|
|
Ver 'ağa'ya gitmez yabana
Uzun bir süredir bu köşeden 'esnaf ağaları' hakkında yazılar yazıyorum. Maksadım hasıl olmasına rağmen biraz genelleme yaparak yazdığımdan bazı 'Esnaf Odaları Başkanları' bu durumdan haklı olarak rahatsızlar. İki noktada haklılar. Birincisi; Tüm esnaf odaları başkanları yüksek maaş almıyor, alamıyor. Ve dolayısıyla 'esnaf ağası' durumunda değiller. İkinci konu ise yeni çıkan 5362 Sayılı Kanun'la mevcut başkan ve yönetimlerin seçilmelerini önlemek için geriye dönük 2 devre seçilmiş olanlar, geçici ikinci maddedeki mevcut durumları itibariyle 'tekrar seçilemezler' deniyor. Yeni esnaf yasası geriye dönük işletilmesiyle, mevcut başkanların yeniden seçilmelerine fırsat vermediğinden, diğerlerinden ayrılıyor. Bu durumda, yıllardır aynı koltukta oturan, sağdan soldan gelen paralarla yüksek kazançlar sağlayan başkanlar sebebiyle gündemde. Özetle, gerçek esnaf yıllardır sessizliğinin, olaylara seyirci mesafesinde kalmasının cezasını, 'esnaf ağaları' nın başıboş tavırları sebebiyle çekiyor ve çekecek gibi görünüyor. Ama başka türlü de temizlik mümkün değil. Mesela; İstanbul'dan Suat Yalkın, Çantakent'te birliğe aldığı 45 dairenin trilyonla ifade edilen tefrişini damadının şirketine verdirebiliyor. Parası da esnafın aidatlarından çıkıyor. İhaleyi veren Erol Korkut da esnaf birliğinde Suat Yalkın'ın aynı zamanda yardımcısı. Bu işler imza atan yönetim kurulu üyelerinin yarın hesap vermeyecek mi? Suat Yalkın'ın başkanı olduğu Tekel'in dağıtımını yapan Gün-Bak'ın sigara stokçuluğundan yakalanması olayı ile Tüm-Bak'ın sigara dağıtımından elde ettiği haksız kazançların da sanıyorum, yakında devletin ilgili organları tarafından hesabı sorulacak. Bunları yapan ve parayı doymayan Yalkın gibi 'esnaf ağaları' hâlâ başkan seçilebilmek için formül arıyorlar. Değil başkanlıkları, yönetim kurulu üyeliği bile sakıncalı olan bu kişileri CHP ya da kim, ne hakla savunabilir?
|