| |
|
|
CHP söylemini tırmandırırsa iş nereye varır?
Siz sayın okurlarımızdan destek ve beğeni mesajları aldığımız kadar, olumsuz eleştiriler ve hatta bazen ölçüsü kaçmış tepkilere de hedef oluruz biz köşe yazarları. Bir örnek vereyim. Önceki gün CHP yöneticilerinin bence çok ağır üslubunu eleştiren bir yazı yazmış ve bu üslubun hiçbir partiyi bir yere götüremeyeceği gibi, demokrasiye ve istikrara da katkı sağlamayacağı gözlemini seslendirmiştim. Bu yazıma sayısız olumlu ve olumsuz tepki geldi. Olumsuz tepkilerden bir tanesini örnek vereyim: - CHP nasıl geleceğini çok iyi bilir; CHP halkındır, CHP bu ülkeyi Osmanlı tebaasından çıkarıp, Türkleştiren, milletleştiren partidir. Canı isterse askeriyle gelir, canı isterse birkaç liboşu asmak için gelir. Nasıl isterse öyle gelir. Yeter ki ihtiyaç duyulsun. Küfredemediğim için kusura bakma, sen yaptım farz et.. Hasan Coban [hasancoban@hotmail.com] Sayın Hasan Çoban'ın bu mesajının içeriğini anlayışla karşılıyorum. Neticede bir partinin genel başkanı " Muhalefet yapıyorum " diye Damat Ferit'lerden ve başbakanların ülkeyi satabileceğinden söz ediyorsa, elbet bu partiye sempati duyanlar daha ileri sözler söylemek gereğini duyarlar. Ama yöneticilerle parti sempatizanları arasındaki sinerjinin, sonunda yöneticilerin de söylemlerini tırmandırmasına yol açması tehlikesi vardır. Yani bakarsınız bir gün Deniz Baykal da "Askerle geliriz, asarız, keseriz" benzeri cümlelere takılabilir. Bu tehlikeyi bertaraf etmenin yolu, lider kadroların söylemlerini hesaplı, saygılı ve özenli bir çizgide korumasından geçer. Türk toplumunun yaşadığı 100 yıllık deney, bunun kaçınılmazlığını defalarca kanıtlamıştır. Eğer dili bir et parçası olarak alırsanız, tabii ki dilin kemiği yoktur. Ama neticede dilin seslendirdiklerinin de, beyin süzgecinden geçmesi gerektiğini biliyoruz. Söylemek istediğim şu: Bana mesaj gönderen Sayın Hasan Çoban, CHP adına konuşma yetkisi olan bir kişi değil herhalde. Bireysel tepkisini yazıya dökmüş. Ama CHP yöneticilerinin söylemleri, geniş halk kitleleri tarafından Sayın Çoban'ın söylemlerine benzer biçimde algılanmaya başlandı. CHP zaten parçalanan, önde gelen isimlerinin de koptuğu ve parti içindeki farklı görüşlere göz açtırmayan bir yapı görünümünde. Eğer bu parti bir de toplumun çeşitli kesimlerini "Ötekiler" diye karşısına alırsa, ilk genel seçimde barajın altında kalabilir. "Barajın altında kalmak" da CHP için görülmemiş şey değildir. 1999'da yine Deniz Baykal'ın liderliğinde bu da olmamış mıydı? Bu meseleyi, aynı konuda bana mektup gönderen bazı diğer sayın okurlarımın yazdıklarını aktararak noktalayayım: - Sizin yazılarınızı çok büyük bir keyifle okuyorum. Bu kadar tarafsız ve gerçekçi olduğunuz için hayranlığımı sunuyorum. Saygılar. Elif M. ATMACA - Ben bir AK Partili değilim ama, bugünkü yazınız yine çok harika. Bundan dolayı sizi bir kez daha kutlarım. Mahmut AKYOL - Bugünkü isabetli yazınız için teşekkür ederim. Hüseyin UÇAR - Sayın Barlas, CHP ile ilgili tespitlerinize katılıyorum ama AKP ile ilgili yıpranıyor görüşünüze katılmıyorum. Ben AKP'ye hiç oy vermedim ama ilk seçimde ben ve ailem ve çevrem AKP'ye oy vereceğiz. Mustafa VATANSEVER
|