|
 |
 |
 |
  |
|
Vatandaş ikiye bölündü
Pınar Küçükerol: 35 yaşında, eczacı ve 1 yaşında kız çocuğu sahibi: "Hangi şartlarda olursa olsun çocuk doğuran annede kalmalı. Bakmak önemli ama çocuğunu karnında taşımak bambaşka bir duygu. Ne kuruma vermeye ne de başkasına evlatlık vermeyi aklım almıyor. Doğurmak bambaşka bir şey."
Perihan İmre: Stilist, 46 yaşında. 38 yaşında anne olmuş: "Hangi şartlarda olursa olsun çocuk doğuran annede kalmalı. Doğuran anne ile çocuğun arasında özel bir ilişki, bir bağ olması gerekiyor. Doğuran anneyi cezalandırmamak gerekir. Ama çocuğun bakan aileyle de bağının kopmaması lazım."
Hatice Altınkan: 30 yaşında ev hanımı. Tek çocuk annesi: "Dünyaya getirmek önemli değil. Önemli olan ona zaman ayırmak, bakmak ve emek vermektir. Dokuz yaşındaki bir çocuğun menfaati, nerede mutlu olacağı ve psikolojisi de önemli. Çocuğun psikolojisi ve menfaati için bakan ailenin yanında kalması gerekiyor."
Ayşe Çapoğlu: Ev hanımı ve 2 çocuk sahibi: "Doğuran annenin hakkı varken bakan annenin de hakkı var. Zamanında bakamadığı için verip de şimdi düzeni kurduğu için çocuğu istemek de yanlış. İki taraf için de zor."
Çiğdem Yöney Çayır: Anaokulu öğretmeni, 25 yaşında. 11 aylık bir çocuk annesi: "Çocuğa bakmak önemli. Kendimi hangisinin yerine koyacağımı bilemiyorum. Ama önemli olan çocuğa bakmak, geleceğini hazırlamaktır. Koruyucu aile altı sene emek vermiş."
Neriman Argat: 49 yaşında ikisi üvey 3 çocuk annesi: "İki aile büyüklerinin aralarında anlaşarak, çocuğun menfaatini düşünmesi gerekiyor. Bu arada çocuğa verilecek sevgi ve ilgi önemli. Çocuğun ihtiyaçları göz önüne alınmalı."
|
|
|
|
|
 |
|
 |
|