|
|
Kardeşim belgesel çekerse ne olur?
Ellerinde amatör bir kamera. Önce kadın çekmeye başlıyor. Adam sahile gider. Rüzgar saçlarını yalayarak esmeye başlar. Adam gözlerini ufka diker. Dalgalar ayaklarını ıslatmaktadır. "Eee ne oldu sizin belgesel?" diye sordum kızkardeşime. "Sorma" diye cevap verdi. "bizim belgesel oldu mu sana komedi." Kızkardeşimin sevgilisinin çekildiği bölümlerde bir problem yok. Hatta son derece sanatsal kareler de mevcut. Ya kardeşimin oynadığı? Benimki önce kırıtarak sahile doğru yürüyor. Sevgilisi gibi artistik pozlar vermek için saçlarını rüzgara veriyor, ayaklarını suya sokuyor. Ardından canı sigara istiyor. Ama rüzgarda bir türlü sigarasını yakamıyor. Havalı bir şekilde çakmağı yere doğru fırlatıyor. Film ya bu. Hani çakmağa "Senden bir şey olmaz" der gibi. Sonra "Bum!" Şaka değil, benimkinin havalı havalı yere çarptığı çakmak sert zemine çarpınca bir patlıyor ki sormayın. Biz bile izlerken korktuk. Kız kardeşime gelince... O bizden beter. Öylesine korkmuş ki... Filmde iki metre uzağa zıplıyor. Yüzündeki ifadeye ise ancak Peter Sellers filmlerinde rastlanır. Bugünlerdeki eğlencem bu. Canım sıkıldıkça tekrar tekrar seyredip gülüyorum. Kıssadan hisse sevgili okuyucular, siz siz olun çakmağınızı yere fırlatmayın. Not: Aile hikayelerim birikti. Söz möz anlamam yazacağım.
|