|
|
|
|
|
|
Erdoğan: 'Bakanlık sayısı azaltılacak'
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, göreve geldiklerinde bakanlık sayısının 38 olduğunu anımsatarak, ''Bakkal dükkanı açar gibi bakanlık açmışlar, önüne gelene bakanlık dağıtmışlar'' dedi. Erdoğan, Türkiye'de şu an 23 bakanlığın fazla olduğunu belirterek, bunu azaltacaklarını bildirdi.
Başbakan Erdoğan, İntercontinental Phoenicia Oteli'nde düzenlenen 11. Arap Ekonomik Forumu'na katıldı. Arap ülkeleri dışında foruma katılan tek Başbakan olan Erdoğan, burada yaptığı konuşmada, eski Lübnan Başbakanı Refik Hariri'nin vahşice işlenen bir cinayet
sonucu hayatını kaybettiğini belirterek, ''Hariri'nin öldürülmesi, dünyadaki küresel barış özlemi içinde olduğumuz bir dönemde küresel terörün bir örneği olmuştur. Habil ve Kabil'den başlayan bu süreç, ilk ve son değil'' diye konuştu.
Konuşmasında Türkiye'nin ekonomik yapısı ve işbirliği imkanlarına değinen Erdoğan, Körfez ve Magrib ülkeleri ile ticaret hacminin 13 milyar dolar seviyelerinde olduğunu belirterek, bu rakamın daha yukarılara taşınması gerektiği üzerinde durdu. Erdoğan, şunları söyledi:
''Dünyamız ve özellikle bölgemiz, birçoğu geçtiğimiz yüzyıldan kalan sosyal, ekonomik ve siyasi zorlukları aşma çabası içindedir. Bu zorluklar ülkelerimiz için birçok riskler içermektedir. Risk hayatın her safhasında vardır. Siyaset, ticaret, ekonomi bir risktir, hayat da bir risktir. Riskin olmadığı alan yoktur.
Ancak, aynı zamanda hepimizin önünde yeni fırsatların da bulunduğu inkar edilemez bir gerçektir. Önemli olan söz konusu risklerin fırsatlara dönüştürülmesidir. Bunun için hepimizin önyargılardan uzak,diyaloğa açık, uzlaşma kültürünü özümsemiş bir şekilde konulara iyi niyetle yaklaşması gerekmektedir.
Bu hususta gösterilecek irade siyasi alanda olduğu kadar ekonomik ve ticari alanda da meyvelerini verecek, halklarımızın refah düzeyinin artmasına katkı sağlayacaktır. Takdir edersiniz ki savaş ve çatışmalara sahne olan bölgemizde güvenlik ve istikrarın tesisi ve kalıcı olmasının sağlanması en öncelikli konuların başında gelmektedir.
Bu nedenle aramızdaki dayanışma ve işbirliğinin daha da geliştirilmesini ihtiyacın ötesinde bir zorunluluk olarak gördüğümü bilmenizi isterim. Bu zaruretin karşılanmasında hükümetler olarak gerekli hukuki zeminin oluşturulması görevi bizlere, ticaret ve yatırımların hayata geçirilmesi görevi ise siz iş çevreleri ve yatırımcılara düşmektedir.''
EN HIZLI BÜYÜYEN 3. ÜLKE TÜRKİYE
Fas'tan Suriye'ye kadar olan geniş coğrafi bölgede serbest ticaret alanı oluşturulmasının bölgenin refahına olduğu kadar istikrar ve güvenliğine de önemli katkılar sağlayacağını vurgulayan Erdoğan, Arap Ekonomik Forumu'nun bu çerçevede önemli bir görev taşıdığını ifade etti. Özelleştirmenin önemine değinen Erdoğan, Türkiye'de bazı sektörlerde özelleştirme yapılacağını söyledi. Başbakan, ''Artık modern devlet anlayışında devlet bu işlemlerin organizasyonunda görev almayacaktır. Devlet yatırımların önünü açar, ama asla tüccarlık yapmaz. özelleştirme burada önem taşıyor. Komünist ülkeler bile özelleştirmeyi başarmıştır. Ama liberal özelleştirmeyi gerçekleştiremeyen ülkeler var. Bunlardan biri de Türkiye. Hala bunun mücadelesini veriyoruz'' diye konuştu.
Konuşmasında Hariri'nin bürokrasiyi yenmek için verdiği mücadeleye de yer veren Erdoğan, ''Bürokratik oligarşiyi kağıdı yırtar gibi yırtarsanız, bunu başarabilirseniz, başarıya ulaşırsınız, ama bunu başaramazsanız, sizinle futbol topuyla oynar gibi oynarlar. Siyasi iradenin bunu ortaya koyması şart, dünya bunun sıkıntısını yaşıyor'' dedi.
''BAKANLIK SAYISINI AZALTACAĞIZ''
Erdoğan, Türkiye'nin ağırlıklı gelirinin vergi olduğunu kaydederek, vergi gelirleri ile yatırımların yapıldığını söyledi. Erdoğan, şöyle konuştu: ''Bizim petrol kuyumuz yok. Ağırlıklı gelirimiz vergi. Göreve geldiğimizde bakanlık sayısı 38'di. Bakkal dükkanı açar gibi bakanlık açmışlar, önüne gelene bakanlık dağıtmışlar. Biz bunu 23'e düşürdük. 15 bakanlığı kapattık. ABD'de sistem farklı ama 14 bakanlık ile idare ediliyor. Türkiye'de 23 bakanlık fazla, bakanlık sayısını azaltacağız.Ama bu işler birden olmuyor. Hazmede hazmede oluyor. Tasarruf buradan başlayacak. Bir yandan israfa haram diyeceksin, bir taraftan da yöneten olarak israfı sen yapacaksın.''
