Yaşasın hayal gücü (2)

Üniversitelilerle konuşuyoruz; diyorum ki onlara... Buradan mezun olduktan sonra, biriktirdiğiniz bilgileri, hocalarınızın süzüp, damıtıp sizlere sunduğu bakışları, çalışma hayatında kullanarak, sınayarak kendinizi yeniden eğiteceksiniz. Öğrenmek, aydınlanmak, kafalarındaki sorulara yanıtlar bulmak istiyorlar. Gelecekle ilgili korkularını yenmek istiyorlar. Öğrenmenin, bilgilenmenin ve bilgileri hayal gücünün emrine vermenin, yaratıcı düşünmenin insanın yaşam kalitesini yükselteceğini anlatıyorum. "Tamam, hayal gücünün kapılarını pencerelerini nasıl aralayacağız?" diyorlar. Bilinçaltını bilinçli bir yöntemle harekete geçirmenin yolları üstüne saatler süren bir interaktif çalışmanın içine atıyoruz kendimizi... Oyunculuk sanatında kullandığımız değişik yöntemleri, yaratıcı drama çalışmalarını kendilerinde sınayarak nasıl çalışacaklarını anlatıyorum... Herkes daha çok ısınıyor, dört elle asılmaya başlıyor çalışmaya... Görüyorum mutlular, eğleniyorlar, heyecan duyuyorlar, canla başla çalışıyorlar. Birçok yerde profesörler, öğretim üyeleri de gelip katılıyor çalışmalara... Onlar da öğrenciler kadar istekli.

RİTİM SEZGİSİ
Herkes sanatçı olarak geliyor dünyaya... Ritim sezgisi bütün sanatların anası... İçimizde kalp atışlarımızın sesiyle dünyaya "Merhaba" diyoruz... Ritim sezgisiyle yaşama sanatının içine doğuyoruz. Doğanın bize armağan ettiği bu yeteneğimizi ıskalıyoruz sonra... Ne iş yaparsan yap, yaşamına zekanı, dehanı, yaratıcı gücünü koymanın yollarını keşfet... Hayal gücü bilgiden daha önemli... Öğrendiğiniz kuru bilgileri hayal gücünüzle daha yaratıcı bir hale getirmelisiniz. Yaratıcı zekasını iyi kullanabilen, sanatla ilgilenerek ufkunu genişletmiş, yaratıcı çözümler üreten bireyler sanatta da, iş yaşamında da daha başarılı oluyor. Sonunda hepiniz okullardan birer çırak olarak çıkacaksınız. Kendinizden birer usta yaratmak zorundasınız... Hangi işe soyunacaksan onun çıraklığını yapmadan ustalığa varamazsın... Ben sizlere burada tiyatrodan yola çıkarak, iş hayatında başarılı bir birey olmanın, iyi bir takım çalışmasının nasıl yapılması gerektiğinin ipuçlarını veriyorum, o ipuçlarıyla hangi kapıları açıp kendinizi geliştirebilirsiniz, bunu siz bulacaksınız... Oyunculuk denilen heyecan verici mesleğin gizlerini keşfetmeye çalışırken kendini keşfetme önerileri sunuyorum... Tekrarlıyorum ve diyorum ki... "Unutmayın hayal gücü bilgiden daha önemlidir... Bilgi ancak hayal gücünün emrine sunulduğu zaman yaratıcı bilgiye dönüşür..." Bütün bu konuşmalar nerelerde mi geçiyor? Turkcell çok gerekli olduğunu düşündüğüm bir projeyle üniversiteleri dolaşıyor... Gençlerin eğitimleri bittikten sonra kendilerine nasıl bir yol çizecekleri konusunda onları aydınlatacak bir ekiple İstanbul ve Anadolu'daki üniversiteleri dolaşıyoruz... İstanbul'da Boğaziçi Üniversitesi'nde, Yeditepe'de, Marmara Üniversitesi'nde, İstanbul Teknik Üniversitesi'nde, Koç Üniversitesi'nde başladı bu çalışmalar... Anadolu'nun birinci etabını Samsun'da tamamladık. İstanbul'daki oyunların dışında kalan zamanımın tümünü bu çalışmaya ayırdım. Edirne'den başladık; yoğun istek olduğu için ikinci defa Marmara Üniversitesi'ne girdik, oradan Adana Çukurova Üniversitesi, İzmir Dokuz Eylül, Bursa Uludağ, Konya Selçuk Üniversitesi, Afyon Kocatepe, Sivas Cumhuriyet Üniversitesi, oradan Samsun 19 Mayıs Üniversitesi'ne... Turkcell'in Gençlik Klübü gençturkcell'i üniversitelilerle buluşturmak, onlara bir ilkbahar şenliği sunmak için hazırladığı bu üniversiteler turnesi eğlenceyle bilgiyi bir arada iletmek amacını güdüyor. Bu yıl ikinci kez düzenlenen Turkcellfest, Turkcell'in gençlerle dostluğunu pekiştirmeyi hedefliyor. Ben de gençlerle birlikte düşünürken hangi konulara kafa patlattığımızı sizlerle paylaşayım istedim. Belki siz de bilgilerinizi hayal gücünüzün emrine verir, yaratıcı ipuçları geliştirirsiniz diye... Paylaşayım istedim kısacası... Yaşasın hayal gücü...