|
Efelerin efesi!
Bu anlaşma hakikaten çok iyi oldu. Dünyanın geleceğinin şimdi emin ellerde bulunduğunu... İnsanlığın nükleer, kimyasal, biyolojik bir yıkımdan artık her zamankinden fazla korunduğunu...
İnsan soyunun devamı, küresel barış ve huzurun istikrarı, kıyamet senaryolarının iflası açısından tarihi imzalar atıldığını gururla söyleyebilirim.
Kutlu olsun:
Amerika Birleşik Devletleri ile Türkiye Cumhuriyeti, "Kitle İmha Silahlarının Yayılmasının Önlenmesi Amaçlarına Yönelik Yardımın Kolaylaştırılması İçin İşbirliğine İlişkin Anlaşma"yı imzaladılar.
ABD'nin Ankara Büyükelçisi bu imzayla Türkiye'de jübilesini yaptı; imzayı hepimiz adına, sizin, benim adımıza atan Dışişleri Müsteşarı da umarım ciddiyetini korudu.
Böyle bir anlaşma, tüm ciddiyetinin yanında, açıkçası komik, eh biraz da acıdır.
Siz, eşit şekilde anlaşmaya imza attığı varsayılan devlet olarak bu komediyi, bu acı çelişki ile sıkı ikiyüzlülüğü muhatabınızın yüzüne vuramazsınız.
Kibarlıktan değil; artık avanaklaşmışsınızdır. Aklınıza bile gelmez.
Dünyayı ve düzenini size dayatıldığı gibi kabul ede ede, en basit itirazınız bile olmaz.
Anlaşmadaki muhatabınızın...
Dünyanın en büyük...
En pahalı...
En yaygın...
En öldürücü...
En korkutucu...
En bulaşıcı...
En acımasız...
En paragöz...
En endüstrileşmiş...
En rakipsiz...
En başına buyruk... (Uluslararası açıdan) En denetimsiz... (İki atomluk atışta) En çok kitlesel ölüme yol açmış...
"Kitle imha silahı imalatçısı, satıcısı, kullanıcısı, imhacısı ve stokçusu ile yatırımcısı" olduğu hatırınıza bile gelmez.
Gelse, dilinizin ucuna varmaz.
Varsa, dilinizden asla dökülmez. Dökülse...
Ağzınıza biber sürerler; Beyaz Saray kapılarında bekletir, Wall Street Journal'lerinde azarlatır, lobileriyle kuşattırır, yerli montaj ağızlarından ananızı belletirler.
Bu bölgede, nükleer vurucu güç de dahil, en büyük kitle imha kapasitesinin İsrail'de olduğunu, samimiysek bunun da önlenmesi gerektiğini söyleyince "anti-semit" olursunuz.
Komik olduğu kadar, acı, acı olduğu kadar isyan ettirici yaman bir çelişki, derin bir ikiyüzlülüktür.
Rejimi rezil olsa da, komşunuz bir ülke "kitle imha silahları var" diye işgal edilmiştir. Bu silahların olmadığı en müsait zamanda işgal edilen ülke, diktatörü marifetiyle bu silahları İran'a ve Kürtler'e karşı kullandığında ise taltif edilmişti.
O silahların, başta "canımız, ciğerimiz, ortağımız, stratejikimiz, abimiz, AbiDemiz" ABD şirketleri ve yönetimi, Batı tarafından verildiği ise çok az kişinin derdiydi.
Şimdi sıra, (rejimlerine bayılmasak da) diğer iki komşuda.
Anlaşmalar, koklaşmalar, fısıldaşmalar, yanaşmalar, fingirdeşmeler bu yüzden.
AB zirvesi varken, koşar adım Genişletilmiş Ortadoğu neferliğine tayin ile orada içtima ve tekmil de o yüzden.
Bu konularda delikanlılığı kısa süren ve süngüsü düşen birilerinin içeride herkese efelenmesi de mi bu yüzden!
|
