kapat
   
SABAH Gazetesi
 
    Son Dakika
  » Yazarlar
    Günün İçinden
    Ekonomi
    Gündem
    Siyaset
    Dünya
    Spor
    Hava Durumu
    Sarı Sayfalar
    Ana Sayfa
    Dosyalar
    Arşiv
    Etkinlikler
    Günaydın
    Televizyon
    Astroloji
    Magazin
    Sağlık
    Cumartesi
    Aktüel Pazar
    Otomobil
    İşte İnsan
    Sinema
    Turizm Rehberi
    Çizerler
Bizimcity
Sizinkiler
emedya.sabah.com.tr
Google
Google Arama
 
Savas Ay @ SABAH
Tel:
0212 354 40 22
Fax:
0212 274 83 81
 
Bir Ermeni kadına 'Aşk yüzünden' dedim!..
99'a ayrılamıyoruz merkez, 100 numara kapalı
KIYMIK - Doğramacı Nokta'sı

Bir Ermeni kadına 'Aşk yüzünden' dedim!..

Ne zaman; "gazeteci dediğin sokakta olmalı" desem, kıvrılan burunlar, bıyık altından sızan gülüşler görüyorum. Sokak haberciliğinden kast edileni sadece tiner çocukları, kaldırım kevaşeleri, yolsuz çulsuz kalabalıklarla muhabbet sanıyor bazı dostlar.

Mini sörf

Elbet bunlar da var. Lakin sokaklar, daha binlerce insan hikayesi emziren 7 memeli dev anası. "Bizi okuyun" dediğimiz insanlara, kendi gibilerle karşılaşacak kavşaklar yaratmazsak, o yola niye sapsınlar ki? Felsefeyi avuta atayım da, görüp, dokunup, paylaşılarak yaşanan sokak hayatlarından bir mini sörf yapalım gelin.

Ne hanzoyum ben!..

Tünel'den Karaköy'e inen o tek vagona binip-inmeyeli yıl oldu. "Hadi" dedim aklıma, yürüdüm sığdım içeri. Takunyayla ortalıkta dolaşanı hiç görmemiştim, o da nasip oldu. Ayaklarına bakmamdan rahatsız olan adam, zorunlu hissetti kendini. Paçalarını elleriyle sıvazlayıp yüksek sesle konuştu.
- Ayağımın elektriğini alıyor. Doktor söyledi yapıyorum. Siyatik var, romatizma var. Deliyim sanma Savaş Ay. Ya da başka mana verme!..

Dış bükey

Hanzoluk bende. Ne bakarsın adama müfettiş gibi?..
Neyse. İki dakika sonra Karaköy'deyim işte. Çıkış kapılarından biri Hırdavatçılar Çarşısı'nın oraya açılıyor. Arada kanal gibi bir ufak sokak var. Keşif müthiş. Daire şeklinde, dışbükey aynaların imalatı o sokaktaymış. Amma da arayıp, bin zorlukla eskiciden bulmuştuk klip çekimi için.

Otoban gibi

Çarşıyı turlasam fena olmaz dedim, girdim. Esnafa bak, ne de çok dert biriktirmişler. Kaç tane dükkan gösterdiler, kira parası çıkmıyor diye kepenk kapatmış, içini boşaltmış. "El arabaları mallarla dolu dolu cirit atardı burada. Trafik tıkanır, şişerdi ana caddede. Bak otoban gibi oldu Perşembe Pazarı. Trafik vızır vızır. Hayırlara alamet değil bu" diyorlar. İçime kasvet çöküyor üüüf!..

Merhum tiyatro

Gerisin geri yürüyüp yine biniyorum tünele. Çıkınca arabayı sotadan alıp Şişhane üzerinden Piyalepaşa'ya yuvarlanıyorum. Aklıma geliyor birden. "Ne oldu şu Şan Tiyatrosu acaba?"
Oraya ulaşayım derken Ermeni Hastanesi'nin bahçesinde buluyorum kendi
mi. İyi de oluyor. Çünkü merhum tiyatronun tek girişi o hastaneden.

Şanı kaldı

Bisikleti kırılmış çocuk gibi oluyorum içeride. Kabak oyacağıyla oymuş, bıçakla da kabuğunu soymuşlar mekanın. Sıkışık nizam döşenmiş eski tip tuğlalardan mücessem, iskeletine beş kalmış bir tiyatro cesedi. Rahmetli Egemen Bostancı şu hali görse, tam ortasına uzanır yatar, bir daha ölürdü peeeh!..

