|
|
|
|
|
Bir İstanbul Masalı
|
|
Dünyanın en güzel kenti, mucizevi bir Şampiyonlar Ligi finaline ev sahipliği yaptı. 6 gollü maçta Liverpool, Milan'ı penaltılarla devirdi.
ŞAMPİYON İSTANPOOL Avrupa'nın en büyük kulüp kupasının 50'ncisi İstanbul'da sahibini bulurken unutulmaz bir mücadele izlendi. Maç Maldini'nin 50. saniyedeki finallerin en erken golüyle başladı. Milan devreyi 3-0 önde bitirdi. İkinci yarıda 7 dakika içinde 3-3'ü bulan ve sonunda penaltılarla gülen Liverpool, üç fark geriden gelip bu kupayı alan ilk takım oldu.
Gecenin yıldızı DUDEK LIVERPOOL'UN kalecisi Dudek, finale damgasını vurdu. Polonyalı yıldız, 118. dakikada Shevchenko'nun bir metreden vuruşunu kurtarıp maçı penaltılara götürdü. İlginç hareketleriyle dikkat çektiği penaltılarda kaçan üç atışın ikisini kurtardı.
Üzgün rekortmen MALDINI Maldini 50. saniyede attığı golle 1 numaralı kupada finallerin en hızlı golcüsü oldu. Milan'ın 37 yaşındaki kaptanı, finallerde gol atan en yaşlı futbolcu unvanını da aldı. Ancak Maldini'nin 7. finalinde kupayı 5. kez kaldırma arzusu gerçekleşemedi.
Mucizeye yürüdü
Süzülerek girdi soyunma odasına iki ihtiyar. Futbolcuların yüzünden düşen bin parçaydı. Rafa Benitez, kafasını ellerinin arasına almıştı. İki kurt ihtiyar, onlara baktı ve, "Asla yalnız yürümeyeceksiniz" diye fısıldadılar.
Futbolcuların kulakları onları duymuyordu. Ama kalplerinin tam ortasında bu sözler yankılanıyordu. Liverpool'a 4 Avrupa şampiyonluğu kazandırmış Bob Paisley ve Joe Fagan artık yaşamıyordu belki ama ruhları Atatürk Olimpiyat Stadı'ndaydı. Her şey çok kötü başlamıştı Liverpool için. Daha Liverpool taraftarları "You'll Never Walk Alone" şarkısını bitirmişken 51.saniyede Pirlo'nun sağdan ortasında 7. Kupa 1 finalini oynayan 37 yaşındaki Milan kaptanı Maldini nefis bir voleyle topu ağlara gönderdi. Maldini final tarihinin hem en hızlı golünü atmıştı hem de bir final maçında gol kaydeden en yaşlı oyuncu olmuştu. Erken gelen gol güzel bir futbol gecesi yaşayacağımızın müjdesiydi. İspanyol teknik heyet ve futbolcuların yoğunluğu yüzünden "El Liverpool" denilen İngiliz ekibine finalde İspanyol hakem Mejuto Gonzales'in çıkmasını İtalyanlar ağızlarına dolamışlardı. 39'da Nesta'nın ya da belki İngilizler'in pek sevdiği deyimle "Tanrı'nın Eli" ortaya çıktı ve hakem devam ettirdi. Dönen top, Shevchenko'nun ortasında Crespo'yla ikinci Milan golü oldu: 2-0. Jose Mourinho, Crespo'yu Milan'a kiralık göndermişti. Portekizli'nin takımı Chelsea finalde yoktu. Ama Arjantinli santrfor, 44.dakikada finaldeki ikinci golünü Kaka'nın pasıyla atıyordu: 3-0.
Böyle final görülmedi 54.dakikada Liverpool seyircisini coşturan gol geldi. Soldan Riise ortaladı. Gerrard, ki o olmasa Liverpool ilk turdan çıkamayacaktı, nefis vurdu kafayı: 3-1. 56'da Smicer'in nefis şutu, durumu 3-2'ye getirdi. 59'da Gattuso'nun Gerrard'ı ceza alanında indirdi. Sanki "İlahi Adalet" ortaya çıkmıştı. Xabi Alonso'nun penaltısı, Dida'dan döndü. Alonso, geçen sezon Galatasaray'a gol attığı kaleye bir daha vurdu: 3-3. Şampiyonlar Ligi tarihinin en gollü finaline sahne oluyordu İstanbul. 1 numaralı kupanın 1962'deki 5-3'lük Benfica-Real Madrid kapışmasından beri en gollü finaldi aynı zamanda. Dudek'in 118'deki kurtarışı, bu maçı penaltılara bırakıyordu. Aynı Dudek'in penaltılardaki başarısı, Liverpool'a şampiyonluğu kazandırıyordu. Kırmızılar, 21 yıl önce yine bir İtalyan takımı Roma'yı Grobbelaar'ın penaltılardaki başarısıyla devirip uzandıklara kupaya olan hasrete nokta koymuştu. Dünyanın en büyük medeniyetleri bu topraklar üzerinde ortaya çıktı. En önemli savaşlar, tarihi olaylar bu topraklar üzerinde gerçekleşti ve en iyi final maçını da bu topraklar gördü. Thank you Liverpool... Grazie Milan...
|
|
|
|
|
|
|
|
|