|
|
Esas sen ağır ol arkadaş!
Görüşlerin radikal bir biçimde ifade edilmesine bir itirazım yok aslında. Ama insaf... Bazen biraz durmak gerekiyor. Son dönemde mizah deyince yapılan ilk şey Levent Kırca'yı eleştirmek. Hem de öyle böyle değil. Önce bir fasıl Şahan geçti... Son olarak da sazı eline Akşam yazarı Ersan Özer aldı. Ersan Özer'in, Levent Kırca hakkındaki doğrularıyla yanlışları aynı sepette... Diyor ki, "Levent Kırca'nın esprileri miadını doldurdu". Hadi bu fikir diyelim. Ama onunla sınırlı kalmıyor. 'Jübile yapsın'dan tutun da 'ağır ol molla desinler'e kadar uzanan bir ton laf... Ersan Özer kusura bakmasın ama kendisinin Levent Kırca gibi bir ismi jübileye davet etmesi için daha çok fırın ekmek yemesi gerek. Bunu nereden mi çıkarıyorum? O, Kırca'yı biraz da yaş haddinden emekli etmeye çalıştığı için, ben de onun genç yaşından ötürü bunu söylüyorum. Bazen derdini klasik cümlelerle anlatmak iyi oluyor. Levent Kırca tekrara da düşse, sarhoş esprilerini ve belden aşağı esprileri de çok yapsa, duayendir... Hâlâ insanlar onun bir mimiğine dakikalarca gülüyor. Cem Yılmaz'ın GORA'sındaki küfürleri alkışlayıp, 'Levent Kırca belden aşağı espri yapıyor' diye kızmak gerçekten komik... Ama Levent Kırca'nın imitasyon diyebileceğimiz tıpa tıp benzetmeleri ve toplumsal mizahı bir kalemde silinecek kadar basit değil... Hele bu bir yazarın isteğiyle olacak kadar hiç basit değil. Eğer birinin bu işte molla olması gerekiyorsa, benim fikrim Ersan Özer'dir... Levent Kırca değil!
|