|
|
Hâkimiyet bankalarda
Bu değişimin başka bir yönü de TCMB'nin açık piyasa işlemleri ile ilgili. Grafikten izleneceği gibi Merkez Bankası'nın parasal tabanının artış hızı Şubat 2001 krizinden sonra hızlanmış. Yaklaşık 5 trilyon TL'den Haziran 2005 sonunda 23 trilyon TL'ye yükselmiş. Dört buçuk yılda para tabanı dört buçuk misli artmış. Ancak bu süreçte açık piyasa işlemleri önemli bir yapısal değişime uğramış. Kriz öncesi piyasayı fonlayan TCMB, kriz sonrası piyasadan fazla likidite çeken bir yapı üzerine kurulmuş. Merkez Bankası'nın kriz sonrası piyasaya sağladığı önemli miktardaki likiditenin bir kısmı, döviz rezervlerinin azalışı yoluyla parasal taban üzerinde nötr bir etki yaparken, bir kısmı da "fazla likidite" olarak piyasada kalmış. Miktarı 10 katrilyon TL'ye de ulaşan bu fazla likiditenin, üç yıldır Merkez Bankası'nın başını ağrıttığı kuşkusuz. Zira fazla likiditenin her gece piyasadan çekilmesi, sterlize edilmesi kolay iş değildir.
Likiditeyi bankalar idare ediyor Bu sürecin iki yönü var. Birincisi, son üç yıldır ekonomideki likidite düzeyi bankalarca idare edildi. Hazine fazladan borçlanarak oluşturduğu mevduatlarını Merkez Bankası'na yatırarak fazla likiditenin çekilmesine yardımcı olduysa da, bankalar istedikleri kadar miktarı Merkez Bankası'na geri verdiler. İsterlerse de vermeyip, daha yüksek getirilerle piyasaya sattılar. Bu, sistemi likidite sıkışıklığından korudu. İkincisi, fazla likidite zaman içinde eridi, bu yılın başlarında da sıfırlandı. Merkez Bankası likidite hâkimiyetini ele geçirdi.
Krizle likidite arttı 2001 krizi sonrası likidite idaresini eline alan bankacılık sistemi, ekonomide likidite darlığına neden olmak bir tarafa, son üç yılda gözlenen toplam % 25 oranındaki büyümenin de parasal kaynağını oluşturdu. Dışarıdan gelen kaynağı belirsiz dövizlerle de desteklenen likidite artışı kimseye para sıkıntısı çektirmedi. Ekonomiyi de büyüttü. Bu tür bir büyüme, hem sağlıksız, hem de sürdürülmesi zor bir nitelik taşıyordu. Sonunda ödemek bilançosunun cari işlemler dengesinde bir de büyük delik yarattı. Şimdi ise durum farklı. Merkez Bankası ve IMF, çizdikleri rotaya uygun likiditeyi piyasaya vermeye başladılar. Son üç yılı likidite açısından rahat geçiren sistem şimdi sıkışmaya başladı.
|