Vay bee!..

İçersini de otolara park yapmışlar. Yanaşan bir araçtan vakıf başkanı iniyor. Mızmız yapıyorum ona. Meğer ki benden dertliymiş başkan. "Zor bela tadilat kararı çıkabildi. Yakındır, harika yapacağız burayı. İçinde 800 kişilik tiyatrosu da olan dev bir alışveriş merkezi olacak."

Acı kahve

Sonra arka tarafa dolanıyorum. Yine vakfa ait eski İstanbul evlerinin oraya. Pencereden bakan bir Ermeni hanım geçtiğimi görüp, ant veriyor; "dur bekle" diye. Aşağı gelince de kolumdan zorla çekiştirip, bir acı kahveye davet ediyor beni. Ahşap merdivenleri adımlarken, beline basıyormuşum inlemesi çıkartıyor basamaklar.

Mumlar

İçerisi yarı tapınak, yarı ev dekoru. Meryem Ana'nın posteri üzerine gelin güvey fotoğrafları. İsa suretinin yanı başında kıvır saçlı torun resimleri. Sağda solda yanan mumlar, yanıp sönmüş mumlar, hiç yakılmamış olanlar..

Nezle

"İtikadım yerinde şükür ki. Hıristiyan'ım ama ayrıldığım kocam polisti. Yasak olduğundan din değiştirmiş gibi yaptım. Ne yapayım. Gençlik işte."
Ben; "Aşk işte" deyince, susup kalıyor odanın ortasında Ermeni kadın. Sonra ansızın buğular çıkıyor gözünde. Yaş olup iniyorlar. Usulca fısıldıyor:
- Saman nezlesi olmuşum da.

YAZARIN ÖNCEKİ YAZILARI
 'What's going on' ya da bizi bitiren şehir hayatı!..   / 16-06-2005
 Duvar icap ettiğinde oradaydım   / 15-06-2005
 Uyuşturucu aleminden hiç mi zevk almadınız?..   / 14-06-2005
 Sanat dünyasında solcu işgali   / 13-06-2005
 Taksi plakaları ve Hülya Avşar'ın müteharrik ofisi   / 12-06-2005
 Resmi 'hezimete' mahsustur!..   / 11-06-2005
 Orhan Boran ve Yuki   / 10-06-2005
 Kafkas Tebeşir Dairesi ve Ulusoy'lu adam   / 09-06-2005
 Salaklığım, mahallede şehir efsanesi olmuş!..   / 08-06-2005
 Giderken ardında ne kalacak?..   / 07-06-2005
EMRE AKÖZ
Göz sosyolojisi
Biriken bazı konulara bugün kısa kısa...
MEHMET BARLAS
CHP söylemini tırmandırırsa iş nereye varır?
Siz sayın...
İLKER SARIER
Ben karışmam
Başbakan Erdoğan'ın, türban...
SAVAŞ AY
Bir Ermeni kadına 'Aşk yüzünden' dedim!..
Ne zaman;...
HINCAL ULUÇ
CHP'nin demokrasiye ihaneti..
RTÜK, Türkiye'de tüm radyo...
Ribery isyanı
Ribery isyanı
Fransız oyuncunun Marsilya'ya imza atması, Galatasaraylılar'ı çileden...
Halil mutsuz
Halil mutsuz
Olimpiyat şampiyonu haltercimizin B numunesi de pozitif çıktı. Halil...
Büyükanıt: Eşarba kimse bir şey demez
Kara Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Yaşar Büyükanıt, Atatürk...
Şansölye'ye sitem
Başbakan Erdoğan, Alman Meclisi'nin kararını çok çirkin bulduğunu...
 
    Günün İçinden | Yazarlar | Ekonomi | Gündem | Siyaset | Dünya | Televizyon | Hava Durumu
Spor | Günaydın | Kapak Güzeli | Astroloji | Magazin | Sağlık | Bizim City | Çizerler
Cumartesi | Aktüel Pazar | Sarı Sayfalar | Otomobil | Dosyalar | Arşiv | Ana Sayfa
   
    Copyright © 2003, 2004 - Tüm hakları saklıdır.
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.
Üretim ve Tasarım   Merkez Bilgi Grubu