kapat
   
SABAH Gazetesi
 
    Son Dakika
    Yazarlar
    Günün İçinden
    Ekonomi
    Gündem
    Siyaset
    Dünya
    Spor
    Hava Durumu
    Sarı Sayfalar
    Ana Sayfa
    Dosyalar
    Arşiv
    Etkinlikler
    Günaydın
    Televizyon
    Astroloji
    Magazin
    Sağlık
    Cumartesi
  » Aktüel Pazar
    Otomobil
    Sinema
    Çizerler
Bizimcity
Sizinkiler
emedya.sabah.com.tr
Google
Google Arama
 
Evlenmekten hiç yılmadım
Ciddi bir insanım ama soğuk değilim
Evlenmekten hiç yılmadım

Evlenmekten hiç yılmadım


* Sakalınızı hiç kesmez misiniz? Neredeyse hiç değişmiyorsunuz...
Sakala rağmen değişmek zordur. Ama ben sakala rağmen değişik tipler oynadım. İlk rolüm Damdaki Kemancı'da bir Yahudi terzi rolüydü. Amerika'dan gelen bir koreograf beni çok beğendi ve sakal meselesi onunla başladı. Arkasından 4. Murat, Fatih geldi. Yine sakallı olmam gerekiyordu. Bu roller hep üst üste geldiği için böyle oldu. Arada oyunlar nedeniyle kestiğim dönemler oldu ama son kez Türkan'la oynadığım bir filmde kestim. Sanırım '83 yılıydı.

* İki şehirde iki ayrı yaşam... İki kız evlat... Geçmişte kalmış evlilikler... Böyle olunca insan sırtında yüklerle mi dolaşır? Yani siz yalnız yaşıyorsunuz ama yolu ve yaşamı sizinle kesişen pek çok insan var...
Yaşadıklarımdan hiçbir pişmanlık duymuyorum. Ama ben eğer yalnız yaşasaydım, daha net, daha sorunsuz olabilirdim. Ama hayat yaşadığınızla var. Ben bu yaşadıklarımdan hiçbir zaman mutsuz değilim. Bazen zor oluyor, sizi bölüyor, parçalıyor belki ama halimden memnunum.

* Parçalanmışlık duygusu hisseder misiniz?
Tabii ki hissedilir. Mesleğine çok düşkün olan insanlarda, çok istese bile aile yaşamı zordur. Ki ben aile yaşamını çok severim. Çocukluğum çok sıcak bir ortamda geçti. Annemle babam 50 yıl evli kaldılar. Ben onları gördükçe 'İnsan hemen evlenmeli' diye düşünürdüm. O yüzden mezun olur olmaz evlendim. Sonra da bildiğiniz gibi evlenmekten hiç yılmadım!

* Evliliklerinizde anne ve babanızın beraberliğinin uyumunu mu bulmaya çalıştınız?
Evet, galiba öyle oldu. O sıcaklığı, o aile hayatını hep aradım, hep istedim. Ben zaten evcil bir adamım.

* Niçin yürümedi beraberlikleriniz?
Birçok nedeni var. Birinde sevginin bitmesi olur, bir diğerinde hayal kırıklıkları olur. Bunları konuşmak istemiyorum. Bitmesi için mutlaka bir nedeni olmuştur. Hoşluğunu hala yaşadığım ve unutamadığım bir aşkım vardır. Bunu ilk kez söylüyorum. Hiç unutamam onu. Düşündüğüm zaman çok uzun süren ve her zaman sevgiyle, saygıyla anacağım müthiş bir hoşluktur o benim için. 18-19 yaşlarındaydım. Ben o zaman tanınmış bir insan değildim. Ondan aldığım karşılıksız ilgiyi, sevgiyi hemen hemen hiç kimseden görmedim. Onunla birlikte yaşadığımız sevgiyi ve sıcaklığı hiçbir zaman unutamam. Bu yanlış anlaşılmasın ama. Ben beraber olduğum her insana çok saygı duydum.

* Bütün röportajlarınızda çapkın olmadığınızı ifade etmişsiniz...
Çapkın değilim. Belki ben çapkınların (tabii ki kadınlardan söz ediyor) tuzağına düşebilirim. (Gülüyor) Ve ben bir ilişki içindeyken o bitmeden bir başka ilişkiye asla girmemişimdir. Yani bende hiçbir ayrılığın nedeni asla bir başka kadın olmamıştır.

* Türkan Hanım'la evliliğinizi bir ihanet bitirmedi mi?
Türkan benimle ilgili hiçbir ihanet yaşamamıştır, yaşayamaz. Öyle bir şey olsaydı şimdi görüşüyor olamazdık. Türkan benim en yakın dostumdur. Sık sık görüşüyoruz, paylaşıyoruz, sorunları tartışıyoruz. Hayatımda ihanet edilmeye layık olan kişiler olmuştur onlara bile yapmamışımdır.

* Türkan Hanım'la yaşadığınız neydi? Büyük bir aşk mı? Ona, hayatına farklı kapılar açtınız, onu bir eşikten geçirdiniz. Bu cesaret sanırım büyük aşk olmadan olmaz... Şimdi olsa yine yapar mısınız?
Şimdi olsa yine yaparım. Çünkü ben Türkan'a aşık oldum.

