| |
Salata!
Bir iki gündür doğama aykırı davranışlar sergiliyorum acep nedendir? Mesela sabahın beşinde ampul gibi uyanıyorum; gözlerim fal taşı! Yılın en uzun günlerinde saat sabahın beşinde uyanıp normal akışınızı sürdürmeye çalıştınız mı; narin metabolizma hata raporu gönderip göndermeyeceğini soruyor. İnsan merak ediyor, neler oluyor diye. Meğer ay, dünyaya fena yaklaşmış; tamponu değdirdi değdirecek. Ve bu durum dar gelirli üzerinde muhtelif etkiler bırakıyormuş. Enerji patlaması yaşayan, bunalıma giren, yaratıcılıkta uçan, benim gibi sabahın köründe uyanan kim varsa bilsin ki sebebi aydır. Tabii bir tek erken uyanmakla sınırlı değil yaşadığım değişim. Tüketim tercihlerimde de belirgin değişimler var. Mesela dün gece inanılmaz acıkmışken salata yedim. Söz konusu salata çoban, söğüş falan değil. Sosyete salatası... Hayatımda ilk kez sosyete salatası yedim; yemin ederim! Bu tür salatadan kastım şudur: Büyük çukur tabağa yeşil olan ne varsa doldurup, üstüne de etti tavuktu somondu, ne varsa süsleyip, soslandırılan ve pahalıya satılan bir tür zengin gıdası. Kadınların her daim salataya dadanmasına diyeceğim bi'şey yok. Bu eylemi makyaj yapmak veya fön çektirmek gibi görüyorum. Tamamen kadınsı bir tercih. Sağlık, diyet unsurlarını da eklemekte fayda var. Ama kelli felli delikanlıların "somonlu salata istiyorum" tercihlerine biraz mesafeliyim. Sizi bilmem ama bendenizi bozar. Neyse.... Hem açım hem karnımı salatayla doldurmak istiyorum ki, böyle bir arzunun gerçekleşmesi takdir edersiniz ki imkansız. Benim için doymak mideme yüklü bir kütlenin taş gibi oturması demek. Dedim ya bütün bu saçmalıkların nedeni ayın dibimize kadar gelmiş olması. Garsona "eti bol" bir salata istediğimi söyledim; hemen geldi. Tanımlayabildiğim objeler kadar tanımlayamadıklarım da vardı. Yani botanik bilgim biraz zayıf. Marul yaprakları dışındaki yeşilliklerin adını bilmiyorum. Mısır taneleri sevimli gözüküyordu, minik domateslere tabii ki bir itirazım olmaz, tavuk eti zaten etken madde. Şimdi salata yemenin ne kadar zor aktivite olduğunu söylemem gerek. Kebap, pizza falan masif yiyecekler. Bi' ucundan girdin mi sonu geliyor. Salata yemek öyle değilmiş meğer. Ciddi bir mesai, emek gerektiriyor. Üstelik açken ve yumulmak isterken işkenceye dönüyor çünkü kalabalık içerisinde aslında yiyecek mal yok. Ter bastı! Yekun tutsun diye üç beş mısır tanesini bir araya getirmeye çalıştım ama mümkün değil; her şey çok fena dağılmış. Minik domates ararken, araya havuç dilimi çıkıyor, aradan nereden geldiğini bilmediğim bir peynir küpü göz kırpıyor; tam bir keşmekeş anlayacağınız.. Hem doymuyorum, hem balta girmemiş ormanda yolunu arayan misyoner gibiyim, hem de garsondan üçüncü kez ekmek istediğimde çüş bakışına maruz kalıyorum... Değer mi? Değmez değerli okurlar. Ayın dünyamıza bir dahaki bu fena yakınlaşması 2016 yılında. O zamana kadar sosyete salatası yok!
|