| |
|
|
Giderken ardında ne kalacak?..
Aynaya bakın ve sorun akseden yüze: "Giderken ardında ne bırakacaksın?.." Dürüst ve acımasız olun ama. El aleme ahkam keserken bol keseden dağıttığınız kül yutmaz, tufaya düşmez, keleğe gelmez hallerinizi bu kez aynadaki o yüze, kendinize karşı takının. Kandırmaya hazır adam konuşup, kanmaya hazır adam dinliyor olmasın, tiyatroya dönmesin ortam.
Ta diplerden Sorun ona... Mesela deyin ki.. 'Gittiğinde pabuç izlerinden gayrı ne bırakacaksın geride?.. Ne ürettin, ne yarattın ne kattın hayata? Emeğin, terin, mücadelenin kara kaplı düş defterlerinde adın sanın, yaptıkların yazar mı? Yazarsa kaç satırdır onlara ayrılan yer? Koşulsuz, beklentisiz, riyasız sevgi denizleri bir kulaç daha fazla derinlik kazansın diye deşebildin mi "çıkar" kumlarını ta diplerden?
Yürekler Sırtına ceket gömlekten gayrı hangi erdem yüklerini giydin, giydinse hangi fanların sahte sıcak üflemelerine kanıp çıkardın üstünden o 'giysi'yi?.. Esip gürlediğin, vurup dağıttığın, ezip tükettiğin değerlerden doğan boşluğa kattığın yeni değerler, güzellikler, yürekler var mı?
Hangi takat?.. El ipiyle indiğin kuyuların boyu-boyutu, hayaline bile sığmayacak uzunluklara ulaşırsa, bir an gelip de basacak yer bulamazsan, ayakların havada kalıp nafile tekmeler savurursa taşa, boşluğa, avuçların o ipleri daha ne kadar hangi takatte tutabilir düşündün mü?.. Vakit bol, ayna parlak, durum gayetle müsait. Aynaya bak ve sor kendine arkadaş. "Giderken ne bırakacaksın ardında?.."
|