| |
|
|
Ah bir de satabilseler...
HAKKARİ'DE Valiliğin açtığı atölyelerde "260 kadın" kilim dokuyor. Vali Erdoğan Gürbüz: - Bu sayıyı 2.600 kadına çıkarmak işten bile değil... Hakkari'nin kadınları çalışmak istiyorlar. - Öyleyse... Atölye açacak yer mi yok? - Sorun o değil. - Ya nedir? - Dokunan kilimleri kime satacağız?
Yılbaşında, Ankara Ticaret Odası Başkanı Sinan Aygün, Hakkari'den 600 kilim almış. Hakkari'nin kadınları "Allah oni çoluğina, çocigina bağişlasin... Tuttugini altin etsin" diyorlar.
Koca kilimin maliyeti yaklaşık yüz milyon. Dokuyan kız da 100 milyon alıyor. Valilik de, kilimi 200 milyona satıyor. Ama alıcı nerede?
Bazen İstanbul'dan tüccar gelip, topluyor. Bazen ihracatçı. Fakat Hakkari öylesine uzak ki... Yollar öylesine çileli ki... Burada bu güzel kilimlerin dokunduğunu çok kişi bilmiyor. Vali Erdoğan Gürbüz: - Yılbaşında çok kişi, birbirine viski, şampanya gönderiyor... Pahalı hediyeler yolluyor... Bizden kilim alıp, onu hediye etseler.
Yurt dışına giden devlet adamlarımız, yanlarında hediye olarak Hakkari kilimi götürseler... Bunun Hakkari'ye öyle büyük katkısı olacak ki... Vali Erdoğan Gürbüz ısrarla tekrarlıyor: - Kilim dokuyan 260 kadın sayısını, bir yıl içinde 2.600'e çıkarırım... İnanın bana. Vali beyle konuşmamızı, atölyedeki kadınlar duymuş olmalı... Ümmühan "he ya" diye araya giriyor: - Eltim de gelmek istiir... Yegenim var, elinden öpir, o da gelmek istiir... Görümcem Hatça var, o bilem gelmek istiir.
|