 |
| Patronun tezpiştisi unutulur mu?
|
|
1980'li yılların ortası. O günlerde Mutfak Dostları Derneği'ni kuruyoruz. Bu gecelerden birisine Süreyya Lokantası yeni hali ile S ve yöneticisi Leyla Akçağlılar ev sahipliği yapıyor. Leyla, Fransız Mutfağı'nı Türkiye'de en iyi bilen profesyonellerden. Ama biz tam teslim olmuş değiliz. Öyle sanıyorum ki Ergun Köknar, Tuğrul Şavkay ve ben, bir komite olmuşuz; geceye göz kulak olalım diye.
ANNESİNİN KIZI
Nihayet zamanı geldi çattı. Ergun Ağabey bu geceye Vizyon Dergisi'ni davet edelim dedi. 20 yıl öncesi Türkiye'sinde Vizyon'un etkisi, ağırlığı bugünün dünyasındaki Vanity Fair gibi. Yazarlar içinde Aziz Nesin, Semih Günver, Atilla Dorsay var. "Elbette" dedik. İş Tuğrul'a havale olundu. Bir iki gün geçti, bizimki çıkageldi.  "Ali Esad Vizyon işi tamam. Deniz bizzat gelecek. Yalnız senden bir yazı istiyorlar." "Hayır" dedim peşinen, "Deniz Bey'e benim için teşekkür et. Ben yazamam. Sen yazmalısın!" "Bak" dedi, "bir kere Deniz çok hoş bir hanım, rededemezsin. Ayrıca ben yazamam çünkü Hürriyet Grubu'ndayım. Biz karar verdik, sen yazacaksın!" İşte o şık akşam, Deniz Alphan'la tanıştık. Onun da çok şık olduğunu bugün bile hatırlıyorum. Kısa ve otoriter bir formülle yazıyı kaç gün içinde teslim edeceğimi bildirdi! Bu arada Vizyon'da neredeyse düzenli bir şekilde yazmaya başlamıştım. Yıllar geçti. Arada Deniz'le görüşmemiz hiç eksik kalmadı. Bunca yıldır kendisinden beklediğimiz, kuvvetle umduğumuz bir sürprizi ise bir ay  önce yolladı. "Dina'nın Mutfağı". Türk Seferad Yemekleri. Dina, Deniz'in annesi. 1926'da Kırklareli'nde doğmuş bir Yahudi kızı. O yılların malum çalkantılarının derinden sarstığı Dina, bu kitaptan ama daha çok Deniz'den anlaşılıyor ki yaşama sevincini hiç sarsmamış. 1492'den beri bizimle yaşayan bir imparatorluk cemaatinin renkleri Dina'nın Mutfağı'nda. Neden mi böyle diyoruz? Çünkü bu kitap sadece tariflerden mürekkep bir yemek kitabı değil. Bir dönem, bir kültür kitabı. Deniz kendisi ile yapılan bir söyleşide, Radikal'e şöyle konuşmuş: "Yemek bir ülkenin, toplumun, canlı tarihi. İnsanların ne olduğunu gösteriyor." Bizim 20 yıllık "patron" Deniz Alphan, kitapta annesini "O muhteşem bir kadındı" diye anlatıyor. Deniz'e bakıyor ve inanıyoruz.
|
