|
|
|
|
|
|
Bizden her eve lazım!
İzzet Çapa'nın ünlü mekanı Balkon15'teki sıradışı eğlencenin müdavimleri her gün artıyor. Uslu uslu yemeğinizi yerken bir anda barın tepesine çıkan 'kızlar' gecenin rengini değiştiriyor, şovlar ve sohbet koyulaşıyor. İşin adını da koymuşlar: Biz halkla ilişkiler yapıyoruz.
Metin, Cengizhan, Hala ve Cahide... İzzet Çapa'nın, her gidenin alışkanlığı haline gelen mekânı Balkon15' in şov kızları onlar... Oldukça ünlüler; müdavimleri bol. Ama Balkon15' i yeni keşfedenler için müthiş sürpriz! Keyifli keyifli yemeğini yiyenler, gecenin bir saatinde barın tepesine çıkıp şov yapan travesti kızları gördüğünde uzun süre şaşkın şaşkın bakakalıyorlar. Sonra o elektrikle onlar da kızlara uymaya başlıyor. Bir kaynaşma başlıyor, kimse hiçbir şeyi yadırgamıyor artık... "Travesti kılığında şov yapınca 'Gerçekten travesti misin?' sorularına maruz kalıyor musunuz?" diyorum, "Asla. Biz kendimizi piyasada kabul ettirmiş isimleriz, sadece işimizi yapıyoruz" diyor ve ekliyorlar: "Bugüne kadar kimse özel hayatımızı deşmedi, bizi burada gördükleri gibi kabul ettiler." Aralarında 10 yıl animatörlük yapan da var, Tıpatıp Şov gibi pek çok grupla şov yapan da, eğlenmek için bu işe 'evet' deyip başlayan da... 1.5 senedir de Çapa'nın mekânında birlikteler. Grubu bir araya toplayan Metin özetliyor her şeyi: "Etek ya da peruğu giydiğimiz an, birbirimizle konuşmamız bile değişiyor. Bizim için her şey müzik başladığı an başkalaşıyor. Ama dışarıda böyle değiliz." Metin ve Cengizhan'ın isimleri gerçek. Kullanmakta bir sakınca görmüyorlar. Hala'nın ismi günlük hayatta da kullandığı lakabı. Cahide ise ismini kullanmamayı tercih ediyor. Zaten konuşmayı da pek sevmiyor....
HALKLA İLİŞKİLER YAPIYORUZ!
* Kızlar buraya nasıl düştünüz! (Hep bir ağızdan): İzzet Çapa düşürdü! Cengizhan: Önce Cahide geldi, sonra Metin. 1.5 sene oldu. Ama ilk zamanla şimdiki konsept arasında çok fark var. Cahide kadın kılığında bir atraksiyon yapacaktı, tek kişilik bir şov... Arkasından ben geldim; ikimiz şova başladık. İki kişinin yetersiz olduğunu düşündük ve dörtledik.
* Niye bazılarınız isim değiştiriyor, çekiniyor musunuz? Hala: Hiç alakası yok. Hala 12 senedir kullandığım bir lakap. Benim kızkardeşlerim bile bana 'Hala' diye seslenirler. Gizlenme amacım yok. Metin: Hepimizin ailesi bu işi yaptığımızı biliyor. Cengizhan'la ben, artık şov işini meslek olarak yapıyoruz. Çalışmadığımız sanatçı, çalışmadığımız kulüp kalmadı. Cengizhan: Maksim hariç, Türkiye'deki bütün otellerde, gece kulüplerinde, tatil köylerinde çalıştık. Buranın farkı halkla ilişkiler yapıyor olmamız!
* Artık çok tanınıyorsunuz ama hâlâ şaşıran, tepki gösteren oluyor mu? Mesela sizin nasıl olduğunuzu düşünüyorlar? Metin: Gündüz de bizim bu vaziyette olup olmadığımız çok sık soruluyor. Biz de makyajımızı sildikten sonra kıramadığımız bazı insanların yanına gidip sohbet ediyoruz. Az önce çok samimi olduğumuz insan tanımıyor, 'Biraz önceki sarışın bendim' diyorum, inanamıyor. O zaman işimize daha çok saygı duyuyorlar. Cengizhan: Yani kopukluk vardı eskiden, artık o kopukluk kalktı. insanlarla sohbet ediyoruz, bu çok keyifli. Hala: Dertleşenler dahi oluyor birkaç kez gelip gittikten sonra. 'Bugün çok üzgünüm' deyip, o günkü sıkıntısını anlatanlar oluyor.
