Gül ki dünya seni kucaklasın
Sonunda kendimi Bodrum'a attım. Tiyatro tatile girdi; turneler bitti. Gelen üç film ve bir dizi teklifini çeşitli bahaneler uydurarak auta attım. Doğrusu hiçbirinde de aklım kalmadı. Bütün yazımı bir büyük kabarede geçirmeye karar verdim. Muhteşem, benzersiz, görmelere seza Büyük Bodrum Kabaresi'nde... Muhteşem bir gösteridir yazları Bodrum... Arada bir tekler, bazı tatsızlıklar olur, zaman zaman fazla coşulur çevreye rahatsızlık verilir... Bazen kız alınır, bazen kız verilir... Bazen düğün olur, bazen cenaze... Kimi gün güzeller çıkar meydana... Kimi gece hır çıkar meydanda... Muhteşem bir tantanayla 24 saat süren, ardı arkası kesilmeyen bir gösteri... Eğlenmeye gelenlerin eğlence malzemesini oluşturduğu bir kabare... Eğlendirecekleri düşünülenlerin herkesten fazla eğlendiği bir kabare... İzleyenlerin bazen hayretle, bazen utanarak ama belli etmemeye çalışsalar da çok büyük keyif alarak izledikleri büyük bir kabaredir Bodrum. Her köşe başında, her sokak arasında, her teknede, plajda, evde, bahçede ayrı bir gösteri... Kimi ücretli kimi ücretsiz... Gökkubbe altında yüzlerce sahnesi olan muhteşem bir kabare. Ne yana dönseniz ayrı tantana ayrı şamata... Hani New York'a 'hiç uyumayan kent' filan deyip efsaneler üretiyorlar ya... Haltetmişler... Asıl Bodrum hiç uyumayan ve uyutmayan kasaba... 24 saat vur patlasın çal oynasın.
KABAREDE HER ŞEY VAR Tiyatro bilimcileri genelde kabare gösterilerini ikiye ayırırlar. Edebi Kabare (Cabaret Litteraire), Eğlencelik Kabare (Cabaret Amusant)... Kabarede yersin içersin, gösterileri izlersin... Müzik vardır, şarkısı türküsü, cazı popu ve de rock'ı... Dans, şiir, ayaküstü gırgırlar, skeçler, kısa oyuncuklar... Kuklalar, gölge oyunları... Şakalar, alaylar, felsefe kırıntıları, gülen düşünceler, kahkahalar havada uçuşur kabarede... İkili ilişkilerden, politikaya her şey ve herkes topa tutulur, dedikodusu yapılır, eleştirilir kabarede... Kabare bir ruh halidir. Bir zincirden boşanma hali. Dalga geçerek olana bitene, yaşama, kendine bir dışardan bakma hali. Kahkahalar atarak acılara dayanma gücünü artırma hali... Bırakıp kendini tatilin yumuşak döşeğine, kendini yenileme halidir bu hal ve gidip gelip de bir türlü gidemeyiş, kopamayış. Bodrum öneride bulunur... "Koyver kendini..." der. Kabare de kendini koyvermeyi önerir... Sıkıntılara, tatsızlıklara, çalkantılara dalga geçerek bakıp, geçmişten söz ederken gelecekle ilgili kehanetler düşürür akıllara... Bodrum her zaman aşkın başrolde olduğu muhteşem bir kabare gösterisi... Herkes bu gösteride ama ortasından ama kıyısından köşesinden yer almak, boy göstermek için Bodrum'a koşuyor... Herkes hem izlemek hem de izlenmek istiyor... Ben de bu şenliğin göbeğinde keyif çatmak, olanı biteni de size aktarmak için attım kendimi buraya... Bekliyorum, bu tantana kaçmaz. Gelin. Ama bilesiniz ki izlerken izleneceksiniz... Eğlenirken eğlendireceksiniz... Dalga geçerken sizinle dalga geçildiğini farkedeceksiniz... Buyrun gelin Büyük Bodrum Kabaresi başlıyor... Yaşamdan kırıntılar... Üzüntüler, sevinçler Anılar, anılar... Hepsi sizin için sayın bayanlar, baylar ve de arada kalanlar... Hanımlar, beyler. Bir türlü büyümemiş çocuklar... Kahkahalar, üzüntüler, sevinçler. Hepsi sizin için. Gülerek yaşama meydan okuyanlar... Yaşam dediğin bir lunapark. Sahneyse yaşama ayna tutar Buyrun girin kabarenin aynalar pavyonuna Şenlik başlıyor bayanlar baylar... Buyrun siz de katılın hanımefendiler, beyefendiler... Bazen hoş, bazen koş babam koş. Herkes kendi oyununda, kendi sahnesinde. Tadı damakta bazen hoş bazen mayhoş... Bazen aydınlık günler, bazen loş... Buyrun gelin, eğlenin, düşünün, gülünüz, gülün gül, gül ki yüzünde güller açsın Gül ki dünya seni kucaklasın... (Bodrum güzellemesi)
|