|
|
Havuzda boğuluyorsun Yavuz!
Yavuz Semerci kardeşim şöyle yazmış: "Futbol Federasyonu oligarşik yapıya sahip dört büyük takımın yıpratıcı baskısına direnebilir, önergeyi uygulamaya sokabilir mi? Çok zor. Levent Bıçakcı onlarla nasıl mücadele edecek? Onların generalleri, işadamları, gazeteleri, televizyonları, gazetecileri, başbakan ve bakanları var." Bu ne biçim yazı, bunlar ne biçim ifadeler Yavuz... Türk futbolunun temeline böylesine dinamit konur mu? Ne demek Yavuz Kardeşim, " Onların başbakanı, bakanları, generalleri var." Bu ülkenin başbakanları, bakanları, generalleri dört büyük kulübün adamları mı? Bu ne ucuz bir popülizmdir. Bu Anadolu'ya sempatik görünme uğruna nasıl bir dinamiti ateşlemektir Türk futbolunda? Havuz niye var? Önce o sorunun cevabını ver. Bu maçlar televizyondan yayınlandığı için verilmiyor mu bu paralar? 34 maçının 34'ü de yayınlanan ve dolayısıyla yayıncı kuruluşa para kazandıran Beşiktaş, Fenerbahçe, Galatasaray değil mi? Yarın bu üç kulüp "Peki ben çıktım bu havuzdan. Yayınlatmıyorum maçlarımı" dese Anadolu kulüpleri kısıtlı olanaklarıyla bu karara direnebilir mi? Kendi aralarındaki maçları bir özel televizyon kanalına satıp para kazanabilir mi? Bu parayı onlara verecek bir aklıevvel var mı Yavuz kardeşim? Yoksa sen mi vereceksin? İşin doğrusu şu: Her ürünün bir marka değeri var. O marka değeri yıllarla, on yıllarla, yüz yıllarla sağlanıyor. Hong Kong çok güzel ve medeni bir kent olabilir. Yeni gökdelenlerinin teknik donanımı Paris'in tarihi binalarından çok daha konforlu da olabilir. Ama Hong Kong hiçbir zaman bir Londra veya bir Paris'in marka değerine ulaşamaz. Çünkü Paris ve Londra tarihin imbiğinden süzülmüş yüzlerce yıllık birer asettirler.
Anadolu'yu büyüten kim? Şimdi Yavuz'un söylediklerinin hangisine cevap vereyim? Üç büyüklerin yıllardır kazandıkları şampiyonluklardan mı bahsedeyim? Her birinin 10 milyonu fersah fersah geçen seyircisini mi, onlar olmazsa naklen yayınların olamayacağını mı söyleyeyim? Anadolu kulüplerini büyütenlerin üç büyük kulüp ve Trabzonspor olduğunu mu söyleyeyim? Hangisini, hangisini söyleyeyim? Dört Büyükler daha büyük pay aldığından aradaki uçurum artıyormuş.
Laf ola beri gele! Anadolu kulüplerinden çıkan futbolculara milyon dolarları sayıp döken Üç Büyükler değil mi? Ayhan için Beşiktaş Gaziantep'e 8 milyon dolar ödemedi mi? Fenerbahçe Baliç için Bursaspor'a 10 milyon dolar ödemedi mi? Galatasaray Bülent Akın için Denizli'ye 6 milyon dolar saymadı mı? Okan Koç için, İbrahim Toraman için milyon dolarlar Üç Büyükler'in rekabeti sonunda artarak G.Birliği'nin, Gaziantep'in kasalarına girmedi mi? İnsan bir şeyi söylerken biraz futbolun gerçeklerini araştırır. Sevgili Yavuz; Galatasaray'ın Şampiyonlar Ligi'nde çeyrek finale kaldığı sene UEFA'nın marketpool'undan aldığı paranın birinci turda elenen PSV Eindhoven'dan daha az olduğunu biliyor musun? PSV niye Galatasaray'dan daha fazla para alıyor, çünkü ülkesinin marketpool'a katkısı daha fazla. Koç ve Sabancı'nın yarattığı ürünlerle, adı sanı daha yeni duyulan bir başka şirketin ürünleri aynı piyasa değerinden mi alıcı bulur? Bu kadar yıldır ekonominin içindesin. Söyle bana! Koç ve Sabancı markasının artı bir değeri yok mu senin gözünde? Müsaade edersen, yeni yeni kalem oynatmaya başladığın futbolun Koç ve Sabancılar'ı Beşiktaş'ı, Fenerbahçe'si, Galatasaray'ı ve Trabzonspor'u hak ettikleri yerde olmaya devam etsinler.
|