Kadınlar ve hayatın katları
İnanılmaz yoğun bir hafta geçirdim. Bu yoğunluk sadece işlerimden değil aynı zamanda hayatımdaki birçok olayın üst üste binmesindendi. Her şeyden önce babam bir ameliyat geçirdi ve şükürler olsun ki başarıyla atlattı. Oğlum okulunun öğrenci değişim programı ile Almanya'ya gitti. Ben New York'taydım ve bu yazımı oradan yazıyorum. Bu benim bu ayki üçüncü Amerika seyahatim ve çok yorgunum. Yorgunluğun mutlulukla özellikle ruhunuzun dinçliğiyle birleştiğinde birdenbire silindiğini, yerini huzura bıraktığını, babamın ameliyatı sırasında annemde gözlemledim. Hani ben çok babacıyımdır ve hep yazılarımda, sohbet ettiğim meclislerde babamı methederim ya, bunun anneme ne denli büyük bir haksızlık olduğunu babamın hastalığı öğretti bana... Babam ameliyattan çıkmış biz hastanede yanındayız, annem sanki yeni aşık olduğu bir adamdan söz eder gibi, "Canım benim o, 40 yıllık aşkım. Tanrı bize onu bağışladı, daha ne isteriz" diyor. Babama bakarken ikide bir "İyi misin canım? Nasılsın bi'tanem?" gibi sözler sarf ediyor. Babam da bitkin ama mutlu gülümsüyor.
SİZ NEYİ SEÇTİNİZ? Bütün bu gördüklerim bana Ahmet Altan'ın son kitabındaki bir hikayeyi hatırlattı. Altan, kitabında "Sizi hayatın çeşitli katlarında gezdiren, birlikte olduğunuz kadındır" diyor ve ekliyor: "Bir erkeği hayatın içinde kadınlar gezdirir, hayatın katları arasında kadınlar dolaştırır. Zevkli bir kadına rastlarsanız zevkiniz, bilgili bir kadına rastlarsanız bilginiz, esprili bir kadına rastlarsanız espriniz, zeki bir kadına rastlarsanız zekanız gelişir. Yeni huysuzluklar, kaprisler, kavga nedenleri, acılar da öğrenirsiniz. Hayat kutsal kitaplarda anlatıldığı gibi kat kattır. Babil'in asma bahçeleri gibi teraslar halinde yükselir. Bir terastan bir terasa sizi kadınlar götürür. Ve bugün durduğunuz teras, seyrettiğiniz manzara, gördüğünüz hayat yanınızdaki kadının terası, manzarası, hayatıdır. Hayatın hangi katında durduğunuzu yanınızdaki kadının durduğu kat belirler. Hayatınız, seçtiğiniz kadındır. Bir kadın değil, bir hayat seçersiniz." Evet, Ahmet Altan çok haklı. Onun bu deyişini, yıllar önce atalarımız daha bir halk diliyle "Bir kadın adamı rezil de eder, vezir de" diye özetlemiş. Benim babacığım doğru kadını bulmuş ve onunla doğru yürümüş. Biz onlar sayesinde, onların huzuru sayesinde huzurlu bir yuvada, mutlu bir evde büyüdük. Biz iki kardeş hiçbir zaman evimizde sesini yükselten, kocasına bağıran bir kadın görmedik. Annem babamın asabi zamanlarında bile alttan alarak hep onu sakinleştirdi ve bize gerekli olan huzurlu ortamı sağladı. Babam çok şanslıydı ki böyle sakin, yumuşak bir kadınla 40 yıl geçirdi. Ve umarım daha uzun yıllar yaşarlar.
ÇOCUKLAR DA ETKİLENİYOR İnşallah hepiniz kendiniz için en doğru kadını bulursunuz. Çünkü yanlış yuvalarda maalesef sadece mutsuzluklar çıkmıyor ve ürettiğiniz ürünler yani çocuklarınız huzursuz, mutsuz ortamlarda büyüyor ve bundan çok etkileniyor. Ve saygısını yitirmiş çiftlerin yetiştirdiği çocuklar, çok daha mutsuz oluyor. Çünkü bir düşünün; çocukken bile anne babanızın birbirini sevip sevmediğini, aralarında bir aşk olup olmadığını çok net anlıyorsunuz. Benim anne babam şimdi nasıl el eleyse, bundan 20 sene, hatta 30 sene önce de el eleydi. Onlar birbirinin elini tutup yürüyünce ya da birbirini öpünce biz hep mutlu mutlu onları seyrederdik. Anneciğim, babamı böyle mutlu ettiğin için, ona iyi baktığın için, ona huzur verdiğin için, kardeşim ve ben sana hep minnettar olacağız. İyi ki varsın ve iyi ki böylesin. Umarım bütün erkekler senin gibi bir kadın bulurlar kendilerine ve hayatın hep yüksek, huzurlu, mutlu katlarında gezerler. Hep yemyeşil, güllerle bezenmiş terasları olur hayatlarının. Ve çocukları o yemyeşil güzel manzaralı huzurlu teraslarda büyür.
İLİŞKİ CADISI Ayşe Brav
|