kapat
   
SABAH Gazetesi
 
    Son Dakika
    Yazarlar
    Günün İçinden
    Ekonomi
    Gündem
    Siyaset
    Dünya
    Spor
    Hava Durumu
    Sarı Sayfalar
    Ana Sayfa
    Dosyalar
    Arşiv
    Etkinlikler
    Günaydın
    Televizyon
    Astroloji
    Magazin
    Sağlık
  » Cumartesi
    Aktüel Pazar
    Otomobil
    Sinema
    Çizerler
Bizimcity
Sizinkiler
emedya.sabah.com.tr
Google
Google Arama
 
Palmiyeler kentinde insanlık dramları
Palmiyeler kentinde insanlık dramları
Castro rejiminde eşcinsel olmak
Hastanede kedi fare oyunu
İki genç kızın seyahat hayalleri

Palmiyeler kentinde insanlık dramları


Dijital kamerayla çekilmiş bu bağımsız sinema tadındaki film, kimilerine göre melodrama çok yaslanmış ve aşırı duygusal sayılacak. Ama bazı sahneleri var ki, kimsenin gözyaşını tutabileceğini sanmıyorum.

Biri bir film yaptı, pir film yaptı. Meksikalı yönetmen Alejandro Gonzalez İnarritu'dan ve onun unutulmaz filmi "Paramparça Aşklar/ Köpekler" den söz ediyorum. Birkaç hikayeyi içiçe anlatan ilk film değildi bu kuşkusuz. Kimi Robert Altman filmleri ya da "Grand Canyon-Şehrin Kalbi" akla geliyor. Ama İnarritu'nun başarısı, bu türü yeniden canlandırdı. Ve akım, "Anlat İstanbul"la bize dek uzandı. Burada da düğüm noktası bir kaza. İki arabanın çarpışması ve ortaya çok şeyin saçılması... Ama Los Angeles'in güneşli ikliminde (ki finalde "melekler kenti"ne kar yağıyor ve bu önyargımız da altüst oluyor!), ortaya saçılanlar öylesine acıklı, dramatik, hatta trajik ki, şaşarsınız...

AMERİKAN RÜYASI PARAMPARÇA
Evet, ABD'nin güneşli vitrini, Hollywood'un mekanı, yıldızlar ve efsaneler diyarı Los Angeles'- in içyüzü hiç de parlak değil. The Beach Boys'un Kaliforniya'yı plaj ve "surf" kenti gibi anlatan şarkıları artık geçmişte kaldı. Oyunculardan Don Cheadle'in deyişiyle "Burası beyazların yakında çok azınlıkta olacağı ilk yerlerden biri." Zencileri ama yalnız o kadar mı, Meksika ve Kübalıları, Çinli ve Korelileri, Arap ve İranlılarıyla, bu karmaşık etnik doku, gerçekten de en küçük kıvılcımda patlayacak ve temsil ettiği "Amerikan Rüyası"nı paramparça edecek gibi. Böylece, zencilere karşı acımasız ırkçı polis ve onun işin başındaki idealist yoldaşını, biri koyu ırkçı iki genç zenci hırsızı, varı-yoğu olan dükkanı soyulunca silahına sarılıp kabahatli bulduğu Meksikalı kilit tamircisinin peşine düşen İranlı babayı, başlarına gelmedik kalmayan Çinli karı-kocayı tanıyoruz. Hepsi de, bu karmaşık kentte, yalnızca sosyal konumlarının değil, renklerinin de getirdiği sorunları yaşıyorlar. Ve çelişki, sadece beyazlar ve diğerleri arasında değil, her ırkın öteki ırklarla sorunları var gibi... En üst konumdakiler de mutlu değil, hatta güvende değil. Örneğin, rengini unutmaya çalışmış ve başarmış TV yapımcısı, ilk fırsatta hem de kanun adamları tarafından hakarete uğrayabiliyor. Ya da eyalet başsavcısı karısıyla giderken, iki genç serseri tarafından soyuluyor ve kadının tüm ırkçı görüşleri yeni bir dayanak kazanıyor. Bu ince belli palmiyeler kentinde kimsenin, hiç bir sınıfın güvencesi yok. Dijital kamerayla çekilmiş bu kıpır kıpır ve bağımsız sinema tadındaki film, belki kimilerine göre melodrama biraz fazla yaslanmış ve aşırı duygusal sayılacak. Ama kendi adıma son derece etkilendim. Hiç kimsenin, diyelim ki kaza geçirdiği arabadan nefret ettiği ırkçı polis tarafından kurtarılan kadın ya da tek gerçek dostunun, sürekli küçük gördüğü Meksikalı hizmetçisi olduğunu kavrayan savcı karısı gibi sahnelerde, gözyaşlarını tutabileceğini sanmıyorum. Elbette yalnızca L.A.'i değil ama tüm dünyayı etkileyen bu vahşet ve cinnet çağında, bu film insana ilaç gibi geliyor. Çünkü, acı saptamalarını olumlu bir insancıl mesaja dönüştürebiliyor.