* Eminim, o dönemde bizim bilmediğiniz pekçok zorluk da yaşadınız...
Çok zorluklar yaşadık. Ama ben bir şeyi kafaya koyduğum zaman yılmam. Hiçbir şey beni geri çeviremez. Ben sevdim, aşık oldum ve aşk için her şeyi yaparım. Tabii karşımdaki buna değiyorsa...

* Türkiye'nin en büyük yıldızlarından biri ile evleniyorsunuz ve onu buradaki hayatından alıp Ankara'ya götürüyorsunuz. Küçük bir apartman dairesinde yaşamaya başlıyor. Yaşam koşulları değişiyor. Evinin işini kendi yapıyor. Ütü, çamaşır, bulaşık, vs... Aşık olduğunuz kadının kimliğini değiştiriyorsunuz...
Benim Ankara'da evim vardı. İstanbul'da ise bir evim vardı ama inşaatı sürüyordu. O ev bitene kadar Ankara'da yaşamamız gerektiğini söyledim. Çünkü bir evlilik yürütülecekse o evliliği ben yürütürüm. Başka türlü dedikodulara yol vermem yani. Ankara'da yaşarken Yağmur doğdu, sonra İstanbul'daki ev bitince İstanbul'a geldik. Onun daha önceden alıştığı bir tarz değildi belki ama kabullendi. Ankara'da da evde çalışan insanlar vardı ama yemek de yaptı, ev işi de yaptı. Ben de çok yer sildim. Çok güzel günlerdi. Sanırım Türkan'a sorsanız, o da o günleri çok güzel anlatır. Dediğiniz gibi zorluklar vardı ama değerdi, çünkü Türkan gerçekten olduğu gibi görünen, sevgisini gösterebilen, çok iyi bir insandır. Çok iyidir... Ve ben ona her zaman çok kıymet veririm.

* İki kızınız var. Irmak Ünal ve Yağmur Ünal... Otoriter bir babasınız değil mi?
Çok otoriter değilim ama prensiplerim vardır, onu da onlar bilirler. Otorite kullanıp baskı yapmam. Tercih onlarındır. Tercihlere karşı tepkim de bana ait bir şeydir. Bazıları öyle zannetse de tepkim, vurup kırmak, bağırmak çağırmak değil hiçbir zaman. Hayatımda ne çocuğuma vurmuşumdur ne de bir kadına... Böyle şeyler zaman zaman yazıldı çünkü. Ben çocuklarımı özgür bırakırım. Onlara söylemem gerekeni söylerim, onlar alırlar, yaparlarsa ne ala, yapmazlarsa benim de tepkim ona göre olur. Bu sertlik değil ama mesafede değişimler söz konusu olur.
DİĞER RÖPORTAJ HABERLERİ
 Türkiye'ye karşı büyük bir cehalet ve önyargı var
 İstediğim roller oldu ama nedense yönetmenlerin aklına...
 Kadına kafes arkası layık görüldü
 Sörf için medyatik oldum
 Çeşme'ye rüzgarı için yerleştim hiçbir zaman pes etmedim
 Ahmet, Mehmet kadar Türküm
 Her yaştan ve meslekten kadına hizmet veriyoruz
 Herkes iktidar ve para peşinde mutsuzluğun asıl nedeni de bu
 Pornografi batağına saplandık
 Keşke şiirden kazanıp bu işe bulaşmasaydık
 Onurlu bir insana yapılan çok büyük haksızlık
 Türkiye ketçaba benziyor
 11 Eylül kontrollü bir patlamadır
 Ajda Pekkan'ı kovalamaktan yoruldum
 Eşimden ayrılınca tek başıma kaldım
 Türkiye'de herkes barut fıçısı gibi
 Daha kadınsı olmak istiyorum
 O kadar çok çalıştım ki gençliğimi yaşayamadım
 Kızımın zorlamasıyla ilk kez bir evim oldu
    Aktüel Pazar Yazarlar
    Güncel
    Hobi
  » Röportaj
    Gurme
    İyi Yaşa
Altın raket altın kalp
Altın raket altın kalp
Rakipleri korta çıkarken gerçeği baştan kabulleniyorlar: Yenmeleri...
Pamuk son kitabında aşkı yazdı
Pamuk son kitabında aşkı yazdı
Uluslararası Edebiyat Festivali'ne katılmak üzere Brezilya'ya giden...
Avrupalı liderlerin mutfak savaşı
Fransa Cumhurbaşkanı Jacques Chirac'ın İngiliz mutfağını eleştiren...
Denizatları nefes almaya başladı
Marmara Denizi'nde hayat yeniden canlanıyor. Yıllardır kendini...
Otomobil bisikleti yok edebilir mi?
Tamamen insan gücüyle hareket eden iki tekerlekli bir taşıt yapma fikri ilk...
Dev konserler barışın hizmetinde
Live Aid konserleri yoksul kıtada kitle halindeki çocuk ölümlerine çare bulmayı...
 
    Günün İçinden | Yazarlar | Ekonomi | Gündem | Siyaset | Dünya | Televizyon | Hava Durumu
Spor | Günaydın | Kapak Güzeli | Astroloji | Magazin | Sağlık | Bizim City | Çizerler
Cumartesi | Aktüel Pazar | Sarı Sayfalar | Otomobil | Dosyalar
   
    Copyright © 2003, 2004 - Tüm hakları saklıdır.
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.