|
|
Alternatif son...
Gelişmiş ülkelerde masallar "trajik" biter... Az gelişmiş ülkelerde, "mutlu..." Çünkü "zaten milletin anası ağlıyor" diye düşünen gariban ülke senaristleri, "happy end" ler kaleme alırlar hep... Kör kızın gözünün açılması, fakir delikanlının zengin kızı araklaması ya da tersidir, Türk masallarının sonu... Benim bu duruma itirazım var...
"Bir İstanbul Masalı" yla başladık, öyle devam edelim... Fakir Esma, zengin Selim ile evlendi. Evlendi de, ne oldu yani... Dizi bittiği anda, her şey bitti. Konuşacak tek kelime kalmadı. Peki nasıl bitebilirdi mesela? İşte size "böyle bitseydi, bugün Türkiye'de herkes bunu konuşurdu" diyeceğim son...
Selim, aşkını son kez görebilmek için Cunda'ya gelir... Esma'nın haberi yoktur... Esma ile evlenmek üzere olan Turgut, bunu öğrenir... Bir gece önce Selim'in kaldığı pansiyona gider gizlice... Cipinin frenlerini bozar... Selim ertesi gün düğüne limon sıkmak için cipine biner, yola çıkar... Ve, yallah uçuruma... Selim, kaza yerine koşan köylülerin kucağında "Esma, Esma" diye son nefesini verirken, Turgut gerdek odasında Esma'nın sütyeninin kopçasını açmaktadır usul usul... Kameraya bakar ve "ceyar" dan sonra, "Türkiye'nin en nefret ettiği adam" olarak sırıtır...
Al sana tabanca gibi son... Eğer bugün Türkiye'de 7'den 70'e herkes bunu konuşuyor olmazsa, adam değilim... Ve tabii gelecek yıl da, durumu öğrenen "Demir'in intikamı" nı...
|