|
|
|
|
Çeşme'ye rüzgarı için yerleştim hiçbir zaman pes etmedim
Sörf dünyasında Türkiye'nin en iyi derecesini elinde bulunduran Ertuğrul İçingir, sörf için yerleştiği Çeşme'de tüm gününü denizde tahta üzerinde antrenman yaparak geçiriyor.
Çeşme'deki Avrupa Sörf Şampiyonası'nda erkekler dalında dokuzuncu olan Ertuğrul İçingir yarışların son ayağında yelkeninde problem yaşadı. Ama ünlü sörfçü yarışta başarılı olamamasını buna değil şampiyonaya hazır olmamasına bağlıyor. İçingir kendisi gibi sörfçü olan eşi İlknur İçingir ve 1,5 yaşındaki oğlu Ali ile rüzgarı için yerleştiği Çeşme'de huzurlu bir hayat yaşıyor.
* Küçük yaştan beri sörf yapıyorsunuz. Başlarda sörf sizin için bir yaz eğlencesi miydi? Evet. 11 yaşında sörfe başladım. Adana'da doğdum büyüdüm. Mersin'de yazlığımız vardı. Sörfe babamın aracılığıyla başladım ve dediğiniz gibi 15 yaşına kadar sadece yaz aylarında yaptım sörfü. 15 yaşında yarışmaya başladım ve çok kısa sürede önemli başarılar elde ettim. 16 yaşında ilk kez katıldığım Türkiye Şampiyonası'nda gençlerde ikinci oldum. Bir yıl sonra da Gençler Türkiye Şampiyonu oldum. 18 yaşında Milli Takım'daydım. Milli Takım'ın başına gelen antrenör bana, hayatımı değiştiren çok önemli bir tavsiyede bulundu ve Amerika'ya gitmeme sebep oldu. 18 yaşında burs alarak Amerika'da üniversite okumaya gittim. Bir yandan da sörf yapmaya devam ettim ve kendimi çok daha geliştirme fırsatı buldum.
* Genç yaşta başarılı olmanızı sağlayan neydi? Sörfe erken başlamamın büyük etkisi olduğunu düşünüyorum. Tabii ki çalışmanın da. Bir işi ne kadar çok yaparsanız o kadar başarılı olursunuz. O yaşta, o zamana kadar sörfü en çok ben yapmıştım herhalde ki ben başarılı oldum. Devamlılık da çok önemli. Hiçbir zaman bırakmadım, hiçbir zaman pes etmedim, hiçbir zaman sıkılmadım.
EN İYİ ANTRENÖRLE ÇALIŞIYORUM * Pes etmenize neden olacak şeyler yaşadınız mı? Tabii ki, çok. Herkese olduğu gibi bana da oldu. Ama zaten hayatta hep pes etmeyenler kazanıyor. Bir kere Türkiye'de spor yapmak zor. Destek az, her şeyi kendiniz yapmanız gerekiyor. Bu son senelerde değişmeye başladı. Aslında ben inanılmaz şanslıyım, sponsorum Danone olmasa bu işi devam ettirmem mümkün değil. En önemlisi sponsorum olduktan sonra rakiplerimle aynı şartlar altında savaşma fırsatı buldum. Bir yere kadar insan kendi kendine başarıya ulaşabiliyor ama bir yerden sonra eksiklikler kalıyor.
* Özel bir antrenörle de çalışmak da büyük şans herhalde? Evet, Michael Gebhart ile çalışıyorum. İki tane olimpiyat madalyası var ve bence dünyanın en iyi antrenörü. Onunla senelerce yurtdışında yarıştım. Yani hem rakibim hem arkadaşımdı. Zaten onunla çalışmak hayalimdi, Danone de o hayalimi gerçekleştirdi. Rakiplerim arasında şimdiye kadar tanıdığım en yardımsever insan. Birlikte yarışırken de kendisine rahatlıkla bir şeyler sorabilirdim.
* Bundan sonra hayallerinizi ne süslüyor? Tabii ki en iyisi olmak. Avrupa, Dünya ve Olimpiyat şampiyonu olmak.
* Geçtiğimiz hafta düzenlenen Avrupa Şampiyonası'nda iyi bir derece elde edemediniz. Çok da gergin gözüküyordunuz, neden? Olimpiyatlarda bile bu kadar strese girmemiştim. Çünkü olimpiyata hazırdım, tam sekiz sene hazırlandım. Ama bu şampiyonaya iki ay hazırlanabildim. Hazır olmadığınız bir yarışa aslında katılmamanız lazım. Bu şampiyonaya katılmamın nedeni olimpiyatlara, 2008'e hazırlık yapmaktı. Burada slalom sınıfında yarıştım ama aslında benim sınıfım olimpik. Hazır olmamamda bunun da etkisi vardı tabii.
* Karı koca olarak sörfçü olmanın başlıca avantajları neler? Avantajları saymakla bitmez herhalde. İlknur'un başarıma büyük katkısı var. Çünkü işimi kolaylaştırıyor, beni anlıyor, anladığı için de daha çok yardım edebiliyor. Ben yaz kış on iki ay sörf yapıyorum. Hatta balayına gittiğimizde bile düzenli olarak spor yaptım, her gün iki saat koştum. İşte bunu belki sörfle ilgili olmayan bir kadın anlayamazdı.
* Sörf için hayatınızı değiştirip Çeşme'ye yerleştiniz. Çeşme'de antreman yapmak avantajlı mı? Tabii ki çok büyük avantaj kazandırıyor, çünkü rüzgarı çok güzel. Her türlü rüzgarı, her türlü denizi var. Kışın Alaçatı, yazın Ilıca dalgalı oluyor. Bütün sene boyunca her gün her türlü rüzgarı bulabiliyorsunuz. Bu da her türlü şartta antrenman yapma şansını veriyor size. Biz İstanbul'dan geldik Çeşme'ye ve İstanbul'da rüzgarlı gün çok fazla olmuyor. O yüzden antrenman şansınız çok düşüyor.
* Aile sohbetlerinizde sörf hep birinci sırada mı geliyor? Çok büyük yer kapladığı kesin ama oğlumuz Ali doğduğundan beri daha çok onu konuşuyoruz.
|
|
|
|
|
|
|
|
|