kapat
   
SABAH Gazetesi
 
    Yazarlar
    Günün İçinden
    Ekonomi
    Gündem
    Siyaset
    Dünya
    Spor
    Hava Durumu
    Sarı Sayfalar
    Ana Sayfa
    Dosyalar
    Arşiv
    Etkinlikler
    Günaydın
    Televizyon
    Astroloji
    Magazin
    Sağlık
    Cumartesi
  » Aktüel Pazar
    Otomobil
    Sinema
    Çizerler
Bizimcity
Sizinkiler
emedya.sabah.com.tr
Google
Google Arama
 
Balcicek Pamir @ SABAH
 
Hiç kadın olmaktan utandınız mı?
Siz yürüyün o adımları saysın
Mesele gözlüğü takabilmekte

Hiç kadın olmaktan utandınız mı?

Merak ediyorum Yasemin Bozkurt ne zaman kadının sesi olmaya karar verdi? Bir başka kadının, Hülya Avşar'ın hayatının gizli yönlerini ortaya döktükten sonra mı yoksa daha önce mi?

Kendime gelemiyorum bir türlü. Olmuyor işte. Bir türlü hafızamdan Yasemin Bozkurt'un yüzünü silemiyorum. Kabuslar görüyorum. Rüyalarımda sürekli aynı cümleleri tekrarlıyor o tiz sesiyle. "Biz ne yapalım, kadın önce devlete sığındı ama devlet ona yardım etmedi." Yemek yerken, duş yaparken, birileriyle sohbet ederken içimi bir sıkıntı kaplıyor. Bir yerde birine bir şeyler mi oldu? Babaannem iyi mi? Annemin bana ihtiyacı mı var diye telefona sarılıyorum. Yok, yok. Çok şükür herkes iyi. Ee nedir bu sıkıntı peki? Bir anda yine Yasemin Bozkurt'un sesi geliyor aklıma. "Kadın kocasıyla barışmaya yanaşmadı. Ben arayı bulmak istedim ama kadın kocasını istemedi." Bir el boğazımı sıktıkça sıkıyor. Nefes alamıyorum. Ayşenur Yazıcı'nın gözyaşlarını hatırlıyorum belli belirsiz. Programı yayından kaldırıldığı için ağlıyordu değil mi? "Elmalarla armutları bir tutmayın, ben her şeyi kitabına uygun yapıyordum, beni de cezalandırdılar" diyordu. İçim daha da sıkılıyor. Elim kolum bağlı oturuyorum masanın başında. Bilgisayarın ekranı açık. Bir ince çizgi yanıp sönüyor o bembeyaz ekranda. Birileri ellerimi bağlamış gibi, kıpırdayamıyorum. Boğazımda bir yumru, nedeni meçhul. Sonra Yasemin Bozkurt'un sözlerini duyuyorum, uzaklardan bir yerlerden. Diyor ki "Kadın kocasının kendisini dövdüğünü açıklıyor ama devletten kimse yardım etmiyor. Kadını bize devlet yolluyor." Bir üşüme kaplıyor bütün vücudumu. Soğuk mu ne burası? Beynimde hep aynı kelime. Kadın, kadın, kadın... Yok mu bir ismi o kadının? O kadın ki sen suçlu ol ya da olma senin programından sonra vuruldu, komaya girdi, yok mu bir ismi? Hiç mi sorumluluk hissetmiyorsun? Çok mu zor herkesi suçlamak yerine önce, "Üzgünüm" demek? Hak etmiyor mu o kadın birkaç damla gözyaşını? Program yayından kaldırıldığı için değil, bir kadın kendi öz oğlu tarafından vurulduğu için ağlayamaz mıyız? Kolay mıdır Doğulu bir kadının "Kocam beni dövüyor" açıklamasını yapması? Kim bilir bıçak ne kadar kemiğe dayanmıştır ki başörtüsünü bile çıkarmayı göze almıştır yine o kadın. Aynı kadın. Programın, programcının hiçbir günahı olmadığını varsaysak bile, birkaç sorum var; Başka bir kadın olarak... Yasemin Bozkurt hiç mi üzülmedi? Kabuslar da mı görmüyor yoksa benim gibi? Niye bu kadar şanslı? Ne zaman kadının sesi olmaya karar verdi? Bir başka kadının, Hülya Avşar'ın hayatının gizli bölümlerini açıkladıktan sonra mı yoksa önce mi? İçim sıkılıyor, içim. Kadın olmaktan utanıyorum bir an. Hep kocası tarafından dövülen, oğlu tarafından vurulan o kadını düşünüyorum. Ha bu arada, ismi Birgül Işık. Merak eden varsa diye yazıyorum.

YAZARIN ÖNCEKİ YAZILARI
 Aşk ve nefret. İnce bir çizgi...   / 03-07-2005
 Erzurum'dan Harvard'a   / 26-06-2005
 Ben evinize aşık oldum   / 19-06-2005
 Bu bir aşk hikayesidir   / 12-06-2005
 Cep telefonu fırlatma yarışması   / 05-06-2005
 Hayatında başka bir kadın mı var ?   / 29-05-2005
 Hiç kadın olmaktan utandınız mı?   / 22-05-2005
 Kadınlar çok kıskanç, çok...   / 15-05-2005
 Gece yarısı halı saha maçına giden erkekler   / 08-05-2005
 Dün gece hiç tanımadığım bir erkeğe...   / 01-05-2005
    Aktüel Pazar Yazarlar
  » Güncel
    Hobi
    Röportaj
    Gurme
    İyi Yaşa
BALÇİÇEK PAMİR
Aşk ve nefret. İnce bir çizgi...
Onlarınki gerçek bir...
MEHMET ALTAN
Perşembe ölen kim?
Perşembe günü 30 Haziran'dı... Hür...
ÖNCEL ÖZİÇER
Peki kendime 'Rüzgarın kızı' diyebilir...
REFİK DURBAŞ
Seferis, çocukluğu ile buluştu
Yorgo Seferis, 13 Mart...
O Picasso'nun gülen kadınıydı
O Picasso'nun gülen kadınıydı
Dora Maar, ünlü ressam Picasso'nun 'ağlayan kadını'ydı. Bugün 79...
Dünya mimarları İstanbul'u kurtarın
Dünya mimarları İstanbul'u kurtarın
Yabancı mimarlar İstanbul'da doğanın iyi korunmadığı, yeşilin çok az...
Basklılar yemeden günde kaç saat durabilir?
İspanya'da hep yeniliyor, içiliyor, konuşuluyor... Dinlendikten...
Sofrada başka dalında başka güzel kiraz
Rengiyle, tadıyla başdöndürücü bir meyve kiraz... Bu yıl doya doya yedik.
 
    Günün İçinden | Yazarlar | Ekonomi | Gündem | Siyaset | Dünya | Televizyon | Hava Durumu
Spor | Günaydın | Kapak Güzeli | Astroloji | Magazin | Sağlık | Bizim City | Çizerler
Cumartesi | Aktüel Pazar | Sarı Sayfalar | Otomobil | Dosyalar
   
    Copyright © 2003, 2004 - Tüm hakları saklıdır.
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.