|
|
Baykal erken seçim istedi
ABD-Türkiye ilişkileri nereye gidiyor? İşin uzmanlarına göre, 9 Haziran görüşmelerinde yeni bir sayfa açılmadı. Tayyip Erdoğan-Bush görüşmesi dış basında da benzer biçimde ele alındı ve gerginliğe dikkat çekildi. Peki bu görüşmeler sokakta nasıl yorumlandı? Türkiye'de ABD karşıtlığının ciddi bir yükseliş içinde olduğu biliniyor. Sokağın sesini iletmek için bir gözlemimizi aktaralım. CHP Genel Başkanı Deniz Baykal önceki gün İstanbul sokaklarındaydı. Zamanlama ilginçti. Baykal, sokaklarda dolaşırken özellikle ABD konusunda hükümete yönelttiği sert eleştiriler nedeniyle halkın büyük ilgisiyle karşılaştı. Kendisi değilse bile çevresinde bir şaşkınlık vardı. İstanbul İl Başkanı Şinasi Öktem, Kadıköy Belediye Başkan Yardımcısı Gürsel Tekin bu beklenmeyen ilgiyi Genel Başkanlarına sordular. Baykal, ABD karşıtlığının yarattığı bu ilgiyi geçmişe atıf yaparak anlattı: "Bu ilginin bir benzerini 1976 yılında yaşadım. O dönemde sokağa çıktığımızda çevremizde halkın büyük ilgisi vardı. Halkın derdi, Türkiye'nin kişilikli bir politika izlemesi." Deniz Baykal'ın sokakta gördüğü ilgiyi kendisine sorduk. Baykal, bu ilgiyi ABD karşıtlığından çok muhalefet özlemine bağlayarak açıkladı: "Farklı bir ilgiyle karşılaştığımız çok açık. Ciddi bir tırmanış var, net bir şekilde ortaya çıkıyor. AKP ile bir tartışma tablosunun çıkması muhalefet özlemi içinde olan kesimleri mutlu etti. Bu hükümetten şikayetin yoğunlaştığını gösterir. Şimdi bizim başbakanın tahrikiyle buna cevap vermek amacıyla yaptığımız sert açıklamalar olağanüstü ilgiyle karşılandı." Deniz Baykal'a Cumhurbaşkanlığı tartışmasını hatırlatıp soruyoruz. 'Ne öneriyorsunuz?' Baykal, ilk kez net bir biçimde 'erken seçim' talebini dile getiriyor: "2006'da seçim olsun. Seçimden sonra bambaşka tablolar ortaya çıkar. Cumhurbaşkanlığı seçiminden önce bir seçim olmalı. Olayı parti açısından bakıp istikrarsızlık yaratmayı ön görerek seçim tartışmalarını tahrik etmek çok doğru değil. Bunu hiç istemedim. Ben 2002 seçimlerine giderken de söyledim. 'Tek başına iktidar' dedim. Ya bizi seçin ya da onları. Onları seçtiler. Çok net bir şekilde ifade ettim. Bu işin makulü dört yıldır. Durup dururken 'hadi seçime gidelim' demenin anlamı yok. Şimdi değişen çok şey var. Zaten iktidar üç yılını doldurdu. Hükümetin AB ile ilişkileri, izlenmekte olan ekonomik program, ciddi siyasi görevleri var. Çok ciddi değişim gerekiyor. Aceleye ve telaşa gerek yok. Cumhurbaşkanlığı seçiminden önce bu parlamentonun yenilenmesi gerek. Bu parlamento ülkenin 7 yıllık geleceğine el koyacak. Bu kabul edilebilir bir şey değil, ayrıca şık da değil."
|