kapat
   
SABAH Gazetesi
 
    Yazarlar
    Günün İçinden
    Ekonomi
    Gündem
    Siyaset
    Dünya
    Spor
    Hava Durumu
    Sarı Sayfalar
    Ana Sayfa
    Dosyalar
    Arşiv
    Etkinlikler
    Günaydın
    Televizyon
    Astroloji
    Magazin
    Sağlık
    Cumartesi
  » Aktüel Pazar
    Otomobil
    Sinema
    Çizerler
Bizimcity
Sizinkiler
emedya.sabah.com.tr
Google
Google Arama
 
Balcicek Pamir @ SABAH
 
Dün gece hiç tanımadığım bir erkeğe...
Yaka kartı yerine tükürük testi

Dün gece hiç tanımadığım bir erkeğe...

Yemek salonundayım. Gözüme bir adam takıldı. "Hadi" dedim kendi kendime...

En son ne zaman tanımadığınız birine bir şey söylediniz? Güzel bir şey söylemenizden bahsediyorum. Tamirciye söylenmenizden ya da sizi sıkıştıran arabaya küfretmenizden değil. Sahi düşünsenize. En son ne zaman tanımadığınız birine "İyi günler" dediniz? Asansörde, markette alışveriş ederken ya da kitapçıda... Peki en son ne zaman birine "Nasılsın?" diye sordunuz? Ya da sorduğunuz olmuştur tabii ama gerçekten cevabını merak ettiğiniz "Nasılsın"lardan biri diyorum.

En son ne zaman hiç tanımadığınız biriyle yemek yediniz? "Dün gece hiç tanımadığım bir erkeğe, sırf sana benziyor diye, usulca sokulup merhaba dedim" yemeklerinden bahsetmiyorum. Mecburen paylaşılan masalardan söz ediyorum. Ne kadar yabancılaştık değil mi birbirimize. Bakıyoruz ama görmüyoruz karşımızdakini. Ne hissediyor, anlatacak bir hikayesi var mı, iyi mi, keyfi yerinde mi, size mi surat astı, yoksa kafası mı bozuk? Hiç. Hiçbiri umurumuzda bile değil. Koşuyoruz durmadan.

***


Yemek salonuna girince etrafa bakındım. Bolu'da Varan Tesisleri'ndeyim. Yok, hiç boş yer yok. Elimdeki tepsi gittikçe ağırlaşmaya başladı, köfteler de soğumaya. Gözüme o anda hızlı lokmalarla yemeğini yiyen bir adam takıldı. "Hadi" dedim kendi kendime "Yabancılaştık diyorsun sürekli etrafına." Biraz yaklaşınca çekik gözlerini fark ettim. "Hay Allah, bir de İngilizce konuşmak zorunda kalacağım." Gülümseyerek başıyla beni masaya davet etti, kıramadım. İngilizce teşekkür ettim ve oturdum. Önce bir iki nazik cümleyle başladık konuşmaya. Yemekler güzel değil mi? Hava da bugün bayağı sisli. Ankara'ya mı yoksa İstanbul'a mı? Ne iş yapıyorsunuz? Sonra öldürücü soruyu sordum. Diyalog aynen gerçekleşti. - Nerede yaşıyorsunuz? Adam İngilizce cevap verdi; "İstanbul'da." - Hayır aslında merak ettiğim nereli olduğunuz. - İstanbullu4yum. - Yani Japonya'dan mı geldiniz yoksa Çin ya da Kore mi? Adam gülümsedi. "Hayır ben Türk'üm." Bundan sonraki konuşma bizim dilden. - Nasıl Türk'sünüz? - Türk'üm tabii, yoksa siz de mi Türk'- sünüz? - Evet. Peki niye İngilizce konuştunuz benimle? - İlk önce siz konuştunuz, ben de sizi yabancı zannettim.

***


İki Türk Bolu Dağı'nda birbirimize ismimizi sormadan epey bir süre İngilizce sohbet ettik. Körlerle sağırlar durumu yani... Siz bundan daha aptalca bir diyalog duydunuz mu? Hayır duyduysanız gönderin yayınlayalım. Milletin pazar keyfi olalım. Yarın koşmayıp sadece yürüyen bir aile var Pazartesi Sohbeti'nde. Taa Majorca'ya gittim onlarla röportaj için. Dünya devi bir markanın sahipleri onlar. Müthiş ünlü çok da zenginler ama umurlarında bile değil. "Koşma, yürü" diyorlar, "Değerlerine sahip çık, etrafında gördüklerine merhaba" de. Tabii doğru dilde. Kim mi onlar? Yarına...

YAZARIN ÖNCEKİ YAZILARI
 Aşk ve nefret. İnce bir çizgi...   / 03-07-2005
 Erzurum'dan Harvard'a   / 26-06-2005
 Ben evinize aşık oldum   / 19-06-2005
 Bu bir aşk hikayesidir   / 12-06-2005
 Cep telefonu fırlatma yarışması   / 05-06-2005
 Hayatında başka bir kadın mı var ?   / 29-05-2005
 Hiç kadın olmaktan utandınız mı?   / 22-05-2005
 Kadınlar çok kıskanç, çok...   / 15-05-2005
 Gece yarısı halı saha maçına giden erkekler   / 08-05-2005
 Dün gece hiç tanımadığım bir erkeğe...   / 01-05-2005
    Aktüel Pazar Yazarlar
  » Güncel
    Hobi
    Röportaj
    Gurme
    İyi Yaşa
BALÇİÇEK PAMİR
Aşk ve nefret. İnce bir çizgi...
Onlarınki gerçek bir...
MEHMET ALTAN
Perşembe ölen kim?
Perşembe günü 30 Haziran'dı... Hür...
ÖNCEL ÖZİÇER
Peki kendime 'Rüzgarın kızı' diyebilir...
REFİK DURBAŞ
Seferis, çocukluğu ile buluştu
Yorgo Seferis, 13 Mart...
O Picasso'nun gülen kadınıydı
O Picasso'nun gülen kadınıydı
Dora Maar, ünlü ressam Picasso'nun 'ağlayan kadını'ydı. Bugün 79...
Dünya mimarları İstanbul'u kurtarın
Dünya mimarları İstanbul'u kurtarın
Yabancı mimarlar İstanbul'da doğanın iyi korunmadığı, yeşilin çok az...
Basklılar yemeden günde kaç saat durabilir?
İspanya'da hep yeniliyor, içiliyor, konuşuluyor... Dinlendikten...
Sofrada başka dalında başka güzel kiraz
Rengiyle, tadıyla başdöndürücü bir meyve kiraz... Bu yıl doya doya yedik.
 
    Günün İçinden | Yazarlar | Ekonomi | Gündem | Siyaset | Dünya | Televizyon | Hava Durumu
Spor | Günaydın | Kapak Güzeli | Astroloji | Magazin | Sağlık | Bizim City | Çizerler
Cumartesi | Aktüel Pazar | Sarı Sayfalar | Otomobil | Dosyalar
   
    Copyright © 2003, 2004 - Tüm hakları saklıdır.
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.