| |
AB'de köylülük krizi...
Son AB Zirvesi'nin bozgun ile bitmesine neden olan gelişmeleri dünya basını "İkinci Waterloo Savaşı" olarak niteledi. Bizim basın da bu benzetmeyi benimsedi. Sonbaharda ziyaret ettiğim Waterloo Savaş Alanı'nın yeniden AB Zirvesi nedeniyle gündeme geleceğini doğrusu pek tahmin edemezdim. Fransızların, İngilizler karşısında nasıl yenildiklerini Waterloo Müzesi'ndeki bir canlandırma sayesinde somut bir şekilde görebilmiştik. Oradaki savaş Napaleon'un ikinci iktidar döneminin kesin sonu olmuştu. Bugün ise İngiltere ile Fransa arasındaki İkinci Waterloo Savaşı'nın nedeni "köylülük." AB bir köylülük krizi yaşıyor. Kısa vadede nasıl bir gelişme yaşanacak bilinmese de, bu savaşı da tarihsel açıdan bakıldığında İngiltere'nin kazanacağı açık.
İngiltere Waterloo Savaşı'nı kazandıktan yirmi beş yıl sonra, kendi köylülük sürecini tasfiye edecek çok önemli bir adım attı ve 1840 yılında tahıl yasası üzerindeki korumacılığa son verdi. Aradan geçen zaman içinde İngiltere'de köylülük neredeyse tümüyle eridi. Hatta kimi bilim adamları İngiltere'nin hiç köylülük yaşamadığını da ileri sürdü... Bugün itibariyle AB'deki köylü nüfus ortalaması yüzde beş. İngiltere'de ise yüzde bir bile değil. Köylülük açısından bakıldığında AB ortalaması ile İngiltere'deki oran arasında ciddi bir fark var. Halbuki AB'nin omurgasını tarım politikası oluşturmakta...
AB bütçesinin yüzde kırkını tarım bütçesi oluşturuyor. Tarım bütçesinin işleyişi ise, ithalat yapan ülkenin AB bütçesine para aktarması, ihracat yapanın da para alması üzerine oturtulmuş... Bu temel işleyiş ile İngiltere'nin durumu uyumlu değil. Çünkü İngiltere köylülüğü tasfiye ettiği için sürekli ithalat yapan ve dolayısıyla da AB tarım bütçesine sürekli para aktaran durumda... İngiltere'nin sürekli tarım bütçesine para aktarıp, neredeyse hiç bir şey almaması daha önceleri de sorun çıkarmış. O dönemin Almanya Başbakanı Helmut Kohl'ün bulduğu bir formül ile bu sıkıntı aşılmış. AB, İngiltere'ye 1984 yılından beri her yıl 4.5 milyar euro "telafi parası" ödemeye koyulmuş. Sistem o günden bugüne böyle yürümüş.
Yedi yıllık yeni bütçenin hazırlıklarının öncesinde, AB'nin neredeyse en tarımsal ülkesi olan Fransa, Almanya'nın desteğiyle İngiltere'ye ödenen bu "telafi tazminatına" son vermek istiyor. İngiltere'nin yıllık 4.5 milyar euro'sunu kesmeyi hedefliyor. İngiltere ise bu yüksek oranlı kayba karşı direniyor. Chirac-Blair kavgasının özünü bu anlaşmazlık oluşturuyor. Geriye dönük olarak bakınca, Fransa'nın köylülük konusundaki atılımının İngiltere'ye oranla çok ağır işlediğini görürsünüz. Köylü nüfusun oranları açısından bir karşılaştırma Fransa'nın İngiltere'ye oranla yüz yıllık bir gecikmeye uğradığını ortaya koyar. Köylülük, neredeyse köylüsü bulunmayan İngiltere'ye karşı saldırıya geçti. Napaleon'un kaybettiği savaşı Chirac köylülük üzerinden alma gayreti içinde. Waterloo'da İngilizlerin yardımına Prusya koşmuştu, şimdi ise Fransızlara yardıma koşanlar Almanlar...
Dünya, sanayi sonrası döneme geçerken eski defterleri de tamamiyle kapatma aşamasında... Köylülük hala devam ederken sanayi sonrası döneme geçmedeki sorunlar artıyor. Nitekim Fransa bunu yaşıyor... Hem teknolojisini yenilemekte zorlanıyor, hem de çağı anlamakta güçlüğe uğruyor. AB Anayasası'na da en büyük tepki Fransa köylerinden geldi zaten. Şimdi aynı köylülük, bütçe paylaşımında etkin rol oynamakta... Halbuki, AB'nin de Dünya Ticaret Örgütü'nün hedeflediği takvime uyarak kendi köylülüğünü yüzde beşin çok altına düşürmesi gerekiyor. Bilgi çağında yetmiş milyonluk bir ülkenin tarımsal ihtiyacını üç yüz bin gelişmiş çiftçi karşılayabilmekte çünkü.
Anayasa krizi ardından, bütçenin de çıkmaza girmesi üzerine dünya televizyonlarını izlerken, İngiliz Dışişleri Bakanı'nın bir demecine rastladım. "AB bütçesinin yüzde kırkının tarıma ayrılmasını" eleştiriyordu. Tarım gibi geleceği olmayan bir sektöre bu kadar büyük ağırlık vererek ileriye gidilemeyeceğini söylüyordu... Herşey değişiyor. Yeni çağ herşeyi depreme uğratıyor. AB de bize oranla çok azalttığı köylülükle kriz yaşamakta... Olan bitenin özünde köylülük krizi var... Köylülüğü bitiren İngiltere ile bu işi başaramayan Fransa da bunun baş aktörleri... 1840 yılından bu yana köylülüğü eriten İngiltere kuşkusuz bu savaşı da tarih önünde kazanacak.
|