|
|
Esnafın 'para yok' şikâyeti haklı
Anadolu'yu dolaşın, tatil yörelerinde gezinin, size iletilecek şikayetlerden birisi de "piyasada likidite" yokluğu olacaktır. Özellikle küçük ve orta ölçekli işletmelerin dert yandıkları konuların başında para yokluğu, dolayısıyla da satışlarının azalması geldiğini gözleyeceksiniz. Konu hakkında kesin yargıya varmak zor olsa da yaptığım değerlendirme, Anadolu esnafını haklı çıkaran ögeler içeriyor. Bunları sizlerle paylaşmak istedim. Önce ekonomide likidite nasıl ölçülür ona bakalım. Bir ekonomide likiditeyi ölçmek için kullanılan en önemli iki gösterge, merkez bankasının parasal tabanı ve toplam para arzıdır. Merkez Bankası'nın parasal tabanı yani "bastığı para", bir çarpan yardımı ile ülke parası cinsinden para arzı büyüklüğünü gösterir. Bize benzer "dolarizasyona" uğramış ülkelerde rastlanan "döviz mevduatlarını" da bu rakama eklediğimizde toplam arzını, dolayısıyla da likiditeyi buluruz. Haziran 2005 sonu itibariyle, Merkez Bankası'nın para tabanı 23.8 milyar YTL, lira cinsinden para arzı 125.4 milyar YTL ve buna döviz mevduatlarını eklediğimizde bulduğumuz toplam para arzı ise 197 milyar YTL'dir. Bu ölçümde dışarıda kalan iki likidite yaratma aracı olan çek kullanımı ve yastık altı dövizlerin likiditeye katkısını hesaplamak oldukça güçtür. En uygun yaklaşım, bunların artış hızının enflasyonla paralel olduğunu varsayıp hesap dışı tutmaktır. Çok genel anlamda, parasal taban veya para arzı verilerinin artış oranlarını, enflasyon ve reel büyüme oranlarının toplamı ile karşılaştırdığımızda likiditede oluşan değişiklikleri görürüz. Parasal büyüklüklerin artış hızı, enflasyon + büyüme oranından büyükse, ekonomide likiditenin fazlalığından, küçükse azlığından söz edilir. Son 4 yıldaki veriler tablodan izlenebiliyor. 2001 ve 2002 yıllarının özel şartlarını bir kenara bırakırsak, 2003 ve 2004 yıllarında Merkez Bankası'nın para tabanı, enflasyon+büyüme oranından daha fazla artmış. Bu eğilim, 2005 başlarında değişmeye başlıyor. Haziran itibariyle, para tabanı ve para arzı artışının altı aylık değişim oranı sırasıyla % 11,9 ve % 6,2 olmuş. Son altı ayda likidite, geçmiş yıllara kıyasla daha az bir artışla gerçekleşmiş.
|