|
|
En büyük yaralar kapanır En büyük acılar unutulur
G.Saray'da bir döneme imza atmış insanların Park Şamdan'da buluşup yemek yemeleri hemen medyanın gündemine oturdu. Yer yerinden oynadı. Yorumlar çok keskindi. Kimine göre bu yemek ufuktaki bir seçimin startıydı. Yemeği iktidara karşı bir "Ayaklanma" olarak niteleyenler de vardı. Fotoğrafa baktığımızda birbirlerini sözle kılıçtan geçirenlerin aynı masa etrafında toplanması ağızları bir karış açıkta bırakıyordu. Eğer bardağın boş tarafından bakarsak, gazete arşivlerine göz atarsak, "Öküz altında buzağı aramak" gibi hareket edersek günlerce sürecek polemikler yaratabiliriz. Söylenenleri tekrar sütunlara taşıyarak G.Saray'ı bir kavganın hatta kaosun içine sürükleyebiliriz. Bardağın dolu tarafına baktığımızda ve fotoğrafı iyice analiz ettiğimizde küskün, dargın ve "Bir daha birbilerinin yüzüne bakmazlar" dediğim insanların aynı masa etrafında buluşmasını G.Saray'ın bir gücü olarak görüyorum. G.Saray sevgisinin herşeyin üstünde olduğunu gözlüyorum. Doğru olanı da budur. G.Saray'ın camia olarak bu sevgiye, birlikteliğe bugünlerde aşırı ihtiyacı olduğunu savunuyorum. Bu fotoğraf, Candan Erçetin'in "En derin yaralar kapanıyorsa, en büyük acılar unutuluyorsa" şarkısındaki gibi kavga ortamının G.Saray'a yarar getirmeyeceğini düşünen insanların buluşmasının göstergesidir. Yemekten asla, "Canaydın gitsin, tek listeyle seçim olsun" düşüncesi çıkmamıştır. Eski Başkan Faruk Süren'in, "Biz başkanın emrindeyiz. Eğer isterse yardıma hazırız" sözü yemeğin anafikridir. Buluşma G.Saray'ın üzerindeki ölü toprağının alınmasıdır. Yemekteki insanların eleştiri hakkı vardır ama iktidarı devirmek gibi düşüncesi yoktur. Olamaz. Çünkü G.Saray'ın yapısı, etiği ve gelenekleri "İktidarı devirme" düşüncesi içinde olanları asla affetmez. Bu fotoğraf G.Saray'ın dinamiklerinin "G.Saray için neler yapabiliriz?" düşüncesinin harekete geçişidir asla bir başkaldırı ve ayaklanma değildir. Ancak gönül isterdi ki; G.Saray Başkanı Özhan Canaydın da bu masanın etrafında olsun. Ya da kendisi daha geniş bir masa yapıp G.Saray'ın çıkarlarını düşünenleri kucaklayıp, sarmalasın. G.Saray başkanına da bu yakışır. Eğer Fatih Terim o masada yer almışsa ve geçmişe sünger çekmişse bu G.Saray'ı ne kadar çok sevdiğinin işaretidir. Terim, kavgaların, küskünlüklerin G.Saray'ı yıprattığının sorumluluğuyla hareket edip bir değişim içinde olduğunu göstermiştir. G.Saray'ı ayağa kaldıracak en büyük güç sevgidir. Bu sevginin, birlikteliğin meşalesi Özhan Canaydın olmalıdır. G.Saraylıları aynı çatı altında toplamalıdır. İngilizler'in ünlü lideri Churchill'in, "Dün ile bugün arasında bir kavga çıkarsa yarını kaybediriz" sözü gibi tüm G.Saraylılar yarınki güzel günler için bugünden itibaren taşın altına ellerini sokmalıdır.
|