| |
|
|
Kapalı başın gizli kalmış tarihi
"Siyasetçinin eşinin başı" konusunu Prof. Dr. Ekrem Pakdemirli ile konuştuk. Zira onun başından bu konuda bir "olay" geçti. Özal, Çankaya'ya çıkınca, Başbakanlık için "18 Türk büyüğü" belirlemişti. Doğru mu Ekrem Hoca? - Evet... ANAP grubunun temayülü istikametinde 18 isim ortaya çıktı. - İçinde siz de vardınız. - Evet... Turgut bey daha sonra sayıyı 8'e indirdi... Sonra 4'e... Ben 8'in içinde de vardım, 4'ün içinde de.
4 TÜRK BÜYÜĞÜ "4 Türk büyüğü" şunlar: Hüsnü Doğan. Prof. Pakdemirli. Mehmet Keçeciler. Ve Güneş Taner. Turgut Özal bu "4 Türk büyüğünü" Çankaya Köşkü'ne çağırır. Prof. Pakdemirli "bir ayrıntı çok önemli" dedi: - Ben, Hüsnü bey ve Keçeciler Köşk'e gittik... Turgut beyin odasına yürürken, baktık, Güneş Taner Köşk'ün ikinci katından aşağı iniyor. - Yani? - Yanisi şu. İkinci kat, Cumhurbaşkanı'nın ikametgahı.Orada Semra hanım var. Yani Güneş bey, Semra hanımın görüşünü aldıktan sonra Turgut beyin yanına geliyor.
TURGUT ÖZAL Özal "4 Türk büyüğüne" diyor ki: - Biriniz Başbakan olacaksınız... Aranızda anlaşın. Prof. Pakdemirli'ye sorduk: - Bu toplantıyı ayrıntısı ile anlatır mısınız? - Anlatırım. Ama bir ayrıntı vereyim. Turgut bey bu 4'lünün anlaşamayacağını biliyordu. Kafasında başkası vardı. Turgut beyin "kafasındakine" sonra gelelim. Ve önce Prof. Pakdemirli'nin anlatımıyla, toplantıyı yazalım. İlk sözü Güneş Taner alıyor: - İçimizde bu iş için en iyi yetişmiş, en ehliyetli isim Prof. Pakdemirli... Ama onun bir engeli var. Özal: - Nedir? Taner: - Eşinin başı kapalı... Türkiye Cumhuriyeti'nde, eşinin başı kapalı bir Başbakan mümkün değil. Prof. Pakdemirli'nin yıllar sonra bu konudaki yorumu: - Anlaşılan, Semra hanım bizim Güneş'i doldurmuş... Zaten Semra hanım bana kızgındı... Beni çizmişti. - Neden? - O sırada Semra hanım "Başbakan ben olayım" diye demeç vermişti... Ben de "burası Patagonya mı?.. Kocası Cumhurbaşkanı, karısı Başbakan... Oh ne ala" diye tepki göstermiştim. - Ekrem Hoca... Ya sizin Turgut beye "bu saatten sonra karımı boşamamı mı istiyorsunuz" diye sorduğunuz sahne... - Dedim ki, Abi, beni de karımı da yıllardır tanırsınız. İki fakülte mezunu. Yabancı dili var. Entelektüel. Tanıdım tanıyalı başına ya bone takar ya eşarp. Ya da şapka giyer. Saçı hep kapalı. Eve gidip "aç başını" mı diyeyim?
HÜSNÜ DOĞAN Bir ara Başbakanlık için Hüsnü Doğan'ın adı öne çıkınca... Prof. Pakdemirli'den itiraz gelir: - Olmaz... Hanedan derler. Turgut Özal, Yusuf Bozkurt Özal ve Hüsnü Doğan. Dayı Cumhurbaşkanı, yeğen Başbakan... Hüsnü bey bu işe layık ama... Hanedan sebebiyle olmaz. Prof. Pakdemirli "yıllar sonra" kapalı kutuyu açıyor: - Aslında Özal'ın kafasında Cengiz Tuncer vardı... Ve onun adını da kafasına Semra hanım sokmuştu. - O dönemde Ulaştırma Bakanı olan ve sonra genç yaşta ölen Cengiz Tuncer. - Evet. - Özal siz 4 Türk büyüğüne "aranızda anlaşamıyorsunuz... Öyleyse Cengiz Tuncer olsun" diye açık açık söyledi mi? - Evet. Turgut Özal "Cengiz Tuncer" deyince, toplantıda "kıyamet" kopmuş. - Neden kıyamet koptu hocam? Prof. Pakdemirli: - Sana dürüstçe anlatayım... Cengiz derdi ki "benim inancım yok... Ben ateistim." Bunu Turgut bey de bilir, yakın çevresi de... Kıyamet bundan koptu.
TEPKİ İlk tepkiyi Keçeciler gösterir: - Sayın Cumhurbaşkanım... Çankaya gibi bir kutsal yere, alnı secdeye değmemiş insan nasıl çıkar?.. Eğer onu Başbakan yaparsanız parti de elinizin altından gider, ben de giderim, şu da gider, bu da gider. Prof. Pakdemirli: - Keçeciler öyle bir tepki gösterdi ki, Turgut bey de şaşırdı. Bildiğimiz Keçeciler gitmiş, yerine öfkeli biri gelmişti... İkinci tepkiyi Ekrem Hoca verir: - Atatürk camiye giderdi... İnönü de giderdi... Camiye gidişin reklamı, fotoğrafı olmaz... Ama bugüne kadar Başbakanlık koltuğuna hiç ateist oturmadı... Bunu yapamazsınız.
YILDIRIM AKBULUT Ve sonuç... "4 Türk büyüğü" aralarında anlaşamayınca... "Cengiz Tuncer formülü" de yatınca... Prof. Pakdemirli: - Özal da tuttu, 4'ümüzün dışında, Yıldırım Akbulut'u Başbakan yaptı. - Yani Ekrem Hoca... Yengenin başı, Başbakanlığa engel oldu. - Yahu kardeşim hanımı boşasa mıydık?
|