İstedik mi yaparız

Türk insanı bir şeyi kafasına taktığı zaman mutlaka başarıyor. Çünkü konu ne olursa olsun yapabilecek insan gücümüz de var, teknik bilgimiz de, donanımımız da Bu sözleri geçtiğimiz hafta gerçekleşen Marmaris Uluslararası Denizcilik Festivali için söylüyorum. Festival çok da uzun bir sürede hazırlanmamasına ve henüz ilk yılını yaşamasına rağmen büyük bir başarıyla tamamlandı. Beş gün süren etkinlik hemen her dakikası dolu dolu geçecek şekilde organize edilmişti. Bazı gösteriler ise farklı yerlerde tekrarlanarak daha fazla kişi tarafından izlenebildiler. Türkiye'de bir ilk olan festivalle ilgili bir- iki saptamamı sizlerle paylaşmak istiyorum. Bunları TRT'de katıldığım ve Marmaris'- ten canlı olarak yayınlanan Büyüteç programında da söyledim. Türkiye, bu festivale yapılan katılımla sadece bölgesinde değil, dünyada da saygınlığını bir kez daha ortaya koydu. Çünkü bu festivale tüm Karadeniz ülkelerinin yanı sıra aramızın şeker renk olduğu Amerika da katıldı, Yeni Zelanda'nın dışında, AB ülkeleri Fransa'nın, İspanya'nın, İngiltere'nin gemileri de vardı. Konuklar arasında Yunan denizcileri de vardı, İsrailliler de... Kısacası 13 ülke savaş gemilerini Marmaris'e göndermişti. Bu toplantı bir başka şeyi daha bizlere gösterdi. Türk askeri bahriyelisi kendi meslektaşlarıyla büyük bir dostluk yaşıyor ve büyük sevgi saygı görüyor. Bunu tam anlamıyla hak ettiğini de organizasyona olan katkısıyla, düzeniyle, yaptığı gösterilerle ortaya koydu. Bir ikinci ve çok önemli nokta da festivalin yapısı oldu. Toplantının tüm organizasyonu ve ev sahipliğini Marmaris Belediyesi, Aksaz Deniz Üssü ve Marmaris Kaymakamlığı birlikte üstlendiler. Bu da ülkemizde bir ilkti. Askerle sivil, devletle belediye aynı organizasyonda tam anlamıyla birlikte, büyük uyum içinde hareket ettiler ve son derece de başarılı oldular. Festival süresinde yaşanan birçok güzellik vardı. Ama bunlardan birini ömrüm boyunca unutamayacağım. Bir savaş gemisi üzerinde dostluk şarkıları söylemek, bir savaş gemisi üzerinde senfoni orkestrasına konser verdirmek.

MÜZİK ZİYAFETİ
Giresun muhribimiz üzerinde verilen Cumhurbaşkanlığı Senfoni Orkestrası ve Kültür Bakanlığı Devlet Çok Sesli Korosu'nun konseri dünyada bir ilkti. Bunu hayal edenlere de, bunun gerçekleşmesine katkıda bulunanlara da helal olsun. Özellikle de başta şefleri Rengim Gökmen olmak üzere tüm sanatçılarımızı kutluyorum. Halka verilecek konser için "Aman klasikten ayrılmayalım" saplantısına kapılmadan komplekse girmeden öyle güzel bir repertuar yapmışlardı ki. Gerçekten o sahneyi görmenizi çok isterdim. Rıhtımda yerlisi yabancısı büyük bir dinleyici kitlesi, önde leventler, ardında dev savaş gemisi üzerinde yerini almış devlet sanatçıları. Güneş batarken yapılan sancak indirme törenini sahildeki yabancılar da büyük bir hayranlıkla izlediler. Hele hele halkın da birlikte söylediği ve tam üç kez çalınan "Memleketim" şarkısı. Not: Festivalle ilgili notlarıma haftaya devam edeceğim.