|
|
|
|
|
|
Duygusal birliktelik olmadan cinsel ilişki sağlıklı değil
Uzmanlara göre, cinsellik için duygusal bir ilişki şart değil. Böyle olmasına rağmen, hem duygusal tatmin, hem de ruh sağlığı açısından, cinselliğin bir ilişkiyle birlikte yaşanması tavsiye ediliyor. Aksi takdirde, kişi bir süre sonra depresyona sürüklenebiliyor. Tek gecelik ilişkilere de dikkat çeken doktorlar, bu tür ilişkileri takıntılı bir biçimde yaşayanların tedaviye ihtiyacı olabileceğini belirtiyor
International Hospital Psikiyatri Uzmanı Dr. Ali Ayas, aldatma ve cinsellikle ilgili soruları yanıtladı:
İlişki kuramamak cinsel sorun mudur?
Duygusal anlamda ilişki kuramamaktan bahsediyorsak, bu bir cinsel problem değil. Ama bazı cinsel sorunlardan dolayı insanlar ilişki kurmaktan kaçınabiliyorlar.
DEPRESYONA DAVETİYE
Cinselliğin mutlaka bir ilişki içinde yürütülmesi mi gerekli?
Ruh sağlığı açısından olumlu olanı budur. Ama bunun dışında hastalıklı şekilde birden fazla insanla hiçbir yakınlık hissetmeden cinsel ilişki kurmak bir süre sonra tükenme yaratır. Bu da ciddi depresyonlara ve kaygı bozukluklarına yol açabilecek durumların başında yer alıyor.
Tek gecelik ilişkiler yaşayan insanlar sizce tedavi olmalı mı?
Kişi, ya da partneri varsa eşler şikayetçiyse, bu problem yaratır. Bunun dışında da tedavi gerektiren bir grup var. Bizim takıntılı bir şekilde cinsel ilişki kuran hastalarımız oluyor. Burada kişi sadece cinsel eyleme yönelmiştir. Karşısındakinin fiziksel özellikleri, ruhsal özellikleri hiç önemli değildir. Hatta bazen adını bile hatırlayamaz. İlişkiden sonra kısmi bir rahatlama yaşar ama hemen arkasından bir başkasıyla birlikte olmak ister. Bu durum kesinlikle tedavi edilmesi gereken bir durumdur.
SEVGİ SORUNU
Tek gecelik aşk olur mu?
Tek gecelik aşk olmaz. Cinsellik ya da hoşlanma yaşanabilir ama o aşk olamaz.
Sık rastlanan bir durum mu yoksa marjinallik mi?
Çok sık rastlanmıyor, bizim psikiyatride kişilik bozukluğu dediğimiz insanlarda rastladığımız bir durum. Daha çok büyükşehir hastalığıdır. Sık partner bulmaları daha da kolay oluyor.
Sık sık cinsel partner değiştirme isteği neden kaynaklanır?
Bu insanlar, öncelikle almayı bilmeyen insanlar. Karşı cinsten sevgiyi alabilmeyi becerebilmiş insanlar değiller. Bu tür insanlar alabilmeyi bilmedikleri için de gerçek anlamda sevmek ya da aşık olmak gibi bir duyguyu çoğunlukla hiç yaşamamışlar. Çocukluk döneminde anneyle olan ilişkilerle bağlantılıdır. Bu türden takıntılı ilişki kuran kişilerin büyük bir çoğunluğu erkektir. Annelerinden gerekli sevgiyi göremeyen kişiler.
BAHANE DEĞİL
Bu bir kişilik bozukluğu mu? İlaçla tedavisi var mı?
Genelde psikoterapi yapmakla birlikte, gerek duyduğumuzda ilaç da kullanıyoruz. Ancak başarı oranlarının çok yüksek olmadığını söylemek zorundayım.
Erkeklerin doğasında çok eşlilik var mıdır?
Erkeklerin birden fazla kişiyle cinsellik yaşamak için programlandığı kesin. Ama bunu aldatmanın ya da çok partner değiştirmenin bahanesi olarak sunmak mümkün değil. Bizi diğer canlılardan ayıran şey, geldiğimiz evrim seviyesi. O yüzden bu bir içgüdüdür diyerek bunun arkasına sığınamayız. Bir sürü konuda doğamıza aykırı davranıyoruz. Diğer temel içgüdülerimizi de toplumsallaştıkça bastırmak zorunda kalıyoruz. Tek eşlilik de bunlardan biridir.
ERKEKLERDE DAHA FAZLA
Kadınlarda aynı içgüdü var mı?
Bu kadar yoğun değil. Gebelik, uzun süre cinsellikten uzak tutar. Ayrıca kadınlarda, erkeklerin içinden en güçlüsünü içgüdüsü vardır.
Daha çok kimlerde ilişki kuramama sorunu yaşanıyor?
Depresif kişiliklerde, sosyal kaygı bozukluğu olanlarda, narsisist kişilik özelliği olanlarda daha çok görüyoruz. Bir de gizli eşcinsellerde buna çok rastlıyoruz. Bilinçli düzeyde eşcinselliğinin farkında olmadığı için çok fazla erkeksi özelliklerini ön plana çıkartırlar. Çok sayıda ilişkileri olduğundan bahsederler; ama mutsuzdurlar.
YARIN: Gençlerin cinsel sorunları
|
|
|
|
|
|
|
|
|