HİÇ TERS SORU SORAN OLMADI
* O yüzden mi 'halkla ilişkiler yapıyoruz' diyorsunuz? Metin: Evet! Çorabı kaçan bayan oluyor, 'yedek çorabınız var mı?' diye soruyor. Ruj isteyen, rujunu verenler... Karşılıklı bir alışveriş oluyor aramızda; dost oluyoruz.
* Buranın müşterisi belli, sizi tanıyorlar artık. Ama burayı yeni keşfedenler 'gay misin', 'travesti misin' diye soruyor mu? Metin: Hiç ters bir soru soran olmadı. Tabii ki alkollü bir yer, belirli bir saatten sonra sorulması çok normal ama o çizgi çok ince bir çizgi; biz o çizgiyi çok iyi koruyoruz. Müşteridir, haklıdır ama şimdiye kadar hiç böyle bir şeyle karşılaşmadık. Özel hayatımızı deşmediler. Cengizhan: İnsanlar belki bu kıyafetle senden o cevapları bekliyor, ikisinin arasında gelgit yaşayamıyorsun, neysen onu göstermek zorundasın. Özel sorular, sizin açtığınız kapıyla alakalı. Ne kadar kapı açarsanız onlar o kadar daha fazla ister.
KADINCA CEVAPLAR VERİRİZ
* Yaptığınız işle gay'liği özdeşleştiren çok oluyor mu? Metin: Benim cinsel tercihim işimle alakalı değil. Gay değilim ama olabilirim de! Çünkü işime yansımıyor bu. Ben yaptığım işi satıyorum, yaptığım işle para kazanıyorum. Ama buradan çıktığım zaman başkayım. Komşum bile 4 sene sonra bu işi yaptığımı anladı. Tanımadı, bilmedi... Bir de travestilerle mukayese ediyorlar hep. Ben hep söylüyorum keşke onlara da böyle bir iş imkanı verilse. Mesela animatörlük yaptığım dönemden biliyorum, nedense kadın kılığına giren erkek her zaman daha büyük ilgi topluyor.
* Niye bu kadar ilgi çekiyor sizce bu durum? Cengizhan: Biz ataerkil bir toplumuz ve Müslüman bir ülkeyiz. Bize çok uzak bir şey her zaman daha sempatik bulunur. Bizim en büyük starımız Zeki Müren. Ondan sonraki star Tarkan. İkisinin de gay olduğuna dair söylentiler var. Müslüman bir ülkede iki tane gay'in baş star olması belki bunun kırıntıları gibi geliyor bana. Metin: İki-üç sene önce Türk sinemasında dünden bugüne kadın kılığında sahneye çıkmış bütün ünlü erkeklere yer verilmişti. Bülent Kayabaş, Öztürk Serengil, Ali Poyrazoğlu, Mehmet Ali Erbil, Cem Davran, Kadir İnanır... Bizi de 'bunlar da yeniler' diye tanıtmışlardı. Çok hoşuma gitmişti.. Cengizhan: Kadın müşteriler için de erkekler için de çok ilgi çekici. Bizi iki cins de çok yakın buluyor.
* Niye? Metin: Kılığımızdan dolayı! Kadının yanına gidiyorum adam 'fotoğrafınızı çekeyim' diyor, adamın yanına gidiyorum kadın 'fotoğraf' diyor. Cengizhan: Sordukları bütün sorulara kadınca cevap veriyoruz, bu da etkiliyor. Metin: Bunların hepsi kurgu ama! Mesela resim çektirmek istiyorlar, flaş patlamıyor, 'Sakallarımız çıktı, hadi artık çekin' diyoruz masada kıyamet kopuyor gülmekten. Belki de insanların mutsuzlukları burada yok olup gidiyor.
Şirin Sever
|
|
|
|
|
|
|
|
|