|
|
Gazeteyi Kültürle Bitirmek
Eskiden tüm gazetelerde kültür-sanat sayfaları, en azından köşeleri vardı. Hiç de uzak olmayan bir zamanda... Ama nasıl olduysa oldu, kültür-sanat azalan sayfalara ve değişen yayın politikalarına yenik düştü. Birkaç gazetede bol bol var. Ama onlar çok satan gazeteler değil. Zaten tek başına bu, bir argüman olarak kullanılıyor, okurun bu sayfalara ilgi duymadığı ileri sürülüyor ve olay büyük gazetelerden dışlanıyor. Oysa kültür-sanat hayatın özüdür, hayatın anlamıdır. Onsuz bir yaşam bizleri temel insancıl özelliklerimizden ırak düşürür. Kültüre yaklaştıkça zenginleşiriz, sanata ilgi duydukça, hayat önümüzde yemyeşil vadiler gibi açılır. Ve hep şuna inanmışımdır: Sanatı-kültürü dar anlamıyla değil, geniş anlamıyla alan bir gazetecilik anlayışıyla, bu türden sayfalar kısa zamanda gazetenin en çok okunan köşeleri haline gelebilir. Yeter ki yapmasını bilin... Tüm bunları düşünüp yazmama neden olan şey, Milliyet Gazetesi'nin son zamanda kültür sayfasını yeniden koyması. Sedat Ergin dostumun genel yayın yönetmenliğine gelişiyle birlikte, gazetenin sondan önceki sayfası kültüre ayrılıyor. Belki çoğu zaman ilanlar ağır basıyor, belki yeterli değil. Ama ne gam! Önemli olan, buna bir kez niyet etmek ve de başlamak. Ve onca ciddi haber, yorum ve laftan sonra, okurları sanatın güzellikleriyle yolcu etmek... Bu sayfanın gelişeceğine ve diğer büyük gazetelerin de aynı yolu izleyeceğine inanıyorum.
|