'GÜVEN ORTAMI''
Türk ekonomisinde önemli gelişmeler kaydedildiğini anlatan Başbakan Erdoğan, yüzde 9 olan büyüme rakamı ile Türkiye'nin Avrupa'da en hızlı büyüyen 3 ülke arasına yerleştiğini söyledi.
Enflasyonun tek haneli rakamlara indiğini belirten Erdoğan, hükümetin 2006 yılı sonu itibariyle enflasyonu yüzde 5 seviyesine düşürmeyi hedeflediğini anlattı.
Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: ''Güven ortamı, enflasyonun azalması, gerçekleşen büyüme oranları ve ekonominin dinamiklerindeki köklü değişimler, ekonomik göstergelerde kendini belli etmektedir. Bunun bölge ülkeleri yatırımcılarının dikkatinden kaçmayacağını düşünüyorum. Maliye politikası hedeflerimizi kararlılıkla gerçekleştirmiş bulunmaktayız. Kamu maliyesi yönetiminde sağlanan ilerleme ile yatırımcıların tereddütleri giderilmiş ve güven tesis edilmiştir. Bu güven, risk primini de azaltarak faiz oranlarının uzun yıllardır görünmeyen en düşük seviyelere gerilemesini sağlamıştır.
YATIRIM ORTAMININ İYİLEŞTİRİLMESİ
Hükümet olarak Türkiye'deki yatırım ortamının iyileştirilmesi konusuna özel önem atfetmekte ve yatırım önündeki engelleri kaldırmak konusunda tam bir kararlılık göstermekteyiz. Bunun en iyi göstergesi de yatırım ortamını geliştirmeye ve ülkemizde doğrudan yabancı yatırımları artırmak amacıyla attığımız adımlar, yürütmekte olduğumuz çalışmalardır.''
Borçların GSMH'ya oranının son 3 yılda yüzde 25 azalarak 2004 yılında yüzde 63 seviyesine düştüğünü kaydeden Erdoğan, hükümetin hedefinin Maastricht Kriterleri'nde belirtilen seviyelere ulaşmak olduğunu ifade etti.
Kamu hizmetlerinin verimliliğini ve şeffaflığını artırmak ve başvurularda gerekli izin ve onayların alınması konusundaki bürokratik işlemler için gerekli mevzuat değişikliklerinin gerçekleştirildiğini belirten Başbakan Erdoğan, bu konudaki en önemli gelişmenin şirket kurmak için gerekli olan sürenin bir haftanın altına düşürülmesi ve hatta bir günden kısa hale getirilmesi olduğunu kaydetti.
TÜRKİYE, ARAP DÜNYASININ GÜVENİLİR İŞ ORTAĞI
Türkiye'de yerli ve yabancı yatırımcı arasında hiçbir ayırım yapılmadığını anlatan Erdoğan, Türk ekonomisinin özel sektör yatırımlarında olduğu kadar doğrudan yabancı yatırım girişlerinde de en yüksek düzeyine ulaştığını ifade etti.
Doğrudan yabancı yatırımın ilgisinin özellikle bankacılık ve iletişim sektörlerinde arttığını kaydeden Erdoğan, ''2005-2007 yılları arasında Türkiye'ye gelecek yabancı sermayenin 15 milyar dolar seviyesinde gerçekleşmesini bekliyoruz'' dedi.
Bu oranın 2004 yılında 2.8 milyar dolar olarak gerçekleştiğini belirten Başbakan Erdoğan, yatırımcıların karşılaştığı engeller konusunda bürokraside bazen imzaların atılmadığını ya da geciktiğini kaydederek, bu durumlarda kendisinin veya bakanların devreye girdiğini ifade etti.
Konuşmasında özelleştirme politikalarına bazen karşı çıkıldığını anlatan Erdoğan, ''Biz satışa çıkardığımızda mantık şu; bunlar vatana ihanet ediyorlar, devletin malını satıyorlar. Fakat biz, attığımız adımın çok hayırlı bir adım olduğuna inanıyoruz. Biz ticaret yapmayacağız, ticareti gelecek vatandaş yapacak'' dedi.
Bu kuruluşların ''kar ediyor'' diye satılmasına karşı çıkıldığını kaydeden Erdoğan, ''Bu kuruluşlar bizim dönemimizde kara geçti. Ya ilerde de zarar ederse ne olacak? Bunun zararını neden biz karşılayalım'' diye konuştu.
ARAP DÜNYASININ DEĞİŞİM SÜRECİ
Arap dünyasının ekonomik serbestleşmeye ve küresel ekonomiyle entegrasyona dayanan hızlandırılmış bir değişim süreciyle karşı karşıya bulunduğunu anlatan Erdoğan, bölgede son birkaç yıl içinde yaşanan ekonomik gelişmelerin Türkiye ve Arap dünyası arasında ticaretin geliştirilmesini, yatırım akışının arttırılmasını, turizm dahil birçok kaynağın daha etkin bir şekilde kullanılmasını gerekli kıldığını söyledi.
Erdoğan, ''Bu çerçevede Türkiye ile Arap dünyası arasındaki ilişkiler, ekonomik ve siyasi ilişkilerin güçlendirilmesi ve çeşitlendirilmesi hedef alınarak geliştirilmelidir'' diye konuştu.
Erdoğan, sözlerinin sonunda bölgedeki ekonomik ve siyasi reform sürecinde Türkiye'nin tarihi ve kültürel dostluk bağlarının bulunduğu tüm bölge ülkeleriyle her alanda yakın işbirliğini geliştirerek sürdürme arzusunda olduğunu vurguladı.
(AA)
|
|
|
|
|
|
|
|
|