|
|
|
|
|
"Büyüme için AB"
|
|
Nobel Ekonomi Ödülü yolundaki ilk Türk olarak gösterilen Daron Acemoğlu SABAH'a konuştu.
Nobel yolunda ilk Türk'te reçete var
Amerikan Ekonomi Derneği Ödülü'nü alarak dikkatleri üzerine çeken ve Nobel Ekonomi Ödülü yolundaki ilk Türk olarak gösterilen Prof. Daron Acemoğlu, AB çerçevesindeki yapısal değişimin Türkiye'ye büyüme, teknoloji ve yüksek standartta eğitim getirebileceğini söyledi. ODTÜ Rektörü Prof. Ural Akbulut'un davetlisi olarak Ankara'ya gelen Acemoğlu, dün gazetecilerle biraraya gelerek, ABD'de geliştirdiği, "teknolojinin üretimi ve eğitim" arasındaki ilişkiyi ortaya koyan teorisini anlattı, Türkiye'ye ilişkin değerlendirmeler yaptı. Acemoğlu, "ABD'de üniversite mezunu olanlarla olmayanlar arasında ücret farkı iki katına ulaştı. Örneğin, otomotiv sektöründe çalışanların büyük bölümü en az 2 yıllık üniversite mezunu. Çünkü bu insanlar robot kullanıyor. Düşük eğitimli insanlar, teknolojiye uyum sağlayamıyor" dedi.
ÖNERİLER IMF ve Dünya Bankası'nın, Türkiye'deki yapısal reform sürecini destekleme politikasını da değerlendiren Acemoğlu, şu noktaya dikkati çekti: "IMF ve Dünya Bankası, alt yapıyı değiştirmeden üst yapıyı düzenliyor. Bu yaklaşım çözüm üretebilir ama ters de tepebilir. Alttaki problemler çözülmedikçe, üst sorunlara çözüm getirmek riskli. Türkiye için önemli olan AB çerçevesinde kurumların gelişmesi, siyasetin ekonomiye etkisinin azaltılması. Şüphesiz IMF'nin önerdiği reformlar da önemli. Ama tek tek semptomlarla ilgilenilmesi yeterli değil. Oysa AB, Türkiye'nin kendi içinde politik sürecin değişmesi halinde, gelişim olacağını savunuyor." Acemoğlu, gelişmekte olan ülkelerin, özellikle Türkiye'nin borçlanma politikasını da eleştiriyor: "Türkiye gelişme potansiyeli olan, bu nedenle yatırıma ihtiyaç duyan bir ülke. Geçmişte borçlar yatırım için değil, tüketim için kullanılmış. Oysa büyümeyi hızlandırmak için kullanılmalıydı. O nedenle tüketimi kısmak gerekebilir. Bir parti sancılı reform süreci vaat ederken, diğer 9 parti tüketim vaat ediyorsa, seçmen bu çelişkiyi sistemin oturmasıyla aşacaktır."
DÖNÜŞÜM REÇETESİ Türkiye'nin yılda ortalama yüzde 6-7 büyüme performansı tutturabileceğini vurgulayan Acemoğlu, "işçilerin üretkenliği düşük sektörlerden üretkenliği yüksek sektörlere" aktarılmasının önemine değindi. Acemoğlu, bu kapsamda "bakkallardan süpermarketlere, terzilerden konfeksiyona" geçişi örnek gösterdi. Acemoğlu, Türkiye için üç temel probleme işaret etti: 1- Küçük çaplı üretim yapanlar denetim ve vergi dışı çalışabiliyor. Bu nedenle reformlardan kaybedenler direnç gösterebilir. 2- Eğitimsiz insanlar değişen teknolojiye ayak uyduramaz. 3- Parasal teşvik yerine alt yapının iyileştirilip teşebbüslere uygun yatırım ve finansman ortamı sağlanmalı.
|
|
|
|
|
|
|
|
|