ÇARPIŞMA
(Crash)
Yönetmen:
Paul Haggis
Senaryo: P. Haggis, Bobby Moresco
Görüntü: J. Michael Muro
Müzik: Mark İsham
Oyuncular: Sandra Bullock, Don Cheadle, Matt Dillon, Jennifer Esposito, Brendan Fraser, Thandie Newton, Terrence Howard, Ryan Philippe
Lions Gate Films yapımı.
DİĞER SİNEMA HABERLERİ
 Kökenleri karışık ama ufku geniş bir serüven
 Antalya sürprizlerle geliyor
 Kami Suveren Artık Yok
 Belgesel gibi yaşam öyküleri
 Gözlerimi de al
 Bay ve Bayan Smith
 Anne Bancroft öldü
 Ustalar sinema öğretiyor
 Cazlı kahvaltılar başlıyor
 Egzotik yerler, ince komediler
 Kaynananın hası gelinin ise yası
 Beyaz Saray'ı siyahlar kurtarıyor
 DVD Dünyasında Klasik Filmler
 Sürpriz filmlerle akıp giden bir şölen
 Boş evlerde doğan tutku
 Globalizme karşı çıkan gençlik
 Paris'ten Kapadokya'ya kimlik ve bellek arayışı
 Haftanın savaş ve macera filmleri izlemeye değer
 Sokaklarından müzik akan kent
    Cumartesi Yazarlar
    Güncel
    Yaşama Dair
  » Sinema
    Gurme
Chaplin'den sinema dersi
Chaplin'den sinema dersi
Sessiz sinemanın ustası Charlie Chaplin aile albümü, hayatının açığa...
Koleksiyonu için özel müze kurdu
İşadamı Hilmi Nakipoğlu, topladığı 900 fotoğraf makinesini Nefus...
Klarnetin piyano ve kemanla buluşması
Aya İrini 1 temmuzda klarnet, piyano ve keman sesleriyle dolacak...
Üniversiteli gençler sanal alemde çete kuruyor
Banka soy, adam öldür, uyuşturucu kaçakçılığı yap! Sanal mafya dünyasında işler...
Alışveriş ve moda artık Beyoğlu'ndan soruluyor
Sokak modasına yön veren İstiklal Caddesi'nde alışveriş hem keyifli hem de...
 
    Günün İçinden | Yazarlar | Ekonomi | Gündem | Siyaset | Dünya | Televizyon | Hava Durumu
Spor | Günaydın | Kapak Güzeli | Astroloji | Magazin | Sağlık | Bizim City | Çizerler
Cumartesi | Aktüel Pazar | Sarı Sayfalar | Otomobil | Dosyalar
   
    Copyright © 2003, 2004 - Tüm hakları saklıdır.
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.