüğü durumlar ise cinsel ve ruhsal sağlığı tehdit edebilir. İnternet ve pornografi ile sanal seks bağımlılığı bir hastalık mı? Son yıllarda pornografi ve sanal seks bağımlılığı hızla artmakta. Günün 4-5 saatini, bazen çoğunu pornografi başında geçirmek, bu nedenle sosyal yaşamını, eşiyle/çocuklarıyla olan iletişimini azaltmak, kişinin ve ailesinin yaşamında ciddi sorunlara yol açıyor. Bu kişilerin bir süre sonra cinsel yaşamlarının merkezine pornografiyi veya sanal seksi oturttuklarını görüyoruz. Doğal olarak partnerlerine karşı cinsel isteksizlik ve soğukluk yaşamaya başlıyorlar. Bazen bu tutku öyle boyutlara varır ki, sırf daha rahat pornografi izleyebilmek için ailesinden ayrı ev tutanlara bile rastlıyoruz. Bu kişilerin genellikle kişilik ve davranış bozuklukları gösteren bir ruhsal yapıya sahip olduklarını söyleyebilirim. Ancak bu alanda elimizde sağlıklı rakamlar yok.
|