| |
|
|
Bıktırıcı süreç sizi de bunaltmıyor mu?
Bu işte bir yanlışlık var ama neresinden konuya gireceğimi kestiremiyorum. "Türk Siyasi Yaşamı"nın kronik gerginliklerine değinmek istiyorum. Ben de, benden önceki kuşakların insanları da hep aynı söylemin seslendirildiğini duyduk. Görülen o ki, bizden sonrakilerin kulaklarında da aynı cümleler yankılanacak. -Tarihin zor bir döneminden geçmekteyiz. Dünyanın problemli bir bölgesinde bulunan ve hem iç hem de dış şartlar tarafından zorlanan Türkiye'nin sorunlarını aşmak için, birlik olmamız gereklidir. Bu süreç bıktırıcı olmaya başlamadı mı? Dünya Savaşı'na mı girdik ve kentlerimiz mi yıkıldı? İç savaş mı yaşadık? Nüfusumuz Çin veya Hindistan'dan daha mı büyük? Gelecekten ümidini yitirmiş, kabile kavgaları ve AIDS arasında sıkışmış yoksul bir Orta Afrika ülkesi miyiz? Yetmedi mi bu gergin ve kötümserliklerle dolu ortam? Her farklı görüş sahibinin siyaseti sürekli bir "Rejim kavgası"na sürükleme çabası sizi de bıktırmadı mı? Bu ülkenin toprakları hepimize, bizim o topraklara verdiğimizden fazlasını vermedi mi? Hem siyasetçilerin, hem de kendilerini halkın üzerinde gören siyasetçi-bürokratların (Politokrasi) artık sayı ile kendilerine gelmeleri gerekiyor. Kaybedilen zamana ve kaçırılan fırsatlara yazıktır. Yakın zamanda iç savaş geçiren Yugoslavya'dan çıkan yeni cumhuriyetler bile toparlanmaya başladı. Geçen yüzyılın yarısını komünist rejimlerde yaşayan ülkeler, ekonomik mucizeler yaratıyor. Doğu Avrupa'nın eski Demir Perde ülkeleri, hukuk ve demokrasi yolunda inanılmaz adımlar attılar. Şu Dubai'nin yaptıklarını düşünmek bile yeterli, dünyada neler olduğunu görmek için. Peki bizde ne oluyor? -İmam Hatipliler tehlikeli mi değil mi? -Yabancılara mal mülk satarsak ülke elden gider mi? -Cumhuriyet Rejimi tehlikede mi, değil mi? Sizler de bıkmadınız mı bu kilitlenmiş açmazlardan? "Eğitim Reformu" dersiniz "Rejim tehdit altında" derler. "Kentleşmiş orman arazisini tapulandırıp vergiye bağlayalım" derler. "Ormanları peşkeş çekemezsiniz" diye sorun dondurulur. Bitmez tükenmez bir "Türban" sorunu üzerinde düşünce sörfü yapıp yıllarınızı harcarsınız. Acaba Turgut Özal uzaylı mıydı? Nasıl yapabildi onca işi? Sizler de bunalmaya başlamadınız mı? Yabancılardan korka korka, kendi ülkemize yabancılaşmıyor muyuz?
|