|
|
Akılcı çözümler gerek
Dünya Gençler Şampiyonası her zaman zevkli ve kaliteli maçlara sahne olur. Dünyanın büyük kulüplerinin yöneticilerinin ve teknik adamlarının da gözleri bu şampiyonadadır. İzlediğimiz ilk iki maç hem zevkliydi hem de ders niteliğindeydi. Çin ve Japonya'nın ne kadar aşama kaydettiğine şahit olduk. Kapasiteleri gereği oyun disipliniyle, koşarak ve pres yaparak mümkün olduğu kadar bir şeyler yapmaya çalışan bu iki ekip, günümüz futbolunun istediği kolektif yapıya da uyum sağlamışlar. Japonya, Hollanda gibi güçlü ve organize bir takıma seyircisi önünde kafa tuttu. Çin, bizi yenmek bir tarafa ilk 60 dakika oyuna hükmetti, pozisyon zenginliği yaşadı. Bizim futbolumuzun sürekli başımızı ağrıtan, bir türlü çözüm bulamadığımız iki ciddi saha içi rahatsızlığı var. Birincisi çok önemli: Kolektif yetersizlik. Yetenekli oyuncularımız bir türlü kolektif olgunluğa erişemiyorlar. Hollanda gençleri canlı örnek. Aynı ağabeyleri gibi organize oluyorlar. Aynı ekol, gençlerde de büyüklerde de kusursuz işliyor. Çünkü düzen alt yapıdan tepeye aynı şekilde geliyor. İkinci rahatsızlığımız duran toplar. Kalemize gelenlerde her zaman tehlike yaşıyoruz. Kazandığımız duran toplardan da yeterince faydalanamıyoruz. Gençlerde de Ümitler'de de A Milli Takım'da da hep aynı tablo. Çin gibi boy ortalaması düşük bir takım bile bize duran toplarda üstünlük sağladı. Bu şampiyona çok önemli. Netice mühim değil ama gençler geleceğin teminatı. Bu yüzden teşhisleri doğru yapıp çözümlerini akılcı bir şekilde bulmalıyız.
|