| |
Ona ne diyeceğiz?
Mesut Barzani dün Erbil'deki bölge parlamentosunda "Kürtler'in hak ve çıkarlarını koruyacağına" and içerek göreve başladı. ABD, Rusya, Çin, İngiltere, Almanya, İtalya, İspanya, Yunanistan, Mısır, Suriye ve Güney Kore'nin özel temsilci gönderdiği, Irak devleti adına Cumhurbaşkanı Celal Talabani'nin katıldığı töreni Güneydoğu kökenli siyasi şahsiyetler de izledi: Haşim Haşimi, Mehdi Zana, Mahmut Sönmez, İbrahim Aksoy, Mehdi Sever gibi... Barzani alkışlar eşliğinde yeminini noktalarken, bizi de bir kaygı aldı: Bundan böyle ona nasıl hitap edeceğiz? Ondan söz ederken unvanını nasıl belirteceğiz? Barzani'yi o göreve seçen kurumun adı: Kürdistan Bölge Parlamentosu. Barzani'nin ünvanı: Kürdistan Bölgesi Başkanı. Oysa telaffuz edildiğinde Türkiye'yi yerinden zıplatan sözcük bu. Zıplatmakla kalmıyor, ağzından kaçıranlar hakkında soruşturma açılması tehlikesi de yaratıyor. Hatırlayın; 2002 başında Başbakan Ecevit, ABD'ye bir rapor götürmüştü. Türk sınırının hemen ötesine "Kürdistan'a hoşgeldiniz" tabelası dikilmesinden, Irak'a giriş yapanların pasaportlarına Barzani'nin emriyle "Kürdistan" damgası vurulmasından duyulan rahatsızlık anlatılıyordu. Bu girişimlerin "Bağımsız Kürdistan planının belirtileri" olarak görüldüğü vurgulanan raporda, "Türkiye açısından orası Irak'ın parçasıdır ve adı Kuzey Irak'tır" deniyordu. ABD'den ses çıkmadı, Türkiye de sonra tezkere krizi nedeniyle pek üstüne gidemedi. Ardından Barzani bir adım daha attı: Kuzey Irak'ta yaşayanların Kürdistan kimliği taşımalarını istedi. Hatta bu kimliklerin Türkiye'de de (örneğin Hakkari bölgesinde) dağıtılmaya başlandığı söylentileri ortaya atıldı, AK Parti Balıkesir Milletvekili Turhan Çömez iddiaları soru önergesiyle Meclis'e taşıdı. Daha sonra "Kürdistan Airlines" kuruldu. İlk seferlerini Erbil-İstanbul arasında düzenlemeye kalkınca, Türkiye "O kadarı fazla" diyerek reddetti. Reddetmekle kalmadı, misilleme olarak pasaportunda Kürdistan yazan, adında Kürdistan geçen Iraklılar'ın THY ile uçmalarını engellemeye başladı. Son olarak Stockholm'da soyadı Kürdistan olan Iraklı bir aile tam uçağa bineceği sırada durduruldu. İsveç'te kıyamet kopunca oradaki büyükelçiliğimizin bir yetkilisi "Irak vatandaşının adı Kürdistan olduğu için engellenmesi yanlış. Ancak doğum yerini Kürdistan olarak yazdıranlara bu uygulama yapılabilir" dedi.
Vulpes vulpes vs Bırakın insanları, hayvanlarda bile o sözcüğün kullanılması sakıncalı bulunuyor. BM Kalkınma Programı'nın (Kemal Derviş'in yaz sonunda başkanlığını üstleneceği örgüt), neslinin tükenmesini önlemek için 30 bin dolarlık destek sağladığı kızıl tilkinin Latince "Vulpes vulpes kurdistanicus" olan adı "Türkiye'nin üniter yapısını bozucu nitelikte " bulundu ve üç sözcükten sonuncusu çiziliverdi. Geriye kaldı: "Vulpes vulpes..." Peki biz şimdi Barzani'ye ne diyeceğiz? Unvanının başına "sözde" koysak, olmaz. "Irak Kürdistanı Başkanı" desek, başka Kürdistan'lar varmış çağrışımı yapacak. Henüz hiçbir liderimizden kutlama mesajı da gitmedi ki, Türkiye'nin resmi yazışmalar için bulduğu formülü öğrenelim. Neme lazım; en iyisi ihtiyatı elden bırakmamak ve "Vulpes vulpes" diye geçiştirmek. Yani, "Tilki tilki". Biri Barzani, diğeri de Talabani için!
|