Toplu mezar
Siz, belki çok yakınınız, oğlunuz, kızınız; belki yakınınızda biri, yeğeniniz, komşunuz, torununuz dün "Üniversite Giriş" yahut amiyane deyişle "Kavun karpuz seçme sınavı"na girdi. Girenlerin çoğunluğu, bildiğiniz gibi, aslında hiçbir yere giremedi; amiyane deyişle "kelek" sayıldı. Girip de bir yere de girdiğini zannedenlerin çoğunluğu da aslında "açık öğretim"e yazıldı; açıkta kalmanın öğretimine yahut "kelekten hallice"ye sayıldı. Geçen yılın sınavına göre yapılan hesap şuydu ki; * Dört yıllık bir lisans eğitimine girenler, ÖSS'ye girenlerin yüzde 10'undan biraz fazla idi. * 1 milyon 800 bin içindeki o 190 binin 100 bininden fazlası zaten ya üniversite mezunu ya da üniversite öğrencisiydi. Belli ki, diplomasından, okulundan hoşnutsuzdu; yeni arayış içindeydi. * Lise mezunu veya lise son öğrencisi olan sadece 86 bin kişi dört yıllık bir okula girebilmişti.
Bu rakamları, "ÖSS sınav ve dersaneli hazırlık sistemi"ne karşı kampanya yürüten "Türk Eğitim Derneği"nin raporlarından edindim. Devam edersek; * Geçen yıl üniversite sınavına kadar gelen 1 milyon 800 bin kişilik genç nüfusun o güne kadar bu yolda yaptığı toplam harcama 8.4 milyar doları, kişi başına da 4 bin 711 doları bulmuştu. * Bu genç nüfus için sınav yılı ailelerinin yaptığı harcama ise 2.9 milyar dolar, kişi başına da 1646 dolardı. * Aynı yıl tüm üniversiteler için YÖK'e ayrılmış kaynak 2.7 milyar dolar, üniversitedeki öğrenci sayısı başına da 1990 dolardı. * Yani, üniversiteye girmek için bir yılda ailelerin harcadığı ve bir çoğu için boşa giden dersane, ders paraları, tüm üniversite çarkının bir yıllık bütçesi kadardı. * Son 15 yılda üniversite sınavına 21 milyon genç girmiş (tabii çoğu artık bitap düşmüş ve yaşlanmış!), bunların toplam harcaması tahminen 35 milyar doları bulmuştu. * Bu 35 milyar doların çoğu çöpe (dersaneye gittiği halde ÖSS kazanamayanlar) gitmişti ve hesaba göre, 35 milyar dolara çok nitelikli 69 üniversite kurulup 250 bin öğrencilik yeni kapasite yaratılabilirdi. * Önümüzdeki 15 yıl, ÖSS uğruna yollara dökülecek para miktarı ise 81 milyar dolara ulaşacaktı. * Ve anlaşıldığı gibi; bir yılda 420 bin civarında lise son öğrencisi ve lise mezunu dersanelere giderken, aynı yıl dört yıllık bir fakülteye girebilenlerinin sayısı 100 bin bile değildi. * "Başarının tek yolu" sayılan dersanenin sunabildiği başarı ile yuttuğu kaynak bu iken... Liseler zaten ölmüş, bitmiş... Lise sonlar raporlu biçimde komaya girmiş... İmam Hatip krizi yüzünden tüm meslek liseleri çoktan oyulmuş, cazibesiz kılınmıştı.
Genç nüfusuyla övünen bir ülke, devlet, siyaset ve millet... Ancak bu kadar enayi, bu kadar miyop, bu kadar kör, bu kadar gözü dönmüş, bu kadar kendinden habersiz, bu kadar geleceğini umursamaz, bu kadar müsrif, bu kadar batakçı, bu kadar acımasız ve acı düşkünü olabilirdi. Hakikaten, topluca bu kadar salak olmamız için "dersane" filan da şart değildi ki. "Toplu mezar" kazmıştık... Kazmaya devam ediyorduk son sürat.
|