| |
Bomba
Köylünün biri Adalet Bakanı Cemil Çiçek'e dert yanmış: "Efendim, sorunumuz süne... Sabah gün ağarırken çıkıyor, akşam hava kararana kadar tarladaki mahsulü yiyor." Cemil Çiçek "köylü dayı" demiş: - Bizim derdimiz de süne... Ankara'daki süneler. - Sayın Bakanım... Ankara'da da süne mi var? - Hem de ne kadar... Hazine süneleri... Üstelik günde 24 saat çalışıyorlar... Devleti soyuyorlar.
TOBB Ekonomi ve Teknoloji Üniversitesi'nde Yolsuzlukla Mücadele Konferansı yapıldı. Toplantının yabancı dinleyici ve konuşmacıları da vardı. Yabancılar, konuşmaları sırasında "mevzuat sorunlarından... Mevzuatın, yolsuzlukla mücadeleyi zorlaştırdığından" bahsedince... Cemil Çiçek "mevzuattan yana sıkıntı yok" dedi: - Mevzuat çok... Ama işbirliği yok.
Dün öğle yemeğini de TOBB üniversitesinde yedik. TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu, Kayseri mantısı hazırlatmış. Yemekte yine "mevzuat çok, işbirliği yok" konusu açıldı. Cemil Çiçek dedi ki: - Bazen meslek dayanışması, yasaların önüne geçiyor... Sağlıklı soruşturma yapılamıyor. Yani "herkes, kendi adamını kolluyor." Adalet Bakanı'na ise... Cemil beyin kendi deyimi ile "kendisi çalıp, kendisi oynamak" kalıyor.
Çiçek konferansta da, yemekte de "işbirliği konusunda dış dünyanın samimiyetsizliğini" eleştirdi: - Adam Türkiye'de suç işlemiş, sonra kaçmış... Demokrasiyi de, hukuku da kötüye kullanıyor... Gelmiyor... Avrupa'da elini, kolunu sallaya sallaya dolaşıyor.
Uzanlar'ın "nerede olduğunu" devlet biliyor. Hem de "bulunduğu ülkenin hangi şehrinde, hangi adreste" olduğuna kadar. "Karşı tarafa" deniliyor ki: - Uzanlar'ı Türkiye'ye verin. Yanıt önce "kem, küm..." Sonra Uzanlar "yer değiştiriveriyor."
Cemil Çiçek "bunun örneği o kadar çok ki" dedi. Birkaçını saydı. Sonra da söz Fehriye Erdal'a geldi. Cemil Çiçek: - Belçika'ya dedik ki, bize iade edin... İdam cezasını gerekçe gösterip, vermediler. Türkiye, idam cezasını kaldırdı. Belçika bu defa dedi ki: - Merak etmeyin, biz yargılayacağız. Sonra, yine ipe un serdi: - Olayda kullanılan silah otomatik mi, değil mi?.. Ona göre davranacağız. Cemil Çiçek "bu aşamaları" uzun uzun anlattıktan sonra "çifte standart değil mi" diye sordu: - Özdemir Sabancı öldürüldü... Belçika'nın umurunda bile değil... Ama silahın otomatik olup olmadığı çok umurlarında... Böyle işbirliği olur mu?
"Suçluların iadesi" diye uluslararası sözleşme var. Türkiye de buna "imza attı." Ama "uygulamaya" gelince... Adalet Bakanı: - Sözleşme, rafları süsleyen birer metin olarak kaldı.
Ve yemeğin ortasına bir "bomba" düştü. Bomba, "İngiltere'den gelen terör haberiydi." Adalet Bakanı Cemil Çiçek ile Milli Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik aynı anda sordular: - Kimin yaptığı belli mi?
"Yolsuzlukla mücadeleyi... Üniversitedeki öğle yemeğini... Çiçek'in yargıya dönük değerlendirmelerini" yazmaya devam edeceğiz.
|