|
|
Nazlı Ilıcak haklı mı?
Nazlı Ilıcak, Dünden Bugüne Tercüman Gazetesi'ndeki yazısında TMSF Başkanı Ahmet Ertürk'e yüklenmiş. Ilıcak, TMSF'nin, yeni TCK'nın etkin pişmanlık maddesinden yararlanabilmesi için Cavit Çağlar adına Yargıtay'a dilekçe yollamasını eleştiriyor. Ve soruyor: Bizim adımıza nasıl hakkınızı helal edebiliyorsunuz? Millet ile bağı olmayan bir devlet kurumu nasıl oluyor da mağdur rolünde, Çağlar'ın etkin pişmanlıktan yararlanmasına rıza gösteriyor? Ahmet Ertürk'ün görevi belli. Batık banka faturasını tahsil etmek ve kamunun uğradığı zararı en aza indirmek. TMSF tahsilat için sınırsız yetkilerle donatılmış. Bu yetkileri kullanırken, "iyi niyetli batık banka patronu ile kötü niyetli banka patronunu ayırt etme" hakkına sahip. Kimine 5020 sayılı yasadaki gibi yediği ekmeğe bile el koyacak maddeleri uyguluyor, kiminin borçlarını vadelendirerek ödemesine izin veriyorlar. TMSF'nin yetkisini doğru kullanıp, kullanmadığı tartışılabilir ve yetki kullanımı yargıya açık. TMSF, Çağlar'ın iyi niyetle borcunu ödemeye çalıştığını tespit etmiş. Bu tespit yanlış mı? Ben bilmiyorum. Ancak gördüğüm kadarıyla Ilıcak bununla ilgilenmiyor bile. Sadece kategorize ettiği bir linç duygusunu açığa çıkarıyor. Ilıcak'a göre, bankasını batıran herkes asılmalı, asılmasına yardım etmeyenler de lekelenmeli... TMSF'den benim vatandaş olarak beklediğim, kamu vicdanına, çıkarlarına uygun davranarak, tahsilatı en üst düzeyde gerçekleştirmesi. Bu görevini yaparken, "niyetlerin rengini" tespit etmesi onların görevi. Çağlar veya bir başkası fark etmez. "Önüne geleni mezara gönder" denilecekse, TMSF niye kuruldu ki? Hepsini asar, kurtulurduk.
|