| |
Kim kimi kurtaracak?
Bıçakçı ile Terim el sıkıştı. Hayırlı uğurlu olsun... Olsun da biz yine sorumuzu soralım: Fatih Terim mi milli takımı kurtaracak, milli takım mı Hoca'yı kurtaracak? Gelin bu soruya dürüstçe cevap verelim: Ama önce bir hakkı teslim edelim: Bu dünyada, Türk futbol seyircisi kadar bedbaht, aynı zamanda da "dayanıklı" bir insan türü daha bulunamaz. Bu futbol seyircisi ki, spor basını tarafından sürekli kandırılmış, tepe tepe aldatılmış ve her defasında yağ çekilmek suretiyle futbola olan bağımlılığı ve özlemi taze tutulmuştur. Böylece Türk futbol seyircisi, kendisine yapılan yalakalığa ve "kutarılma masallarına" karşı da hayli dayanıklı hale gelmiştir. Bugün yüzbinlerce futbol seyircisinin, yeni yeni masallar aramak için spor sayfalarına dadanması işte bundandır. Yeni masalınız var mı abiler? Ortalama taraftarın bu "ilaçlı" halinde, nasıl ve ne sebeple bu derece çeteleştikleri bir türlü anlaşılamayan mümtaz spor basınının rolü inkar edilemez. Şimdi, spor sayfalarının son masalına bakalım Taze bir nikah masalıdır bu! Fatih Terim gelecek, "beyaz atlı prens" olarak milli takımı atının terkisine alacak, mutlu mesut ufuklara doğru dehleyip gidecekler. Kaç gündür sayfalardaki boy boy Fatih Terim resimlerine bakıyorum. İnsanın etkilenmemesi imkansız. Lacivert blazer, göğüste işlemeli arma, arkaya taranmış biryantinli saçlar, delici, derin, manalı bakışlar Bir de, "vallahi sizin için canım feda" havaları... Cilacılık yapmaktan tinercileri sollamış spor basınının icraatları neyse de, Fatih Hoca milli takımı nasıl kurtaracak, onu tartışan yok doğru dürüst. Topu topu 3 maçta kuş mu konduracak? Hayır! Yepyeni bir takım yaratılamayacağına göre, ortada iki alternatif var: Ya bizim takım 3 maçını da kazanıp, basıp yukarı çıkacak... Ya da 2006'ya veda edecek. Diyelim takım kazanıp, yukarı çıkarsa bunda Terim'in rolü ne olacak? Ayrıca Ersun Yanal ile bu maçların kazanılamayacağını nasıl ve nereden anladılar da 5 kuruşluk posta pulu ile zarflayıp gönderdiler? Ama bizim spor basınına bakarsanız gelişmeler mükemmel: Anlaşma halinde Fatih Hoca'ya 100 milyar maaş ödenecek, 2006'ya 500 bin dolar prim, çeyrek finale ise 1 milyon dolar prim! İnsan masal yazarken bile azıcık mantıklı olur. Fatih Terim'in, Galatasaray'ın en parıltılı dönemlerinde, Derwall ile Feldkampf'ın bıraktığı muzzam mirasın kullanılmasından başka bir başarısını hatırlayan var mı? Kabul ederim, bu mirasın kullanılması "başarısızlık" değildi ama Milan deneyi ile 2. Galatasaray dönemlerinde herhangi bir başarı kaydedilmiş miydi? Ben size açıkça söyleyim: Alman hocaların mirası tükendikten sonra Fatih Terim'in ciddi bir başarısından söz etmek için insanın hafızasını yitirmiş olması gerekir. O zaman ne olmuş oluyor? Mümtaz spor basını, 3 yıldır işsiz hocamıza "münhal bir kadro" yaratmış oluyor. Hikaye bu! Galatasaray'ın bugün geldiği feci noktada, yönetim kadrosunun yanısıra Fatih Terim'in hiç mi payı yoktu? Ben kimseyi üzmek istemem. Ama futbol sektörünün masallarından da hepimize gına geldi. Bu da öyle bir masal işte: Milli takım yırtarsa, Fatih Terim yine kahraman olacak. Aksi halde Terim, bir milli görevi en olumsuz şartlarda kabul edip, elini taşın altına koymuş, hüzünlü bir kahraman olacak! Hocanız hayırlı uğurlu olsun. Yalnız bu mantıksız mantığa benden paso artık!
|