|
|
|
|
|
|
Rüyalar geleceği gösterir mi?
Bu konuda şimdiye kadar çok araştırma yapıldı. Sonuç: Rüyalarda görülen olaylar 'tahmin-şans' sınırının içinde yer alıyor. Yani rüyalar geleceği göstermiyor. Düşlerde zaten var olan, zihnimizi kurcalayan meseleleri görüyoruz.
Dizimizin en zor bölümü bugün. Niye mi? Çünkü biliyorum: Aşağıda yazacaklarımı 100 kişiden 99'u kabul etmeyecek. Rüyalar geleceği gösterir mi? Ya da şöyle: Rüyalar gelecekten mesaj getirir mi? Sizi hayal kırıklığına uğratacağım: Hayır, rüyaların gelecekle ilişkisi yoktur. Yani rüyalar birer müneccim değildir. Hemen itiraz edeceksiniz: "Arkadaşım rüyasında rakamlar görmüş. Bu rakamlarla loto oynayıp kazandı." Gerçekten de çok sayıda böyle vaka olduğunu ben de biliyorum. Ancak bilimsel açıdan bu olayların bir değeri bulunmuyor. Hemen bir örnek vereyim... F.Bahçe, 1996 yılında Trabzonspor'u 2-1 yenerek şampiyon olmuştu. Futbol otoriteleri Kanarya'dan daha iyi top oynayan Trabzon'un kendi evinde galip geleceğini söylüyordu. Bordo-mavililer en azından berabere kalarak şampiyonluğunu ilan edebilirdi. Şimdi gelin o sırada F.Bahçe'de oynayan Erol'un (Bulut) rüyasına bir göz atalım:
EROL'UN GALİBİYET DÜŞÜ "Maçtan bir gece önce rüyamda Trabzonspor'u 2-1 yendiğimizi gördüm. Sabah kalktığımızda rüyamı arkadaşlarımla paylaştım. Herkes 'inşallah' dedi. Maça Trabzonspor hızlı başladı ve 1-0 öne geçti. Ben yedek kulübesinde oturuyordum. Kulübedeki herkes tüm umudunu yitirmişti. Herkes şampiyonluğun gittiğini düşünüyordu. İlerleyen dakikalarda bizimkiler beraberliği yakaladı. Hocamız 'Hazırlan, oyuna gireceksin' dediğinde maçın bitmesine sadece 7 dakika vardı. Aklıma gece rüyamda gördüğüm skor geldi. Girerken teknik direktörümüz Parreira'- ya 'Hocam hiç merak etme, 2-1 galibiz' dedim. Kendimden o kadar emin söylemiştim ki Brezilyalı hoca suratıma anlamsız anlamsız bakmış ve umutsuz bir yüz ifadesi takınmıştı. Girdikten tam bir dakika sonra verdiğim pas golle sonuçlanınca dünyalar benim oldu. Hem rüyam çıkmış hem de biz şampiyonluğun kapısını aralamıştık. Parreira maç sonrasında bana gelerek attığım gol pası için teşekkür etti ve 'Sen girerken ben maçı artık kazanamayacağımızı düşünüyordum. Her şeyin bittiğini sanıyordum. O kadar kararlı, kazanacağız dedin ki o andan itibaren ben de kazanacağımıza inanmaya başladım' dedi. O an yaşadıklarımı asla unutmadım ve yaşantım boyunca da unutacağımı sanmıyorum..."
PEKİ YA ÇÖPE GİDEN RÜYALAR? İşte bu ve benzeri hikayeler insanların rüyalarında geleceği gördüğü inancını doğuruyor. Halbuki o maçtan önceki gece, milyonlarca futbolsever milyonlarca rüya gördü. Bu düşlerin bazısında Trabzonspor galip geliyordu. Bazısında F.Bahçe maçı 1-0 önde bitiriyordu. Kiminde de skor, aynı Erol'unkigibi, 2-1'di. Biz hiçbir zaman çıkmayan rüyaların üstünde durmayız. Onları anlatmayız. Halbuki gerçek olanlarla olmayanları kıyasladığınızda 'çıkan' rüyaların 'tahmin'den öte bir değeri olmadığını görürsünüz. Şimdi oturup gelecekle ilgili bir tahmin yapın. Mesela: Bu haftaki Konyaspor-F.Bahçe ya da G.Saray-Denizlispor maçı kaç kaç bitecek? Sizin bilinçli olarak yapacağınız bu tahminle, rüyada göreceğiniz skor 'olasılık' açısından hemen hemen eşittir. Bilimsel açıdan rüyaların geleceği gösterebilmesi için net ve tekrarlanabilir olması gerekir. Yani: 1) Rüyayı göre kişi 'Bu maç şu skorla bitecek' diyebilmeli. 2) Bundan daha önemlisi, skorları sürekli bilmeli. Yani 38 maçtan birkaç tanesini bilmenin hiçbir anlamı yok. Böylesi sadece tesadüf. İşte bilim adamları olaya böyle baktıkları için gayet kesin bir biçimde "Rüyalar geleceği göstermez" diyor.
HEPİMİZDE 'BÜYÜ FİKRİ' VAR Peki neden insanlar rüyaların geleceği gösterdiğine inanır? Neden onca bilimsel veriye rağmen, fikrini değiştirmez? Neden rüyalarının 'dış güçlerle' ilişkisi olduğunu sanır? Bunun birkaç nedeni var: 1) Hepimizde 'büyü düşüncesi' vardır. Bir kalemin uğurlu geldiğine inanırız... Tuttuğumuz takım galip geldiğinde, bir sonraki maçta aynı şeyleri yapmaya çalışırız: Aynı koltuğa oturmak, aynı giysileri giymek gibi... Bu yüzden rüyaların müneccimliğine de inanırız. 2) Herkes kendini iyi, güzel, doğru, ahlaklı bulur. Halbuki rüyalarımızda adam öldürürüz, sapkın seks ilişkilerine gireriz, hırsızlık yaparız... Hal böyle olunca kimse rüyaların engellenmiş arzularla olan ilişkisini kolay kolay kabul etmez. 'Suçu' başkasına (mesela şeytan, şer güçler vs.) yüklemek ister.
İLERİYİ TAHMİN EDEBİLİRİZ 3) İnsan aslında neler bildiğinin tam olarak farkında değildir. 'Sezgi' yetisi beynin, son derece hızlı biçimde hesap yapmasına dayanır. Daha biz olayın bilincine varmadan, mesela yıllar önce okunmuş bir habere, görülmüş bir resme dayanarak sonuca var. Rüyalar da böyledir. Çoktan unuttuğunuz bir bilgi, rüyanızda beliriverir. Yağmurlu bir gecede bir dostunuzun trafik kazası yaptığını rüyanızda görebilirsiniz. Bu şaşırtıcı değildir: Dostunuz bir süre önce otomobilin lastiklerinin kabaklaştığından yakınmıştır. Siz bunu duymuş ama unutmuşsunuzdur. Durum bu... Rüyalar geleceği göstermez. Ancak bizler, nasıl tahminlerde bulunuyorsak ve bu tahminlerin bazıları gerçek oluyorsa... Yine bizden kaynaklanan rüyalar da birer tahmindir. Bazı tutar, çoğu tutmaz.
Emre AKÖZ-Esra TÜZÜN
|
|
|
|
|
|
|
|
|