Brüksel görüşmeleri sonuçsuz
KKTC Cumhurbaşkanı Mehmet Ali Talat, AB Komisyonu'nun Kıbrıslı Türklere yönelik hazırladığı Mali Yardım ve Doğrudan Ticaret Tüzükleriyle ilgili olarak Kıbrıs Türk ve Rum heyetlerinin Brüksel'de yaptığı temasların, Rumların, KKTC'nin doğrudan ticaret yapmasına ve limanlarını kullanmasına karşı çıkması nedeniyle sonuç alınamadan bittiğini açıkladı.
Avrupa Birliği'nin yeni bir değerlendirme yapması gerektiğinin altını çizen Talat, ''(AB'nin) Kuzey Kıbrıs ile ilgili bütün adımlarını Güney Kıbrıs'ın onayına tabi tutacak mı, tutmayacak mı, buna
karar vermesi gerekiyor'' dedi.
Cumhurbaşkanı Talat, bir kabulü sırasında konuyla ilgili soru üzerine, Brüksel'deki çalışmaların sonuç alınamadan dün sona erdiğini,bunun nedeninin Rum tarafının, Türk tarafına doğrudan ticarete ısrarlakarşı çıkması olduğunu belirtti. Talat, ''Doğrudan ticaretin KKTC'nin tanınması yolunu açacağı inancıyla anlamsız bir ısrar hala daha Rum tarafınca devam ettiriliyor'' diye konuştu.
''Brüksel'de geçen hafta başlayan temaslarla Kıbrıs Türklerinin ABplatformunda ilk kez bulunduklarına'' işaret eden Talat, ''İlk kez Kıbrıslı Türkler bir AB platformunda Rum tarafıyla karşı karşıya oturup sorunları tartıştı. Mali Yardım ve Doğrudan Ticaret Tüzüklerinin hayata geçirilmesiyle ilgili bir toplantıydı. Özellikle Rum tarafının ısrarları sonucu, bizim gösterdiğimiz bütün esnekliklererağmen, bütün uzlaşma çabamıza rağmen bir sonuca yol açmadı'' diye konuştu.
'AB VERDİĞİ SÖZÜ TUTACAK MI?'
''Avrupa Birliği'nin şimdi yeni bir değerlendirme yapması gerektiğini'' vurgulayan Talat, şöyle devam etti:
''Avrupalı gibi davranmayan ve bizi, limanlarımızı kullanarak ticaret yapmaktan yoksun tutmakta ısrar eden Rum yönetiminin tamamen kararına bırakacak mı Avrupa Birliği? Yani Kuzey Kıbrıs ile ilgili bütün adımlarını Güney Kıbrıs'ın onayına tabi tutacak mı, tutmayacak mı, buna karar vermesi gerekiyor. Ve 26 Nisan 2004'te ilan ettiği, izolasyonlardan Kıbrıslı Türkleri kurtaracak mı, kurtarmayacak mı? Yani kısacası verdiği sözü tutacak mı, tutmayacak mı, buna karar vermesi gerekiyor.''
''Biz, bizden beklenenin ötesinde esneklik gösterdik'' diyen Cumhurbaşkanı Talat, ''İzolasyonlardan kurtulmayı, Rum tarafının bazı taleplerini yerine getirmeye bağlı olarak düşünmediklerini'' kaydetti.
'(RUM TARAFINA BİR ŞEY VERİN) YAKLAŞIMI HİÇ ORTAYA KONMADI'
Talat, şöyle konuştu:
''Bize verilen söz de öyle değildi. Yani, biz Rum tarafına bir şeyvereceğiz de onlar da mali yardım ve doğrudan ticarete izin verecekler, böyle bir pazarlık hiç olmadı. Doğrudan AB bize söz verdi;mali yardım ve doğrudan ticaret bize verilecekti. Bunun karşılığında 'Rum tarafına bir şey verin' yaklaşımı hiç ortaya konmadı. Ama ne yazık ki şu anda bütün bu konular tartışılıyor. Gösterdiğimiz bütün esnekliğe rağmen, doğrudan ticareti bize vermemek için bu görüşmeleri tıkanmaya mahkum edebilmiştir Rum tarafı. Bu görüşme süreci sonuç almadan bitmiştir. En azından Lüksemburg dönem başkanlığı bakımından bitmiştir.''
Talat, mal-mülk konusuyla ilgili soru üzerine, bu konunun Kıbrıs sorununun bütünlüklü çözümünün bir parçası olduğunu, bunu, BM Genel Sekreteri Kofi Annan'ın da dile getirdiğini belirterek, Rum tarafının mülkiyet sorununu çözmek istiyorsa Annan'ın taleplerini yerine getirmesi gerektiğini ifade etti. O zaman müzakerelerin başlayacağını,bunun herkesin çıkarına olduğunu kaydeden Talat, ''Çıkarlarımız ortaktır. Ve bu ortak çıkarları elde etmenin en kestirme yolu çözümdür. Fazla bir şey istemiyoruz. 'Şunu bize verin' demiyoruz. 'Çözüme gidelim' diyoruz. Ancak ne yazık ki Papadopulos yönetimi çözümle pek ilgilenmiyor. Herkesin bildiği gibi kendi hedefleri var, onlara ulaşmaya çalışıyor'' dedi.
RUM YÖNETİMİNİN ANKARA'DA BÜYÜKELÇİLİK AÇMA TALEBİ
KKTC Cumhurbaşkanı Talat, Rum yönetiminin AB'den, Ankara'da büyükelçilik veya bir büro açma talebinde bulunduğu yönünde Rum basınında çıkan haberlerin anımsatılması üzerine, ''Bunun muhatabının Türkiye olduğunu ve cevabını da verdiğini'' belirterek, şunları söyledi:
''Kıbrıs sorunu çözülmeden Rum tarafının Türkiye'de büyükelçilik açması söz konusu olamaz. Çünkü zaten Türkiye Rum tarafını, yasal ve meşru hükümet olarak kabul etmiyor. O yüzden söz konusu olacağını sanmıyorum.''
|