| |
Saç saça, baş başa...
Demokraside çokseslilik esastır... Ama hükümet ile yargı ilişkisinin görüntüsü, alışılmış çoksesliliğin çok ötesinde... Sanki saç saça, baş başa kavga halindeler. - Ne diyorsunuz sayın Adalet Bakanı? - Herkes ne söyleyecekse söylesin... Ve sonra da oturup, konuyu iç politika malzemesi yapmadan değerlendirsin. - Ya siz? - Biz zaten değerlendirmeyi yapıyoruz.
Bu "çatışma" durduk yerde mi çıktı? Yoksa bazı şeyler birikti de şimdi patlama noktasına mı geldi? Cemil Çiçek'e bunları sorduk. Tepki vermeden dinledi. Ama "irticai kadrolaşma... Yargıyı siyasallaştırma... Hakim ve savcı kadrolarına AKP yandaşlarını atama" ile ilgili iddialardan söz edince... Adalet Bakanı patladı: - Ben dik yürüyen adamım... Cumhuriyet'e bağlılığımı kimse sorgulayamaz... Cumhuriyet'e bağlılığımın kimse terazisi olamaz.
Cemil Çiçek: - Bu konuyu CHP gündeme getirdi... Ama kadrolaşmayı en iyi CHP bilir... Zira, valilerin il başkanı olduğu bir gelenekten geliyorlar.
CHP'nin "bu konuyu" gündeme getirmesinin nedeni, önümüzdeki günlerde "yeni hakim ve savcı alınacak olması. Ve yeniler alınırken de, AKP yandaşlarının "korunup, kollanacağı" iddialarının yaygınlaşması.
Adalet Bakanı dedi ki: * Hakim ve savcılar için 4 bin yeni kadro aldık... Ve bunu da sağ olsunlar, Meclis'te CHP'nin desteğiyle aldık. * 4 bin kadro 8 ay önce alındı... 8 aydır CHP'nin bu konuda hiçbir iddiası, suçlaması yoktu. * 4 bin hakim ve savcı sınavla alınacak... Sınavı ÖSYM yapacak... Bunun nesine itiraz ediliyor?
Şu anda hakim ve savcı sayısı 8.800. Dava sayısı 17 milyon. Her yıl Yargıtay'a gelen "iş" 506 bin. Bu kadro ile bu yük taşınmaz. Bu sayıyla adalet dağıtılmaz. Bakan dedi ki: - 30 bin hakim ve savcıya ihtiyaç var.
4 bin yeni hakim ve savcı alınırken "bu gürültü" koptuğuna göre... Ya "açığı" kapatmak için 30 bin hakim ve savcı alınmaya kalkılsa... Herhalde "kıyamet kopacak."
Cemil Çiçek: - Gelin sistemi tartışalım... Kadrolardaki açığın kapatılmasını konuşalım... Sistemi konuşmak başka şey, konuşurken insanlara kırıcı ithamlarda bulunmak başka şey.
- Sayın Çiçek... Yargının "özlük hakları" sorunu var... İktidar kulislerinde "gerilimin temel nedeni parasal konular" gibi iddialar var... Bu iddialar karşısında, yargı çevrelerinde bir "alınganlık, kırgınlık" var.
Adalet Bakanı söze "ben bu anlama gelebilecek tek kelime söylemedim" diye başladı. Ve "maaşları yeterli değil" diye devam etti: - Geçen yıl az da olsa bir artış yaptık. - Ya bu yıl? - Çalışmasını yine yapıyoruz... Ama bir zorluk var... Meclis'te aşamadık... TBMM tutanaklarında her şey yazılı.
"Saç saça, baş başa" görüntüsünün bir an önce giderilmesi şart. Aksi halde yargı iyice "siyasallaşır." Ve yeni alınacak 4 bin hakim ile savcı, daha işe başlamadan "yara alır."
|