|
|
|
|
|
|
ABD gezisi değerlendirmesi
Başbakan Erdoğan, ABD'ye yaptığımız 5 günlük çalışma ziyareti hakkında da bilgi verdi. Bu çalışma ziyaretinin, tarihi derinlik kazanan iki müttefik olarak sadece Türkiye-ABD ilişkileri açısından değil, bölgesel meselelerin ele alınması, ortak perspektiflerin vurgulanması, karşılıklı olarak düşüncelerin paylaşılması açısından dason derece verimli, anlamlı bir ziyaret olduğunu anlatan Erdoğan, şöyle konuştu:
''Kuşkusuz bir çok meselede olduğu gibi uzun zamandır üzerinde konuşulan bu ziyaretimizin de çok farklı yansımaları olmuştur. İçeride
tribünlere dönük siyaset üretenlerin ziyaretimizi gölgeleme çabaları ise eski alışkanlıklardan vazgeçmenin kolay olmadığını bir kez daha göstermiştir.
Dış ilişkileri değerlendirirken belli bir noktadan bakmak yerine dünya haritasını önünüze sermeniz gerekiyor. Türkiye'nin içine kapandığı yıllardan kalma alışkanlık ise dünya haritasına bakmadan siyaset yapmaktır. Bütünden parçaya bakmak, sorun alanlarını bütünlük içinde değerlendirmek, bağlantı noktalarını sebep sonuç ilişkileriyle birlikte görmek, sorunların birbiriyle bağlantısına bakmak gerekir.Biz, dünyaya bütünlük içinde bakarak bir siyaset izliyoruz. Söz konusu Türk-Amerikan ilişkileri bahsinde de bu bütünlükçü bakışımızı aynen koruyoruz. Türk-Amerikan ilişkileri Afganistan'dan Bosna'ya, Somali'den Ukrayna'ya bazen NATO ittifakı içinde bazen doğrudan kurulan işbirliği temelinde şekillenen ilişkilerdir. Bu ittifak sadece askeri alanlarda ortaya konan bir ittifak değil, ekonomik boyutuyla da korunmasına özen gösterdiğimiz stratejik öneme sahip bir işbirliğidir, bir ittifaktır.''
'STRATEJİK ORTAKLIK'
Erdoğan, Türkiye ile ABD'nin tarihte hiçbir zaman savaşmamış olması, demokrasi ve özgürlük perspektiflerinde buluşmasının ittifakıntemel özelliklerini belirlediğini kaydederek, ''ülkelerin stratejik ortaklığı, aynı ittifak içinde olmaları, bir çok hayati konuda işbirliğine gitmesi kendi karakteristik kimliklerini, devlet geleneklerini terk etmek ya da aynileşmek anlamına gelmez'' dedi.Türkiye'nin, ne yaptığını, ne yapacağını bilen, önündeki seçenekleri analiz ve böylece geleceğe bakan bir ülke olduğunu ifade eden Erdoğan, şöyle devam etti:
''Türkiye, ilişkilerini dönemsel sorunları aşacak şekilde derinlikli bir temel ve gerçekçi bir zemin üzerinde zenginleştiren, her zaman vakarını koruyan bir ülkedir.
Bu seyahatimizde ABD Başkanı Sayın Bush, BM Genel Sekreteri Sayın Kofi Annan, Dünya Bankası Başkanı Wolfovitz ile yaptığımız önemli görüşmelerin dışında yoğun bir diplomasi trafiği ile bir çok zeminde Türkiye'nin tezlerini, Türk demokrasisinin açılımlarını, Türkiye'nin ekonomik imkanlarını, dinamiklerini, AB perspektifimizi konuşma, tartışma imkanı bulduk.Bu görüşmelerin hepsi bir dakikası bile boş geçirilmeyen yoğun birgörüşme trafiğiyle gerçekleşmiştir.
Bu bağlamda Amerikan Kongresi'nde çoğunluğun lideri Senatör Bill Frist ve azınlığın lideri Herry Riht ile birlikte dışişleri ve savunmakomisyonlarının başkanlarının da katıldığı toplantımıza özellikle dikkatlerinizi çekmek isterim.
Bizim toplantımızdan bir gün önce Türkiye'den 'sadık ve güvenilir müttefik' olarak söz eden senatodaki çoğunluk lideri senatör Frist'in ABD yönetimine yönelik 'terör örgütü PKK ile daha aktif mücadele etme'çağrısını burada hassaten anmak istiyorum.
Ayrıca, Temsilciler Meclisi'nde Türkiye Dostluk Grubunun düzenlediği toplantının yanı sıra, ABD'deki Türk toplumuyla hem Washington'da hem de New York'ta yaptığımız toplantıların son derece yararlı, heyecan verici olduğunu, orada yaşayan vatandaşlarımızın yıllarca özlemini çektikleri bir verimlilik ve bereket içinde geçtiğini hatırlatmam gerekiyor.
Keza, Türkiye'nin tezlerinin doğrudan anlatılabilmesi, önyargıların giderilebilmesi açısından Amerikan basını ile en üst düzeyde yaptığımız görüşmeler de Türkiye'ye yönelik büyük ilgiyi görmemiz ve Türkiye'yi anlatmamız açısından büyük bir imkan olmuştur.''
Erdoğan, BM Genel Sekreteri Annan ile yaptığı görüşmede Kıbrıs davasını yeniden anlatma, Irak ve Afganistan meselelerinin dışında BM Güvenlik Konseyi'nin yeniden yapılanmasında Türkiye'nin hassasiyetlerini iletme imkanı bulduğunu söyledi. Hem Başkan Bush'un hem de BM Genel Sekreteri Annan'ın Kıbrıs'ta Türkiye ve Kıbrıs Türk halkının 24 Nisan referandumuyla çözüm iradesini ortaya koymasına teşekkür ettiklerini anlatan Erdoğan, Kıbrıs'ta izolasyonun kaldırılması için Başkan Bush ile görüşmesinde önemli bir adım atıldığını bildirdi.
Ziyaretinden kısa bir süre önce 3 ABD senatörünün Ercan Havaalanından KKTC'ye yaptıkları ziyaretten duyduğu memnuniyeti ilettiğini ayrıca Ercan Havaalanı ile Washington arasında hava hattının açılmasını talep ettiğini kaydeden Erdoğan, ''üzülerek ifade ediyorum ki Türkiye'de yaşayan, ama henüz insanımızın yakaladığı değişim hızını yakalayamayanlar var. Maalesef bu çevreler, kendi zihnindeki engellere takılarak bu ülkenin taptaze bir heyecanla sahiplendiği gelecek vizyonunu içine sindiremeyenlerdir. Milletimizin yıllardır dinleye dinleye ezberlediği bu bozuk plaklara artık ne bir ilgisi, ne tahammülü ne de fırsatı var'' diye konuştu.
|
|
|
|
|
|
|
|
|